Adana’da Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın görevden alınarak yerine kayyım atanabileceği şeklinde açıklamalar yapan yerel gazeteci Zeki Kızılkaya hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Suç duyurusunda yapılan basın açıklamasında, “KESK’li ve KHK’li olmak linç edilmek demek değildir” denildi.

Kızılkaya’nın açıklamalarında Zeydan Karalar’ın ‘gizli danışmanı’ olduğunu iddia ettiği ve ‘yasadışı örgütlerle bağlantılı’ olduğunu iddia ettiği Güven Boğa bugün suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusu sırasında KESK üye ve yöneticileri de bir basın açıklaması yaparak ilde daha önce Eğitim Sen Şube Başkanlığı da yapan ve Seyhan Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü iken KHK ile ihraç edilen Boğa’ya destek verdiler.

‘GÖRMEZDEN GELİNEMEZ’

Açıklamayı okuyan KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Tüm Bel-Sen Şube Başkanı Mehmet Çelik şunları söyledi:

“21 Mayıs 2020 tarihinde, Adana’da bir radyo programına katılan Zeki Kızılkaya’nın CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın görevden alınarak yerine kayyım atanabileceği yönünde açıklamalar yaptı.

Karalar’ın Güven Boğa ile görüştüğünü öne sürüp bunu gerekçe göstererek, “Adana’nın kayyım atanan bir şehir olarak anılmaması için Karalar’ın ayağını denk alması lazım” ifadelerini kullanarak, Karalar’dan bunu bir ‘ön uyarı’ olarak anlamasını istedi. Kızılkaya’nın kimden ne şekilde aldığı belli olmayan dayanaksız bilgiler doğrultusunda iddialarda bulunması ve bu doğrultuda açıklamalar yapması kabul edilebilir bir durum değildir. Ama Tüm Bel-Sen üyesi olan ve tüm çalışmaları legal olan, sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinin, barış ve demokrasi mücadelesinin bir unsuru olan Güven Boğa’nın hedef haline gelmesine neden olacak ithamlarda bulunması kabul edilemez. Bu suçtur ve bu gazetecilik etiği ile uyuşabilecek bir davranış değildir. Güven Boğa’yı suçlu gibi göstermek, Zeydan Karalar’ın aldığı oy üzerinden Türkiye’de üçüncü parti konumundaki HDP’yi potansiyel tehlike olarak açıklamak görmezden gelinebilecek bir saldırı değildir” dedi.

Kızılkaya’nın konuşmasındaki iddialarla ilgili olarak bugün saat 11.30’da Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu belirtilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:

 “KHK ile yapılan ihraç bir suçun sonucunda oluşmuş bir işlem olarak algılanamaz, bu konudaki sonucu ortaya çıkaracak olan tek merci yargıdır. Halkın seçme ve seçilme hakkının yok sayılması anlamına gelen kayyım atamalarının biz yerel yönetim emekçilerine de baskı, zulüm ve sömürüden başka bir şey getirmediğini bugüne kadar kayyım atanan tüm belediyelerde somut olarak yaşadığımız için çok iyi biliyoruz. İktidarı bir kez daha, halkımızın demokrasiye olan inancına darbe vurarak ülkemizi geri dönülmez bir kaosa sürükleyen bu uygulamalardan vazgeçmeye; kayyım hukuksuzluklarına ve yerel yönetimleri hizmet üretemez hale dönüştürme girişimlerine son vermeye ve seçilmiş belediye eş başkanlarını görevlerine iade etmeye çağırıyoruz.”