Diyarbakır Barosu ve Elçi ailesinin avukatları, Tahir Elçi cinayetinin siyasi bir suikast olduğunu söyleyen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun adli makamlarca dinlenmesi talebiyle mahkemeye başvurdu.

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, geçen hafta düzenlediği Diyarbakır ziyaretinde 28 Kasım 2015’te öldürülen Baro Başkanı Tahir Elçi'nin siyasi bir suikaste kurban gittiğini söyledi.

Bunun üzerine Baro ve Elçi ailesinin avukatları, Davutoğlu’nun dinlenmesi için mahkemeye başvurdu.

Tahir Elçi cinayeti ile ilgili üç polisin tutuksuz, bir PKK'linin firari olarak yargılandığı Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’ne verilen dilekçede, Ahmet Davutoğlu’nun, ilk kez yorum ve kanaate dayanmayan, "Tahir Elçi siyasi bir suikasta kurban gitti" şeklinde açıklama yaptığı belirtildi.

Dönemin başbakanının açıklamasının gerçek bilgi veya görgüye dayanıyor olmasının kuvvetle muhtemel olduğu ifade edilen dilekçede, Davutoğlu’nun önümüzdeki duruşmada dinlenmesi için davetiye çıkarılması talep edildi.

BÖLGEDEKİ YAYGIN KANAAT: SUİKAST

Elçi'nin öldürüldüğü dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun açıklaması, halen aydınlatılamayan cinayete ilişkin tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Elçi'nin suikast sonucu öldürüldüğüne dair Diyarbakır ve bölgede yaygın bir kanaat var. Özellikle Diyarbakır Barosu, kentteki hak örgütleri ve Elçi ailesi cinayetin bir suikast olduğunu sıklıkla dile getiriyor.

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun bu kanaati destekler nitelikteki açıklaması, 90’lı yıllarda işlenen siyasi cinayetlere benzer şekilde, enseden tek kurşunla öldürülen Elçi ile ilgili suikast iddialarını destekleyen en somut ifade oldu.

DAVUTOĞLU’NDAN BİLDİKLERİNİ AÇIKLAMASI İSTENDİ

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, geçen hafta Diyarbakır Barosu’nu ziyaret etmiş ve yönetim kurulu ile bir görüşme gerçekleştirmişti. Davutoğlu’nun baro ziyaretinin ana gündem maddesi Elçi cinayetiydi.

Avukatların sorularını yanıtlayan Davutoğlu, cinayetin aydınlatılması için dönemin başbakanı olarak gerekli talimatları verdiğini ve takipçisi olduğunu söyledi.

Avukatlar ise Davutoğlu’ndan bildiklerini kamuoyuna açıklamasını istedi. Baro Başkanı Nahit Eren, cinayet sırasında başbakan olması, dönemin siyasi sorumlusu olması nedeniyle Davutoğlu’nu kabul ettiklerini söylüyor:

"Tahir Elçi dosyasını konuşmak için ziyareti kabul ettik. Basına verdiği demeçte bunun siyasi suikast olduğunu söylemişti. Bize geldiği zaman da yine bu söylemini tekrarladı. Biz siyasi suikast kavramının açılmasını istedik. Neyi kastettiğini, eğer bir siyasi suikast ise bir şekilde nasıl işlendiği konusunda da dönemin başbakanı olarak bilgi sahibi olması gerektiğini ve bunun kamuoyuyla paylaşılmasını istedik."

"DEVLET İÇİNDE 90'LI SÜREÇLERİ YENİDEN YARATMAYA HEVESLİ GRUPLAR VAR"

Baro Başkanı Nahit Eren, Ahmet Davutoğlu’nun söylemlerinin dava dosyasının seyrini ciddi bir şekilde etkileyecek beyanlar olduğunu söylüyor. Bu nedenle mahkemede dinlenmesini talep ettiklerini ifade eden Eren, görüşme sırasında Davutoğlu’nun çarpıcı ifadeler kullandığını belirtiyor:

"Tahir Elçi'nin öldürülmesi ile birlikte çok zor sıkıntılı bir sürece girildiğini ama devlet içerisinde hala 1990'lı süreçleri yeniden yaratmaya hevesli grupların olduğunu dile getirdi. Bunu söyleyince aslında bir şekilde siyasi suikast kavramının karşılığının ne olduğunu biz aldık. Bunun bir organizasyon, bunun bir suikast, belli gruplar tarafından icra edildiğinin işaretlerini bize verdi. Biz ilk günden beri bunun bir suikast olduğunu iddia ettik. Bu anlamda söyledikleri önemliydi."

