Cumhuriyet gazetesi eski yazar ve çalışanları hakkındaki mahkumiyet kararlarının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından dava bugün İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yeniden görüldü. Mahkeme, Kadri Gürsel’in beraatine karar verirken; diğer 12 sanık için verdiği mahkumiyet kararını bozma hükmüne "direnme kararı” aldı. Sanıklardan HDP milletvekili ve gazeteci Ahmet Şık, kararı "emri siyaset vermiştir” sözleriyle değerlendirdi.

Mahkeme, sanıkların "eylem ve fikir birliği” içerisinde hareket ederek, "terör örgütlerine yardım etme suçunu” işlediklerine işaret ederek, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin bozma kararına "direnme kararı” verdi ve sanıkların "cezalandırılmalarına” hükmetti. Bu karardan sonra dosya yeniden Yargıtay’a gidecek.

Mahkemenin kararını DW Türkçe'ye değerlendiren sanıklardan HDP milletvekili ve gazeteci Ahmet Şık, mahkemenin verdiği hükmün kendisini şaşırtmadığını ifade etti.

“Yargıtay’ın 16. Ceza Dairesi’nin bozma kararı ile şu anki ilk derece mahkemesinin direnmesi bize yargı üzerinden güç savaşının devam ettiğine dair bir emareye işaret ediyor” diyen Şık, "Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile Pelikan Çetesi diye kodlanan, Cumhurbaşkanının damadının da o grubu yönettiği iddia edilen grubun yargıdaki güç tahkimatının bir göstergesi. Bu iktidar için bir iç savaşın göstergelerinden biri bence” diye konuştu.

“Türkiye yargısından hukuk normlarına uygun bir karar çıkacağı yönünde hiçbir zaman beklentisinin olmadığını” ifade eden Şık, “Bunlar siyasi kararlardır. Emri siyaset vermiştir. Medya ve yargı mensupları da bu emre uyarak tetikçilik yapmışlardır” dedi.

Yine de "karamsarlığa kapılmadığını” söyleyen eski Cumhuriyet çalışanı Şık, sözlerini “Emri verenler de dahil olmak üzere bu komploda görev alan herkesin yargı önüne çıkacağından eminim. Tek dileğim, kendilerinin gibi bir yargının eline düşmeyip evrensel hukuk normlarına göre hareket eden yargı mensuplarının ellerine düşmeleri” şeklinde noktaladı.