İSTANBUL - Faili meçhul cinayetlere kurban giden ya da kaybedilen yakınlarının bulunması ve faillerinin yargılanması için eylemlerini sürdüren Cumartesi Anneleri eylemlerinin 317. haftasında çocukların kaybedildiği ve polis kurşunuyla öldürüldüğü bir ülkede 23 Nisan Çocuk Bayramı'nı kutlamadıklarını belirtti. Bu haftaki eylemlerinde ayrıca 24 Nisan 1915 tarihinde gözaltına alınarak katledilen 220 Ermeni aydını da anan Cumartesi Anneleri, "Bir gün yalanlarınızı kabullenmek zorunda kalacaksınız, karanlık tarihinizle yüzleşeceksiniz" dedi.

Faili meçhul cinayetlere kurban giden ya da kaybedilen yakınlarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için yıllardan beridir Galatasaray Meydanı'nda adalet haykırışlarını sürdüren Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 317. haftasında da yine meydandaki yerlerini aldı. Her zaman olduğu gibi siyah zemin üzerine yazılı "Failler belli, Kayıplar nerede?" pankartını, katledilen ve kaybedilen yakınlarının posterlerini taşıyan Cumartesi Anneleri, 23 Nisan Çocuk Bayramı nedeniyle gözaltında kaybedilen ve polis kurşunuyla öldürülen çocuklara dikkate çekerek, çocukların öldürüldüğü bir ülkede 23 Nisan Çocuk Bayramı'nı kutlamadıklarını söyledi.

Cumartesi Anneleri, ayrıca 24 Nisan 1915 tarihinde gözaltına alınarak katledilen 220 Ermeni aydınını da bu haftaki eylemlerinde andı. Eylemde ilk olarak 11 Mayıs 1994 yılında Kervankaya'da gözaltına alınarak kaybedilen Zeki Diril'in babası Apro Diril bir konuşma yaptı. Diril, 'Keldanice' yaptığı konuşmasında oğlu ve yeğeninin henüz çocukken gözaltına alınarak kaybedildiğini ve bir daha kendilerinden haber alınamadığını söyledi. Diril, çocuğu ve yeğeninin akıbetinin aydınlatılması için yıllardır sürdürdükleri mücadelelerine de devam edeceklerini söyledi.

'Kimse devletin katlettiği çocuklardan bahsetmiyor'

Diril'in konuşmasının ardından kayıp yakınları adına İHD İstanbul Şubesi Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Besime Aksoy, basın açıklamasını okudu. Aksoy, 23 Nisan Çocuk Bayramı nedeniyle devleti yönetenlerin kutlama mesajlarında "Çocuklar geleceğimizdir" ifadesini kullandıklarını ama hiç kimsenin devlet eliyle katledilen ya da kaybedilen çocuklardan söz etmediğini söyledi. "Başbakan'a devletin gücü ve sınırsız desteğiyle aralarında bebeklerin de olduğu onlarca çocuğun bu topraklarda gözaltında kaybedildiğini hatırlatıyoruz" diyen Aksoy, daha sonra gözaltında kaybedilen çocuklara ilişkin isim yer ve tarih bilgilerini açıkladı.

'Karanlık tarihinizle yüzleşeceksiniz'

Hazırlanan basın açıklamasının metninin bir diğer bölümünü okuyan İHD İstanbul Şubesi Kayıplara Karşı Komisyon üyesi Umut Bahçeci ise 24 Nisan 1915'te Osmanlı İmparatorluğu'nun İttihat ve Terakki hükümetince Ermenilere yönelik geliştirilen katliama dikkat çekti. Dünyada gözaltında kaybetmenin tarihinin Fransa'da Alman İşgal Kuvvetlerinin Fransız direnişçilere başlattığı gözaltılarla başladığını belirten Bahçeci, "Oysa gözaltında kaybetmenin tarihi, 96 yıl önce bu topraklarda başladı. 220 Ermeni aydını 24 Nisan 1915 tarihinde gözaltına alındı sürgüne gönderildi. Bu insanlardan 139'u bir mezar taşları bile olmadan yok olup gittiler" diye konuştu.

24 Nisan'da yaşananların Türkiye açısından tektipleştirmenin, devlet eliyle yurttaşları kaybetmenin tarihi açısından önemli olduğunu vurgulayan Bahçeci, devleti yönetenlerin ise 96 yıldır resmi inkârcılık üzerine inşa ettikleri politikaları ile gerçekleri gizleyebileceklerini düşündüklerini söyledi. Bahçeci, "Bir gün yalanlarınızı kabullenmek zorunda kalacaksınız, karanlık tarihinizle yüzleşeceksiniz. Geçmiş bugünümüzdür. Bugünümüz geleceğimizdir. Geçmişteki utancımızdan kurtulmadan aydınlık bir gelecek kuramayacağımızı haykırmaya devam edeceğiz."

Basın açıklamalarının ardından konuşan gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun ise, eylemlerinin 317. haftasında polisin hedefinde olan ve katledilen çocuklar için oturduklarını söyledi. 23 Nisan Çocuk Bayramı kutlamaları nedeniyle devlet yetkililerinin "Çocuklar geleceğimizdir" açıklamalarını hatırlatan Tosun, yetkililere seslenerek, "Eğer konuştuklarınızda samimiyseniz çocukları öldürmeyin. 'Kadın da olsa çocuk da olsa gereği yapılır' diyenlerin çocuk bayramı kutlamasını kınıyorum" diye konuştu. Konuşmaların ardından Cumartesi Anneleri 317. hafta oturma eylemlerine son verdi.

YÜKSEKOVA HABER