Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında kopma noktasına gelen tam üyelik müzakereleri, Avrupa Birliği'nin yönetim organı AB Komisyonu'nu da böldü.

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn'ın, Alman Die Welt gazetesine verdiği söyleşide ifade ettiği, "Türkiye ile üyelik müzakerelerinin sonlandırılması gerekir" görüşüne, AB'den, "Komisyon müzakerelerin sürmesinden yana" uyarısı geldi.

AB Komisyonu sözcüsü Margaritis Schinas, günlük basın toplantısında konuya ilişkin olarak yöneltilen, "Hahn'ın açıklaması Komisyon’un resmi görüşünü yansıtıyor mu?" sorusunu yanıtladı.

Schinas, "Bu sorunun yanıtında üç ayrı unsur sözkonusu. Birincisi, Komisyon’un resmi görüşü sadece Başkan Juncker tarafından açıklanır. İkincisi, yönetimin kararı, müzakerelerin sürmesi yönündedir. Üçüncü olarak, Mart ayında Varna'da Türkiye ile AB yönetimi arasında yapılan zirvede, Konsey Başkanı Tusk ve Komisyon Başkanı Juncker, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Türkiye'de, tutukluların bırakılması için geniş reformların yapılması ve iyi komşuluk ilişkileri geliştirilmesinin önemine açık bir şekilde vurgu yaptı. Bunların, AB ile Türkiye arasında iletişim kanallarının açık tutulması ve katılım müzakerelerinin devam etmesi için hayati unsurlar olduğunu hatırlattı" diye konuştu.

‘MÜZAKERELERİN BİTİRİLMESİ DAHA DÜRÜSTÇE OLUR’

Komisyonun Gemişlemeden Sorumlu Üyesi Hahn, Salı günü Alman Die Welt gazetesine verdiği söyleşide, Türkiye ile AB'nin artık yeni bir ilişki biçimi bulması gerektiğini söylemiş, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin son bulması gerektiğini savunmuştu.

Hahn, "Türkiye'nin AB üyeliği öngörülebilir bir gelecek için gerçekçi değil. Uzun vadede Türkiye ve AB için yeni yollara girilmesi ve üyelik müzakerelerinin bitirilmesi daha dürüstçe olur. Türkiye’nin AB üyeliği yakın gelecekte gerçekçi değil. Müzakerelere bağlı kalmak, daha gerçekçi ve stratejik bir ortaklığa gidecek yolu da tıkıyor" diye konuştu.

Türkiye ile AB arasındaki tam üyelik müzakereleri 3 Ekim 2005’te başladı. Ancak Hükümetin, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından uyguladığı politikaların "basın ve ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğü, güçler ayrılığı gibi temel ilkelere" aykırı olduğu gerekçesiyle, müzakerelerde ilerleme durdu.

AB Yönetimi, Türkiye ile Bulgaristan'ın Varna kentinde 26 Mart'ta düzenlenen zirvede, üyelik müzakerelerinin sürmesi yönünde karar almış, ancak Türkiye'ye özellikle Yunanistan ve Kıbrıs başta olmak üzere "iyi komşuluk ilişkileri" ile, tutukluların serbest bırkılmasını sağlayacak hukuksal reformları yerine getirmesinin zorunlu olduğunu vurgulamıştı.

Kaynak: Amerika'nın Sesi