Rengin Arslan / BBC Türkçe

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) Türkiye'de reformlara rağmen ifade özgürlüğünün kısıtlı kaldığını savundu.

Merkezi İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan örgüt, dünya genelindeki insan hakları durumunu incelediği yıllık raporu nu yayımladı.

Raporun Türkiye ile ilgili kısmında “Sınırlı yasal reformlara rağmen ifade özgürlüğü kısıtlı kaldı. Polis barışçıl gösterileri dağıtmak için aşırı güç kullandı. Devlet görevlilerinin gerçekleştirdiği iddia edilen insan hakları ihlalleri ile ilgili soruşturmalar ve kovuşturmalar kusurluydu” deniliyor.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü Murat Çekiç raporla birlikte yapılan basın açıklamasında, “Türkiye giderek artan etkisini hem içerde hem de çevresindeki ülkelerde insan hakları ve demokrasinin güçlenmesi için kullanmalı. Türkiye için en önemli amaç insan hakları ve demokraside liderlik olmalıdır” dedi.

'İLERLEME KAYDEDİLEMEDİ'

Raporun bölgesel incelemeler kısmında yer alan değerlendirmeye göre, “Türkiye, bölgesel aktör olarak etkisi artsa da, binlerce kişiyi adil olmayan yargılamalar sonucu mahkum edip cezaevlerinde çürümeye bırakarak ifade özgürlüğü haklarını ihlal etti ve insan haklarını gözetmek konusunda önemli bir ilerleme kaydetmedi.”

Raporda, ifade özgürlüğü hakkı, işkence ve kötü muamele, aşırı güç kullanımı, cezasızlık, adil olmayan yargılanmalar, silahlı gruplar tarafından gerçekleştirilen ihlaller, vicdani retçiler, mülteciler ve sığınmacıların hakları, LGBT (lezbiyen, gay, biseksüel ve transeksüel) bireylerin hakları, kız çocuklarına ve kadınlara yönelik şiddet başlıkları inceleniyor.

2012 yılının değerlendirildiği raporda, üçüncü yargı paketinin ve yapılan düzenlemelerin “başta terörle mücadele yasasında bulunanlar olmak üzere ifade özgürlüğünü kısıtlamakta kullanılan suç tanımlarını değiştirmedi” deniliyor.

İfade özgürlüğü başlığı altında, vicdani retçi Halil Savda, piyanist Fazıl Say ve gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener hakkında açılan davalar, Ragıp Zarakolu, Büşra Ersanlı, KCK davaları ele alınıyor.

CEZASIZLIK

“Aşırı Güç Kullanımı” başlığı altında ODTÜ’de Aralık 2012’de Başbakan’ın üniversiteye gelişini protesto eden öğrencilere yönelik müdahale eleştiriliyor. Raporda ayrıca, “iddialara göre aşırı güç kullanımının sonucu üç kişinin öldüğü bildirildi” deniyor.

İşkence ve kötü muamelenin Türkiye’de devam ettiğinin belirtildiği yıllık raporda Pozantı’da çocukların uğradığı taciz ve tecavüz olaylarının da üzerinde duruldu.

Uluslararası örgüt “Cezasızlık” başlığı altında da Uludere bombalamasını, “Gözaltında kötü muameleden hüküm giymiş olan polis memuru Sedat Selim Ay”ın İstanbul Terörle Mücadele şubesinde “daha üst bir makama terfi ettirilmesini” örnekler arasında sıralıyor.

Raporda Uludere ile ilgili, “Şırnak’a bağlı Irak sınırındaki Uludere/Qileban ilçesinin Aralık 2011’de silahlı kuvvetler tarafından bombalanması ile ilgili etkin bir soruşturma yürütülmedi. Silahlı kuvvetler PKK üyelerini hedef aldığını iddia etti ancak 34 köylüyü öldürdü. Savcılar olayın hemen ardından olay yeri incelemesi yapmadı ve saldırıya şahit olanlarla görüşmedi" deniyor.

Vicdani ret konusunda hiçbir düzenleme yapılmadığının belirtildiği raporda retçilerin ve onları destekleyenlerin de yargılandığının belirtildiği raporda İnan Süver, Cenk Atasoy ve Arda Sakut’un davaları örneklendi.

Raporda ayrıca Türkiye’nin ülkeye sığınan mülteciler ve kadına karşı şiddet konusunda da etkin bir çaba göstermediği vurgulandı.

Uluslararası Af Örgütü her yıl, 159 ülke ve bölgede gerçekleştirilen insan hakları ihlalleri ile ilgili olarak rapor yayınlıyor.