Suriye’de kurulmaya çalışılan yeni dengeler içerisinde ABD ve Rusya, göz ardı edemez noktaya geldikleri Kürtleri "tanıma" yarışına girdi. Her iki küresel güç, birbiri ardına hamlelerle Özerk Yönetim üzerinden Suriye ve Ortadoğu’daki pozisyonlarını güçlendirme çabasında.  

İç savaşın sürdüğü Suriye’de hem uluslararası hem de bölgesel güçler arasındaki pay kapma yarışı devam ediyor. Temel meselelerden biri olarak duran İdlib’in önümüzdeki günlerde yeniden gündeme oturması beklenirken, 9 Ekim 2019’de Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırılarla Serêkanîyê ve Girê Spî kentlerini kontrolü altına alan Türkiye’nin bölgeye dönük tehditleri de sürüyor. 

Öte taraftan Kuzey ve Doğu Suriye ile ABD ve Rusya başta olmak üzere birçok güç, siyasi ve diplomatik ilişki halinde. ABD, Arap dünyası üzerinden bir süreç başlatmak isterken, Rusya ise bölgenin iradesi olan Demokratik Suriye Meclisi’ni (MSD) Moskova’da ağırladı. 

ABD YENİ BİR SÜREÇ BAŞLATMAK İSTİYOR

 Nazım Daşta'ın Mezopotamya Ajansı'nda yer alan haberine göre Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır üzerinden bir siyasi süreç başlatmak isteyen ABD ve Koalisyon güçlerinin amacı, Arap dünyası üzerinden bölgede etkinlik sağlamak. Kürt kantonları ve Arap bölgeleri arasındaki ilişkiyi arttırmaya yönelik bu girişim, ABD’nin bir hamlesi olarak görülüyor. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi ile eski ilişkilerini yakalamaya çalışan Koalisyon güçlerinin bu konuda önümüzdeki günlerde Özerk Yönetim temsilcileri, Arap aşiretlerinin önde gelenleri ve diğer halkların temsilcileri ile tekrar görüşmeler gerçekleştirmesi bekleniyor. 

Kimi çevrelerce bu görüşme ve sürece dair farklı adlandırmalarda bulunsa da Özerk Yönetim henüz bu konuda resmi bir açıklama yapmış değil. Ancak bazı kaynaklarca, bu sürece ilişkin önümüzdeki günlerde görüşmelerin yapılacağını ifade ediliyor. 

MSD MOSKOVA’DA ANLAŞMA İMZALADI

ABD ve Koalisyon güçlerinin bu girişimlerinin hemen ardından Suriye’de önemli bir role sahip olan güçlerden Rusya da harekete geçti. ABD’nin birlik çalışmaları temelinde ENKS-PYNK arasında oynadığı arabuluculukla Arap dünyası ile Özerk Yönetim arasında geliştirdiği ilişkilere karşı Rusya, Moskova’ya davet ettiği MSD heyeti ile liderliğini Kadri Cemil’in yaptığı Suriye’nin muhalif partilerinden Halkın İradesi Partisi arasında anlaşma yapılmasını sağladı. 

ANLAŞMA YAPILAN KADRİ CEMİL KİM?

Rusya’nın bu hamlesi, Suriye’de bulunan tüm tarafların dikkatini çekerken, gözler MSD ile masaya oturan Kadri Cemil ve partisine çevrildi. Derbesiyêli bir Kürt olan Cemil, aslında eski bir BAAS’çı olarak biliniyor. Rejimin kontrolünde olduğu dönemde Hasekê kentinin valiliğini yapan Cemil, Ticaret Bakanlığı ve Suriye Başbakanı Yardımcılığı da yapmış bir isim. 

Suriye’de yeni bir anayasa hazırlamak üzere oluşturulan Anayasa Komitesi içerisinde Halkın İradesi Partisi’ne mensup bir üye de yer alıyor. Ancak ENSK gibi yerelde tabanı bulunmayan parti, uluslararası alanda Suriye için yapılan çoğu görüşme ve toplantılar katılıyor.

RUSYA’NIN HAMLESİ NE ANLAMA GELİYOR?

Yapılan anlaşmanın maddelerine bakıldığında ise Rusya’nın bilinen cüretkar yaklaşımı ile Suriye krizinin çözülmesi noktasında Özerk Yönetim ile belirlediği taslak yine bir ilki taşıyor. Bu şekilde tüm taraflara mesaj veren Rusya, ABD’nin izlediği siyasete karşı “Kürt-Kürt” ilişkisi argümanını kullanmaya çalışıyor. Bu tür cüretkar girişimlerin perde arakasında farklı pazarlıklar yapıldığı bilinse de sadece ABD ve Avrupalı güçlerin Özerk Yönetim ile kurduğu ilişki ve siyasete karşı yapılmıyor. 

ABD-TÜRKİYE YAKINLAŞMASINA MESAJ

Suriye dosyasında Türkiye’yi yeniden ABD ve NATO çizgisine getirmeye çalışan ABD’nin Suriye Temsilcisi Jammes Jeffrey, Türkiye ile bu konuda bir dizi görüşme gerçekleştiriyor. Bunu gören Rusya, bir anlamda Türkiye’yi farklı dengeleri oluşturmakla tehdide girişti. Nitekim hemen akabinde Türkiye, Rusya’nın bu girişimine yaptığı açıklama ile tepkisini gösterdi.

Türkiye bu gerginliği gidermek için tekrar Rusya’nın kapısına gitmeye çalışırken, bu durumun yeni krizlere neden olabileceği öngörülüyor.

ÖZERK YÖNETİM PROJESİNDE ISRARLI

Yoğun siyasi ve diplomatik görüşmelere sahne olan bu süreçte yeni dengeler kurulmaya çalışılırken, Özerk Yönetim ülkedeki krize 9 yıldır uğruna mücadele ettiği projenin ancak krize çözüm olabileceği inancıyla hareket edip, hamlelerini yine buna göre atıyor.