İzmir Foça’daki 7. Jandarma Komando Eğitim Alay Komutanlığı’ndaki acemi birliğinde askerliğini yapan Er Aydın Çevik, 24 Şubat 2004’te, iddiaya göre, koğuşta silahlık içerisinde kendisini ağzından vurarak, intihar etti.

Çevik’in ölümünden sonra hazırlanan idari tahkikat raporunda, intihar etmesinde kullandığı fişeği nereden, ne şekilde ve ne zaman temin ettiği anlaşılamadı. Ayrıca 25 yaşındaki Çevik’in silahlığa nasıl girdiği de saptanamadı. Rapora göre, silahlıklar koğuşun girişinde yer alıyordu. Silahlığın kapıları demir parmaklıkla örülüydü ve asma kilitle kilitlenmişti.

İsmail Saymaz'ın radikal'de yer alan haberine göre kilit anahtarı nöbetçi astsubayda bulunuyordu. Silahlık bizzat nöbetçi astsubay tarafından sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez açılıp kapanıyordu. Yemin töreni hazırlıklarının olduğu o gün silahlık, saat 12’de astsubay tarafından açılmış ve bir saat sonra kapatılmıştı.

Er Çevik, iddiaya göre saat 14.26’da ailesiyle yaptığı görüşmeden yaklaşık bir saat sonra saat 15.30 sularında silahlıkta ölü bulundu. Yapılan incelemede, yangın merdiveni üzerinden silahlık penceresine ulaşılabileceği ve içeriye girme imkânı olduğu saptandı. Ancak raporda, “Maktulün silahlığa giriş şekli ve zamanı net olarak belirlenmemiş olup halen aydınlatılmasına ihtiyaç duyulmaktadır” denildi.

Raporda, Çevik’in ailesinin yemin törenine katılamayacak olmasını dert etmiş olabileceği ve amcasına atfen, uyuşturucu madde kullanıyor olabileceği ve buna bağlı olarak, girdiği bunalımdan ötürü intihar etmiş olabileceği iddia edildi. Raporda, silahlığın açılıp kapatılmasından sorumlu Jandarma Uzman Çavuş Oktay Akgün’ün görevini doğru olarak yerine getirmediği ve emre itaatsizlik, nöbet talimatına aykırı hareket ile suçlanabileceği ifade edildi.

Baba Mustafa Çevik, oğluyla aynı gün, Mustafa İğdır ve bir başka erin daha intihar ettiğini öne sürüp, “Oğlumun infaz edildiğini düşünüyoruz” dedi. Ailenin avukatı Nezahat Paşa Bayraktar da Aydın Çevik’in intihar ettiğine dair delil olmadığını söylüyor.