Suriye, Ermenistan, Irak ve Avrupa'nın değişik ülkelerinde yaşayan Ezidileri buluşturan konferansta konuşan DTK Eşbaşkanı Ahmet Türk, Kürtlerin sınırların değişmesiyle ilgili bir talebinin olmadığını söyledi.

 

Diyarbakır’da iki gün sürecek “Ezidi Konferans’ında konuşan Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Ahmet Türk, sözlerine Ezidilerden özür dileyerek başladı. “Dedelerimizin, babalarımızın elinde Ezidilerin kanı var” diyen Ahmet Türk, geçmişte Ezidilerin Kürtlere öldürtüldüğünü söyleyerek, alınlarında kara bir leke bulunduğunu söyledi.

 

Konferansa verilen arada gündemdeki gelişmeleri değerlendiren Türk, Kürtlerin sınırların değişmesiyle ilgili bir talebinin olmadığını hatırlattı.

 

Türk, şöyle dedi: "İleride ulusal Kürt konferansının altyapısını hazırlamak için bu konferansı zorunlu gördük ve bugün biz buradayız. Belki ilk defa Kürtlerle ilgili bir konferans yapılıyor. Sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada ilk defa böyle bir konferans yapılıyor. Bu bir başlangıçtır. Tabii ki bizim bütün çabamız bu Ortadoğu’nun değişim dönüşüm yaşadığı bir süreçte Kürtler de kimliğiyle, kültürüyle, siyasi statüsüyle bir yaşamı kazansın. Eğer Kürtler bu konularda hazırlıklarını yapmazsa gelecekleri üzerinde bugünden tartışmazsa, yarını kaybedebilir. Bunun için çok önemlidir. Biz bu nedenle bir Kürt konferansıyla bunu gündeme getirdik.

 

Şunu da ifade etmek istiyorum Kürtlerin gözü sınırlarda değil. Kürtlerin sınırların değişmesiyle ilgili bir talebi yok. Bulunduğu her yerde özgür, statüsüne sahip, birlikte yaşayacağı halklarla güven içinde olabilecek bir sürecin arayışı içindedir. Bir yaşamın arayışı içindedir. Bugüne kadar Türkiye Kürtleri dışlayan politikalarıyla Ortadoğu’da güçlü bir devlet olma özelliğini kaybetmiştir."

 

KÜRTLERİN ÖZGÜRLÜĞÜ TÜRKLERİN DE ÖZGÜRLÜĞÜDÜR

Suriye, Türkiye ve Irak’taki Kürtleri kucaklarsa, kazananın Türkiye olacağını dile getiren Ahmet Türk, "Çünkü bugün bakıyoruz Irak’ta 17 milyar dolarlık bir ticaret var ve tek dost ilişki içinde olduğu bir bölgedir. Eğer yarın Suriye’de de bir statü olsa, burada da olsa Türkiye’nin demokrasisi kazanır, Türkiye güçlü devlet olur. Ortadoğu’da demokrasiye öncülük edecek bir konuma gelir. Bu nedenle Kürtlerin özgürlüğü Türklerin de özgürlüğüdür. Kürtlerin özgürleşmesi Ortadoğu’nun da özgürleşmesi anlamına geliyor. Ve burada halklar kazanacaktır diye düşünüyorum" diye konuştu.

 

Milliyetçi söylemlerle halkları karşı karşıya getirecek dönemin bittiğini savunan Türk, Başbakan Erdoğan’ı da tutumundan dolayı eleştirdi:

"Sayın Başbakan'ın bir günü diğer gününe uymuyor. Bazen umut veren bir konuşma yapıyor. İkinci gün bakıyorsunuz bütün bu umutları ortadan kaldıran bir öfke, bir sinir kriziyle karşı karşıya kalıyoruz. Tabii ki burada artık sözün de bir anlamı kalmamış. Pratikte neler yapılır, önümüzde nasıl bir yol haritası var, bu sorunun çözümü için neler yapılır? Ve sonuçta bütün bunları yaparken bugün bu talebi gündeme getiren, bu talep için mücadele edenlerle paylaşılır. Bunun formülü budur. Burada şu ana kadar bir yol haritası yok, bir proje yok. Bugüne kadar yaptığımız şeyler de ciddi bir çalışmanın olmadığını gösteriyor. Ama umut ediyoruz ki herkes yeniden düşünür. Bu sürecin barışçıl bir sürece evrilmesi konusunda daha ciddi bir yaklaşım içerisinde olur."

 

Ezidilerin dünyadaki ruhani lideri Mir Tahsin Seid de, yaptığı kısa konuşmada, Kürtlere birlik çağrısı yaptı: "Ezidileri şu ülke, bu ülke ayırmak yanlıştır. Hepimiz birlikte olduğumuz sürece güçlüyüz."