"YARDIMCI OLMA KONUSUNDA TAAHHÜDÜ OLDU"

Eren, cinayetin işlendiği gün Diyarbakır’da çok üst boyutlu güvenlik toplantıları yapıldığını bildiklerini belirterek, Davutoğlu’nun bu toplantılardan veya istihbari bilgilerden habersiz olmasının ihtimali olmadığını belirtiyor. Peki, Diyarbakır Barosu Davutoğlu’ndan mahkemede konuşmasını istedi mi?

DW Türkçe’den Felat Bozarslan’ın haberine göre, Baro Başkanı Nahit Eren, Davutoğlu’nun bu konuda taahhüt verdiğini ifade ediyor:

"Kendisi başbakan olduğunu döneme ilişkin olarak bu dosyayla ilgili ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu söyledi. Kendi dönemine ilişkin dosyaya yönelik olarak ne gerekiyorsa yardımcı olmak konusunda taahhüdü oldu. Gerçekten o cinayetin aydınlatılması yönünde ve suikast olduğunu iddia ediyorsanız sizin bunu mahkemeyle paylaşmanız lazım. Tabi dönemin siyasi sorumlusu olduğu için salt bir tanıklık demek de gerekmiyor. Yargılamanın seyrine göre pozisyon da değişebilir. Yani burada idarenin ya da o dönem siyasal sorumlulukla söz sahibi olanların ayrı bir sorumluluğu olduğunu da hatırlatmak gerekiyor."

MAHKEME KARAR VERECEK

Davutoğlu’nun dinlenmesine ilişkin talep mahkemenin önünde. Yargılamayı yapan 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşmanın yapılacağı 12 Ocak’tan önce karar vermesi bekleniyor. Mahkeme olumlu karar verirse Davutoğlu ya Diyarbakır’a gelerek veya talimatla bulunduğu yerden ifade verebilecek. Mahkemenin dosyaya bir katkısı olmayacağı görüşüyle Davutoğlu’nun dinlenmesine ilişkin talebi reddetmesi de olasılıklar dâhilinde. Hukukçular ise Davutoğlu’nun vereceği bilgilerin davanın seyrini değiştirebileceği görüşünde.

Elçi ailesinin avukatlarından Mürsel Ekici, Davutoğlu’nun konuştuklarının alelade söylemler olmadığını belirtiyor. Davutoğlu’nun şayet sorumlu değilse siyaseten ciddi tanıklık ve bilgilerinin olduğunu varsaydıklarını ifade eden Ekici, bu varsayımın da tanıklık durumunun ortaya çıkmasını zorunlu hale getirdiğini savunuyor:

"Siyasi cinayet olduğu yönündeki tespitin bir bilgiye dayanıyor olması nedeniyle herşeyden önce yeni bir delil ortaya çıkmış oldu. Bu yeni delille birlikte soruşturma gerekiyorsa soruşturma, değilse de devam eden kovuşturmanın genişletilmesi gerekiyor. Dosyaya yeni tanıklıkların, yeni belgelerin, yeni delillerin, belki de yeni sanıkların eklenmesine sebep olacak bir durumdan bahsediyoruz. Bu haliyle cinayetin bir şekilde siyasi nedenlerle işlendiğine ilişkin kanaatimiz zaten güçlenmiş oldu."

YARGILAMADA BUGÜNE KADAR NELER OLDU?

Tahir Elçi cinayetinin üzerinden 5 yıldan fazla zaman geçti. Ancak, olayın üzerindeki sır perdesi halen aralanamadı. Bu süreçte biri ihraç edilmiş 3 polis ve firari bir PKK’lı hakkında dava açıldı. Tutuksuz bir şekilde yargılanan polisler Diyarbakır’da devam eden yargılamaya fiziki olarak hiç katılmadı. Her celse bulundukları illerden SEGBİS sistemi ile duruşmaya katılan sanık polisler suçlamaları reddetti. Elçi ailesinin avukatlarının sanıkların duruşma salonuna getirilmesine yönelik tüm talepleri de mahkeme tarafından reddedildi. Zaman zaman gerginliklerin yaşandığı duruşmanın son celsesi 12 Ocak 2022’de görülecek. Baronun İngiltere’de hazırlattığı rapor ile açılan dava ise henüz tarafları tatmin edecek bir gelişmeye sahne olmadı. Elçi'nin meslektaşları, başından beri cinayetin etkin şekilde soruşturulmadığı görüşünü dile getiriyor. Gelecek Partisi kaynakları ise Genel Başkan Ahmet Davutoğlu’nun süreçle ilgili tüm bilgilerini yargıyla paylaşmaya sıcak baktığını belirtiyor.