Avrupa Birliği üyesi 14 ülkenin dışişleri bakanları, Suriye'nin İdlib vilayetinde yaşanan gelişmelerle ilgili ortak açıklama yaptı.

İdlib'de bir "insani felaket" yaşandığını, uluslararası insancıl hukuka aykırı olarak hastaneler ve sağlık merkezlerinin bombalandığını ifade eden bakanlar, "Suriye rejimi toprakların askeri yollardan geri alınması stratejisini, Suriyeli sivil halk için doğurduğu sonuçları dikkate almaksızın bedeli ne olursa olsun sürdürmektedir" dedi.

İdlib'de radikal grupların bulunduğunu bildiklerini ve terörizmi hiçbir şekilde hafife almadıklarını ifade eden bakanlar, "Terörle kararlı bir şekilde mücadele ediyor, IŞİD'e karşı savaşta en ön safta yer alıyoruz. Ancak terörle mücadele insancıl hukuka yönelik ağır ihlallere gerekçe gösterilemez" ifadesine yer verdi.

Alman t-online internet sitesinde yayınlanan açıklamada Suriye rejimi ve destekçileri taarruzu sona erdirmeye ve 2018 sonbaharında üzerinde uzlaşılan ateşkese uymaya çağrıldı. Bakanlar, çatışmaların derhal sona erdirilmesi ve insancıl hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesini talep etti.

RUSYA'YA ÇAĞRI

Dışişleri bakanları Rusya'yı da "İdlib'deki korkunç durumu yatıştırmak ve siyasi bir çözüme katkı sağlamak üzere Türkiye ile müzakereleri sürdürmeye" çağırdı.

Rusya'dan ayrıca, İdlib'e acil yardımların nakliyesi için oluşturulan mekanizmanın önümüzdeki aylarda yenilenmesini BM Güvenlik Konseyi'nde bloke etmemesi istendi.

Suriye'deki krizin ancak siyasi müzakereler sonucu kalıcı olarak sona erdirilebileceğine dikkat çeken bakanlar, Suriye rejiminin askeri stratejiye odaklandığını ve BM özel temsilcisi Geir Pedersen himayesinde  yürütülen anayasa görüşmelerini bloke ettiğini söyledi.

İdlib'de yaşanan insani dram karşısında Avrupalıların da sorumluluklarının bilincinde olduğunu ifade eden bakanlar, Suriye halkına yönelik insani destekte en büyük katkının AB ve üye ülkeler tarafından yapıldığına işaret ederek ortak çabaların artırılarak sürdürüleceğini kaydetti.

"SUÇLULARDAN HESAP SORULACAK" VURGUSU

Avrupa ülkelerinin 17 Şubat'ta rejimin askeri eylemlerini destekleyen ve bu eylemlerden fayda sağlayan iş insanlarına yönelik bireysel yaptırımları yürürlüğe soktuğunu söyleyen bakanlar, "Suriye'de işlenen suçlara yönelik cezasızlığa karşı hareket etme yükümlülüğü hissediyoruz… BM tarafından cezasızlığa karşı mücadele için oluşturulan Suriye Arap Cumhuriyeti Soruşturma Komisyonu ile Uluslararası Tarafsız ve Bağımsız Mekanizma (IIIM) gibi mekanizmaları desteklemeye devam edeceğiz. Bu mekanizmalar gelecekte en ağır suçları işlemiş olanlardan hesap sorulabilmesi için önemli kanıtları toplamaktadır" denildi.

Suriye'de işlenen suçlara dair vakaların Uluslararası Ceza Mahkemesine taşınması için çalışmaya da devam edileceğini belirten dışişleri bakanları, Suriye'de işlenen suçların cezasız kalmaması için kendi ülkelerindeki hukuki mekanizmaları da işletecekleri mesajı verdi. Bakanlar, kimyasal silah kullanımının bu suçlar arasında yer aldığına işaret etti.

Ortak açıklamada Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda, İspanya, Portekiz, Belçika, Estonya, Polonya, Litvanya, İsveç, Danimarka, Finlandiya ve İrlanda dışişleri bakanlarının imzası bulunuyor.

Kaynak: Deutsche Welle Türkçe