Diyarbakır’ın Kulp ilçesine bağlı Karaağaç köyündeki müftülüğe bağlı yatılı olmayan Kuran kursunda 1 Aralık 2015 günü meydana gelen ve kurs binasında yatılı kalan 6 çocuğun yaşamını yitirdiği yangın ile ilgili dava dosyasında dikkat çekici belgeler ortaya çıktı. 

Belgelerde, Kulp Müftüsü Selahattin Özçelik’in, 6 çocuğun yaşamını yitirdiği yangından 15 gün önce kursu denetleyerek, fiziki imkanlarının iyi olduğuna dair rapor verdiği tespit edildi. Belgelerde kursun gündüz eğitimi için açıldığı, yatılı eğitim için başvuru yapıldığı ancak henüz buna ilişkin bir karar verilmediği, buna rağmen yatılı öğrenci alındığı belirtildi.

Karaağaç köyündeki Kuran kursunda 1 Aralık 2015 günü 02.00-02.15 saatleri arasında elektrik ısıtıcısından çıkan yangında, kursun yatakhane kısmında yatılı kalan kurs öğrencileri; Nur Muhammed Bayka, Mehmet Bingöl, Suat Çankaya, Serhat Sancar, Şahin Kahraman ve Sabahattin Altun yanarak yaşamını yitirdi, 6 çocuk yaralandı. Savcılığın olayla ilgili hazırladığı iddianamede, Kuran kursu öğreticisi Faruk Işık ve köy muhtarı Özcan Ceylan hakkında, ‘Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ ve ‘Görevi kötüye kullanma’ suçlarından 3- 18 yıl, kurs binasını yapan Köy İhtiyar Heyeti üyeleri Abdullah Cengiz, Hanifi Dizmen, Hiyasettin Bartar ve Sebahattin Çankaya’nın ise ‘Taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 2-15’er yıl hapis cezası istendi.

Soruşturma dosyasındaki belgelerde, yangından 15 gün önce Kulp Müftüsü Selahattin Özçelik’ın 6 çocuğun hayatını kaybettiği kursu denetlediği ortaya çıktı. 16 Kasım 2015 günü hazırlanan ve Müftü Özçelik’in imzasını taşıyan Kuran Kursları Denetleme Formu’nda birçok konuda olumlu görüş bildirilirken, Kuran kursu yöneticisi Faruk Işık’ın eğitimde teknolojiden yeterince faydalanmadığı ve mevzuat bilgisinin yeterli olmadığı ifade edildi. Kursta bulundurulması gereken araç ve gereçlerin yetersiz olduğu kaydedilen raporun son kısmını el yazısı ile dolduran Müftü Özçelik, “Fiziki imkanın iyi olduğu müşahade edildi. Öğrenci sayısının çokluğu sevindirici bir durum. Kursun B grubu kursa çevrilmesi istendi” ifadelerini kullandı.

BİLİRKİŞİ İHMALLER ZİNCİRİNİ TESPİT ETTİ

Akdeniz Üniversitesi’nden 4 kişilik uzman heyetin hazırladığı bilirkişi raporu da dava dosyasında yer aldı. Raporda, bina elektrik bağlantısının uygun olmayan şekilde yapıldığı belirtilerek, şöyle denildi:

“Binaya ait elektrik sayacı ve kaçak akım sigortası yok. Yönetmeliğe uygun olmayan kaçak bağlantı yapılmış. Koruma amaçlı kaçak akım rölesi yok. Elektrik tesisatı yönetmeliğe uygun değil. Kablo tertibatı uygun şekilde yapılmamış.

Elektrik tesisatının çekilmesi iç tesisat yönetmeliğine uygun yapılmamış. Kalorifer tesisatının yetersiz kaldığı ya da hiç çalışmadığı teknik olarak ortaya çıkmaktadır. Kursun fiziki şartları fen ve sağlık kurallarına uygun hale getirilmeden öğrencilerin kalmasına müsaade edilmiş. Yatılı kurs statüsüne geçmeden öğrencilerin gelişigüzel şekilde, kayıtları bile tutulmadan yatılı kalmalarına izin verilmiş. Sertifikalı bir kişinin yakması gereken kalorifer kurstaki öğrenci tarafından yakılıyor. Elektrik panosu standart şekilde yapılmamış. Kablolar ve sigortalar alelade bağlanmış, kablolar, gelişigüzel şekilde sigortaya girip, çıkmış.”

SAVCI: KURS YATILI OLMAMASINA RAĞMEN ÖĞRENCİLER YATILI KALDI

Hazırlanan iddianamede, kaldıkları odanın soğuk olmasından dolayı öğrencilerin elektrikli ısıtıcı ile ısınmaya çalıştıkları belirtilirken, bilirkişi raporuna göre; Kuran kursu öğreticisi Faruk Işık’ın 1’inci derecede asli kusurlu, kursun elektrik tesisatını yapan firma ve ihtiyar heyetinin 2’nci derecede kusurlu, Kulp Müftülüğü’nün ise bir kusurunun olmadığı ifade edildi.

İddianamenin kabulü ardından 6 sanığın tutuksuz yargılaması Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.

Kaynak: Hürriyet