KANLI MİSİLLEMELER

Hava saldırılarında 7 yöneticisini kaybeden PKK tarafından misilleme amacıyla Hakkari’nin Çukurca ilçesinde sekiz ayrı noktaya düzenlenen saldırıda 24 askerin ölmesi üzerine açıklama yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül şöyle konuşmuştu: “Devletimizi bu saldırılarla sarstıklarını zannedenler, hizaya getireceklerini zannedenler göreceklerdir ki; bu saldırıların intikamı çok büyük olacaktır ve misliyle de alınacaktır.”

Ardından da karadan ve havadan süren operasyonlar yoğunlaştırılmıştı…

Son gelen haberler Abdullah Gül’ün intikam çağrısının yerine getirildiğini gösteriyor. Malatya’ya 24 PKK’linin parçalanmış cenazeleri bekletiliyor.

BDP'DEN MALATYA'DAKİ CENAZELERE İLİŞKİN AÇIKLAMA

Malatya'da bulunan cenazelerle ilgili görüşmeler yapan BDP, İHD ve MEYADER'lilerden oluşan heyet, "Cenazeler paramparça,. 23 cenazeye sahip çıkın" dedi. BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak ise herkese, "acılara son vermek için savaşı durdurma" çağrısında bulundu.

Malatya'da bulunan 23 cenazenin akıbeti ile ilgili dün Malatya'da incelemede bulunan BDP, İHD ve MEYADER'lilerden oluşan heyet, konuya ilişkin basın toplantısı düzenledi. BDP Diyarbakır il binasında düzenlenen toplantıya heyet üyelerinden BDP Bitlis Milletvekilli Hüsamettin Zenderlioğlu, BDP MYK Üyesi Yıldız Aktaş, İHD Diyarbakır Şube Avukatı İbrahim Çeliker ile MEYADER'den bir temsilci katıldı.

24 olarak bilinen cenaze sayısının, parçalanmış olmasından dolayı belirlenemediği ancak söylenen resmi rakamın 23 olduğu belirtildi.

BDP'li Yıldız Aktaş, morg yetkililerin kendilerine 23 cenazenin olduğunu söylediğini belirtirken, 24'üncü cenazeden geriye sadece ayakların kaldığını söyleyerek, “katliam” ifadesini kullandı.

SAVCI: BİRİLERİ BUNU AÇIKLAR

Toplantıda konuşan Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, savcı ile yaptıkları görüşmeleri aktardı. Savcının 12'si kadın, 11'i erkek olmak üzere toplam 23 cenazenin olduğu bilgisini verdiğini ifade eden Zenderlioğlu, cenazelerin HPG'lilere ait olduğunun iddia edildiğini söyledi. Savcının cenazelerin silahsız olduğunu aktardığına dikkat çeken Zenderlioğlu, "'Silahsız olmaları ile nasıl gerilla olur?' diye sorduk. Savcı bilgisinin olmadığını ve cenazelerin öyle teslim edildiğini söyledi. Kimlik bilgilerine ilişkin ise hiçbir bilgisinin olmadığını iddia etti" dedi. Cenazelerin üzerinde kimlik bilgilerine dair mutlaka bir işaretin olması gerektiğini ifade eden Zenderlioğlu, "Bir savaşta yaşamını yitiren bu insanların doğal olarak ailelerine teslim etmek için kimliklerinin belirtilmesi gerekir. Neden kimliklerini gizli tutuyorsunuz' dedik. Savcı 'birileri bunu açıklar' dedi" şeklinde konuştu.

‘MANZARAYI GÖREN AİLE DAYANAMADI’

Cenazelerin belediyeye ait Şehir Mezarlığı'ndaki morgda olduğunu belirten Zenderlioğlu, morga gittiklerini ve kendileri ile gelen iki aileye fotoğrafların gösterildiğini, gösterilirken kendisinin de birkaç kare gördüğünü söyledi. Zenderlioğlu, "Bilgisayardan baktılar. Ben de gördüm bir iki kareyi. Gözüme ilişen kareyi anlatmak için kelime bulamıyorum. İnsanlığımdan utandım. Vahşettir diyemedim ama tablo çok çok dramatik. Taş olsa bile o manzarayı gören birinin eriyebileceğini söyleyebilir. Manzarayı gören aile bayıldı. Oradan bir sonuç alamadan dönmek zorunda kaldık. İkinci kez savcıya gittik. 'Beni neye zorluyorsunuz?' dedi. 'Bende bilgi bu kadar, ben de sizin gibi bir şey bilmiyorum' dedi" şeklinde konuştu.

SAVCI: ANF’YE YAZSINLAR, BİZ DE İCABINA BAKARIZ

Kimlik bilgilerinin mutlaka açıklanması gerektiğini ifade eden Zenderlioğlu, savcının "Karargâhlar açıklama yapsın. ANF'ye yazsınlar, biz de icabına bakarız' dedi. Bugüne kadar bir resmi devlet kurumu böyle bir şeyi söyleme cüretini nasıl kendinde bulur" dedi. Milli Güvenlik Kurulu toplantısı nedeniyle dün Adalet Bakanı ile görüşemediklerini belirten Zenderlioğlu, "Arkadaşlarımız araştırma yapacaklar. Vahşeti körükleyen, tetikleyen Cumhurbaşkanı medyaya çıkıp 'İntikam, intikam' diye bağıran söylemi  ile bu savaşı körüklemiştir. Kin ve nefretin, intikamın dozajı yükselmiştir. Böylesi bir olaya tanık değiliz. Kaç Cumhurbaşkanı gördük. Böyle bir şeye tanık olmadık. İnsanın kendi vatandaşını öldürmekle nasıl övündüğünü yadırgıyorum" dedi.

DİYARBAKIRLILAR YARIN SOKAKLARA İNECEK

Zenderlioğlu, cenazeler için yarın Diyarbakır'da saat 13.00'da yürüyüş yapılacağını belirterek, herkesi yürüyüşe katılarak cenazelere sahip çıkma çağrısı yaptı.

Ardından basın mensuplarının cenazelere ilişkin sorularını yanıtlayan Zenderlioğlu, cenazelerden bazılarının askeri üniformalı olduğunu ve elbiselerin de yandığını ya da parçalandığını söyledi. Bir cenazenin üzerindeki gömleğin cebinden sivillerin olduğu bir fotoğrafın bulunduğunu ifade eden Zenderlioğlu, kimyasal silahların kullanılmış olabileceğini belirtti. Savcıya ölüm nedenini sorduklarını ancak savcının ailelerin başvurusu ile ölüm nedeni raporunu verebileceklerini söylediğini kaydetti.

Zenderlioğlu, "Kimliklerin onlarda olduğunu ve neden saklandığını bilmiyoruz. Mutlaka bir amaç için kimlikler gizlendi. En kötü savaşlarda, Afrika kabileleri bile savaşırken birbirlerini cenazelerine dokunmuyorlar. Bazılarının uzuvları, ayakları, elleri, kafalarının olmadığını gördük" şeklinde konuştu.

Ardından söz alan heyet üyelerinden BDP MYK Üyesi Yıldız Aktaş, devlet yetkililerinden gelen açıklamaların bu sonuca neden olduğunu söyledi Aktaş, "Bu 23 cenazelerin sorumlusu Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile 'bin misli cevabını vereceğiz' diyen İçişleri Bakanı'dır. Peki, bu ölümler size ne getirdi? Askerlerin de gerillaların da anneleri aynı acıyı yaşadı. Bu ailelere neyi getirdi?" diye sorarak, çözüm için mücadele çağrısı yaptı.

BDP: TÜM HALKIMIZIN BAŞI SAĞOLSUN

BDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak konuyla ilgili yaptıkları ortak açıklamada, başsağlığı dileğinde bulundular. TSK'nin Çukurca bölgesinde düzenlediği son hava ve kara operasyonlarında 23 HPG'linin yaşamını yitirdiğini büyük bir üzüntüyle öğrendiklerini belirten BDP Eş Genel Başkanlarının açıklamasında şunlar kaydedildi:

"Gencecik bedenlerin bu acımasız savaşta birer birer aramızdan ayrılması bizleri ve halkımızı katlanılması zor bir süreçle karşı karşıya bırakmaktadır. Acımız büyük, yüreğimizdeki yara derindir. Tüm halkımızın başı sağ olsun! Yaşamını yitirenlere Allahtan rahmet, ailelerine, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Çözümsüzlük politikasında ısrarın bir sonucu olarak yaşanan bu çatışmaların sonuçları her geçen gün giderek daha da ağırlaşmaktadır. Ne acıdır ki; barışı getiremediğimiz her bir gün, bu ülkede gençlerimizi yitirdiğimiz birer yas gününe dönüşmektedir. Hakkari dağlarında Türküyle, Kürt'üyle gençlerin ölümüne neden olan bu savaşın kaynağı 88 yıldır süren tekçi-milliyetçi-otoriter sistemdir. Demokrasiyle, özgürlüklerle, barışla buluşamayan, kendisini farklı kimlik ve inançlara açmayan tekçi sistemde, ısrarın faturasını işte ne yazık ki bugün yaşamının baharındaki gençlerimiz ödemektedir. Bu nedenle bir kez daha haykırıyoruz ve bu savaşa, bu ölümlere 'artık yeter' diyoruz. Gün intikam günü değildir, intikam duygularıyla anaları ağlatmak hiç kimsenin içini rahatlatmamalıdır. Devlet adamlığı anaları ağlatma becerisiyle değil, gözyaşlarını durdurma çabasıyla ölçülür. Bugün ülkemizin ve halklarımızın en acil ihtiyacı barıştır."

PKK ve hükümete "savaşı durdurma" çağrısı yapılan açıklamada, acıları büyütmeden durdurmanın tek yolunun sorunları diyalog ve uzlaşıyla çözmek olduğuna işaret edildi. Başta Meclis, hükümet ve STK'lar olmak üzere herkese, "ortak akıl etrafında buluşmaya" çağıran BDP Eş Genel Başkanların açıklamasında, "Malatya Adli Tıp Kurumu'nda ailelere gösterilen fotoğraflarda cenazelerin tanınmayacak halde olduğu yönünde bilgiler gelmektedir. Günlerdir cenazeler Malatya'da bekletiliyor. Aileler de tedirgin bir biçimde bekleyişini sürdürüyor, çünkü teşhis yapılamıyor. Buradan devleti, teşhisin kolaylaşması için 24 kişiye ilişkin elindeki bütün belge ve bilgileri kamuoyuna açıklamaya çağırıyoruz" denildi.