PKK Lideri Abdullah Öcalan, üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle devam eden açlık grevlerini izlemek için kurulan ve içerisinde İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği’nin (ÇHD) bulunduğu komisyon, Kızılay YKM önünde polisler tarafından yapılması engellenen açıklamayı İHD Genel Merkez’i önünde gerçekleştirdi.

MÜDAHALEYE RAĞMEN AÇIKLAMA YAPTILAR

Antalya, İzmir, Diyarbakır, İstanbul, Van, Hakkari ve Mersin’den gelen avukatlar ile insan hakları savunucularının açıklaması polis yine engellemek istedi.

Açıklama yapan İHD Genel Başkan Öztürk Türkdoğan ise, “Polis saldırısı olmasaydı hazırladığımız raporları, Adalet Bakanlığı’na ve Meclis’te bulunan siyasi partilere iletecektik. Ama buna izin vermediler” dedi. 

Daha sonra kitle İHD Genel Merkezi içinde açıklamaya devam etti.

CEBERUT DEVLET UYGULAMALARI

Türkdoğan, “Bu tipik polis ve devlet saldırısıdır. Polisin müdahalesi OHAL’in devamıdır. Demokrasi güçleri ete kemiğe bürünürse iktidar bu anlayışından vazgeçer. Amacımız cezaevlerinde ve İmralı’da yaşanan tecridin kaldırılmasını istemektir. Ceberut devletlerin uygulamalarıyla her zaman karşılaşıyoruz. Cumhur İttifakı'nın getirdiği durum bu” ifadelerini kullandı.

‘MÜVEKKİLLERİMİZİN TALEPLERİ KABUL EDİLSİN’

Ardından söz alan ÖHD Eş Genel Başkanı Ayşe Acinikli,  avukatların sadece cezaevlerinde açlık grevinde olan müvekkillerinin taleplerini Adalet Bakanlığı’na iletmek için geldiklerini söyledi.

Acinikli, “Kalıcı tahribatlar oluşmadan bir an önce adımlar atılmalıdır. İmkansızlığı istemek gibi bir durumumuz yok. Sadece müvekkillerimizin taleplerinin kabul edilmesini istiyoruz” diye konuştu.

‘ANALARIN ÇIĞLINI KISMAYA ÇALIŞIYORLAR'

ÇHD Genel Sekreteri Nergiz Tuba Aslan ise, söz alarak şunları kaydetti:

"Türkiye’nin ağır faşizm koşullarından geçtiğini bir kez daha saldırı ile gördük. En temel yasalar olan aile ve avukat görüşmelerinin yeniden devam edilmesini istiyoruz. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin, anayasal taleplerin yerine getirilerek kaldırılması lazım. Tecrit sadece cezaevinde değil her yerde var. Bir yerde beklemek dahi yasak bir, yere gitmek için izin alınması gerekiyor. Binamızın önünde basın açıklamasına izin vermeyen bir devlet ile karşı karşıyayız. Anaların çığlığı ve kurumların seslerini zor kullanarak, kısmaya çalışıyorlar. Muhataplarına sözlerimizi iletmek ve faşizan uygulamalara son verilmesi için görüşeceğiz.”

‘ANNELERİN SESLERİNE SES KATMAK İÇİN GELDİK’

Diyarbakır Barosu Başkanı Cihan Aydın da, herkesin gördüğü ama görmezlikten geldiği sesi duyurmaya geldiklerini kaydetti. Aydın, konuşmasına şöyle devam etti: “İki gün önce insanlık onuruna aykırı bir şekilde ite kalka sürüklenen annelerin seslerine ses katmak için geldik. Bütün hak talepler yasaklanmış bir durumda. Arkadaşlarımız gözaltına alınmakta. Bu uygulamalar Türkiye’de rutin bir hale geldi. Açlık grevlerinin yanı sıra hak arama, dışarı çıkma, özgürlüğü de engellenmiş bir durumda. Aksi durumda demokratik değerlerden uzaklaşmış bir ülke. Diyarbakır Barosu olarak açlık grevindeki tutumumuzu açıkça söyledik, söylediğimiz sözlerin arkasındayız.”

Açıklamadan sonra belirlenen bir heyet siyasi partilerle görüşme gerçekleştirmek için Meclis’e gitti.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı