Kayyım atamalarını bugün Kızıltepe’de engellere rağmen protesto eden HDP’li seçilmişlerin eyleminde konuşan Ahmet Türk, valilerin 1 Nisan tarihli kayyım talebinin altını çizerek, “31 Mart’ta İstanbul’u alsaydılar, bu operasyonu 1 Nisan’da yapacaklardı” dedi.

 Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması bugün de Kızıltepe ilçesinde bulunan Özgürlük Meydanı'nda düzenlenen kitlesel eylemle protesto edildi. Yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Figen Altındağ’ın yanı sıra kent ve bölge milletvekilleri önce parti ilçe binası önünde toplandı. HDP’li seçilmişler daha sonra polis ablukasında Özgürlük Meydanı'na yürüdü.  Yürüyüş esnasında sloganlarıyla seçilmişlere destek veren yurttaşlar, polisin tüm engellemelerine rağmen açıklamaya katıldı. 
 
ENGEL DİNLENMEDİ
 
Burada konuşan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, polis eylem ve etkinliklerin Mardin Valisi tarafından yasaklandığını dile getirirken, polis megafonla açıklamaya müdahale etti. Polisler, açıklamanın sık sık “kanunsuz” olduğunu anons ederek, yurttaşların açıklamadan çıkmasını istedi. HDP’li vekil Çepni’nin polis tarafından engellenmesine gençler de “Abe devam et, devam et” diye destek verdi. Polisin müdahalesine vekiller tarafından tepki gösterilmesi ardından açıklamaya devam edildi.
 
‘BİRLEŞİK MÜCADELEYLE KAZANACAĞIZ'
 
Polisin tüm engelleme çabalarına rağmen konuşmasını sürdüren Çepni, halkların seçilmiş iradesinin Saray tarafından yok sayıldığını belirterek, şunları söyledi:

“Başta Kürt halkı olarak kayyumu tanımıyoruz. Kayyum halklarımızın kendini yönetme iradesine karşı bir darbedir. Kayyumlar iki yıl boyunca siyasi irademize darbe uygulayarak yerel yönetimlerimizi işgal ettiler. Bu işgal sürecinde yaşana bir tek şey var. Büyük yolsuzluklar yaşandı. Polis barikatlarıyla belediyeleri halkımıza kapattılar. Bu yolsuzluklar Sayıştay raporlarıyla ortaya çıktı. Kayyumlar halka hizmetten ziyade kendi etraflarındaki bir avuç sermaye grubuna hizmet ettiler. Hırsızlık yaptılar. Halkımız seçimlerde kayyumları yeniden saraya gönderdiler. Bunu hazmedemeyen saray bu sefer bir kez daha kayyum tercihinde bulundu. Bu bir işgaldir. Tüm Türkiye'de kayyum zaptına karşı direnişler sürüyor. Kayyum sadece Kürt halkına değil tüm Türkiye halklarına karşıdır.”
 
Günlerdir halkın kayyıma karşı direnişi büyük bir polis zoruyla bastırılmaya çalışıldığına dikkat çeken Çepni, “Halkın tepkisini ortaya koyması işkenceyle engelleniyor. Zulmünüze karşı ayaktayız. Vardık, varız, varolacağız. Halkların birleşik mücadelesiyle faşizme, saray darbesine karşı mutlaka zafer bizim olacaktır. Amed ya me ye, Van ya me ye, Mardin ya me ye” dedi.
 
'İSTANBUL DARBEYİ GEÇİKTİRDİ'
 
Ardından söz alan, yerine kayyım atanan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, belediye paralarının farklı yerlere aktarıldığının söylenerek, algı oluşturulmaya çalışıldığını belirtti.  Daha mazbatalar alınmadan kayyım hazırlığı yapıldığını vurgulayan Türk, “1 Nisan'da Diyarbakır, Van ve Mardin’de valiler, daha biz mazbatalarımızı almadan görevden alınmamız için İçişleri Bakanlığına yazı yazıyor. Yaratılan bütün algının boşa çıktığının göstergesidir. Biz 14 Nisan'da mazbatayı aldık ama valiler 1 Nisan’da görevden alınmamız için yazı yazmış. Bu darbeye asla meşruluk kazandıramayacaklarının bir göstergesidir. 31 Mart seçimlerinde İstanbul’da eğer sonuç alınmış olsaydılar, belki bu operasyonu 1 Nisan’da yapacaklardı. İstanbul seçimlerinde belirsizlikten dolayı bu kayyum atamaları durduruldu. Yolsuzluklar, yapılan ihaleler, bütün faturalar elimizde. Naylon faturaları halkımızla her zaman paylaşacağız. Biz demokrasi, özgürlük mücadelesini veriyoruz. Halklarımızın ortak demokratik değerler etrafında buluşması için çabalıyoruz. Türkiye’nin bu yanlış gidişine dur demek için bugün siyasetimizi yürütüyoruz” diye kaydetti.
 
1 MİLYAR BORÇ BIRAKTILAR
 
Bu gidişatın durdurulması gerektiğinin altını çizen Türk, “Freni patlamış bir kamyon gibi mutlaka bizi bir duvara çarpmadan, demokrasi etrafında bütünleşmemiz, demokratik gelecek için çaba göstermemiz gerekiyor. Biz bu amaçla siyaset yapıyoruz. Belediye başkanlığı bizim için önemli değil. Biz halka ve demokrasiye hizmet için varız. 406 milyon belediye borcu, 600 milyon MARSU'nun borcu olmak üzere toplamda 1 milyar borçla belediyeyi devraldık. Oysa biz bıraktığımız da toplam borcumuz 63 milyondu. Yaptıkları hiçbir hizmet olmamasına rağmen belediye 1 milyar borçla karşı karşıya bırakıldı” hatırlatmasında bulundu. 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı