İstanbul Fatih'te denetim yaptıkları taksideki Özbekistan uyruklu bir kadını, yanında kimliği olmadığı gerekçesiyle ekip aracına aldıktan sonra cinsel saldırıda bulunup parasını almakla suçlanan 5 polisin yargılanmasına başlandı.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Şeref Şık ve İsmail K. ile tutuksuz sanıklar Enes S., Yaşar S. ve Ahmet B. katıldı.

Mağdur I.K. sınırdışı edildiği için duruşmaya katılamadı. Duruşmada, şikayetçi olarak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı hazır bulundu.

Tutuklu sanıklardan Şeref Şık mağdurla para karşılığında cinsel ilişki yaşadığını öne sürdü. Diğer sanık polisler ise suçlamaları reddetti.

Mahkeme, tutuklu sanıklardan İsmail K'nin tahliyesine karar verdi.

İddianamede, tutuklu polis Şeref Ş. hakkında "Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak", "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" ve "Cinsel saldırı" suçlarından toplam 46 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

TUTUKLU SANIK: PARA KARŞILIĞI İLİŞKİYE GİRDİM

Tutuklu sanık Şeref Şık savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, olay günü diğer sanık İsmail K. ile birlikte gece denetimine çıktıklarını söyledi.

Aracı diğer sanığın durdurduğunu, kadının kimliği olmaması nedeniyle karakola götürmek için araca aldırdığını anlatan sanık Şeref Ş. araçta mağdurla bir müddet konuştuğunu söyledi. Sanık Şeref Şık "Gece çalıştığını bu şekilde para kazandığını, ülkesinde geçinemediğini ve çocuğuna bakmak zorunda olduğunu söyledi. Kendisinden kimlik ibraz etmesi gerektiğini söyledim. Bana bir arkadaşının telefondan göndereceğini söyledi. Yalvardı, karakola gitmek istemedi. Biz kimliğin gelmesini beklerken telsizden birkaç anons geldi. Bunun üzerine mağdur da olmak üzere o olaylara bakmaya gittik. Daha sonra Yedikule'de dinlendiğimiz bir kahve vardır. İsmail K. yemek yemek için orada indi. Ben de kadın şahsı bırakıp geleceğimi söyledim. Araca bindiğimizde bana para karşılığında cinsel ilişkiye girebileceğini söyledi. Ben de gaflette bulundum, kabul ettim. Aracı caddeye 10 metre mesafede bir yere park ettim. İlişki yaşamaya başladık. Ancak etraftan tedirgin olduğum için bir şey yapamadım" dedi.

Diğer sanık İsmail K. ise savunmasında, "Şefe kaç kez kadını karakola götürelim' dedim. Rahatsız oldum kadının arabada bizimle dolaştırılmasından ve şefle muhabbet etmelerinden. Daha sonra yemek yemek için ben kahvehanede indim. Daha sonra şef bana, 'Kadını aldığımız yere bırakıp döneceğim' dedi. Gitti. Yarım saat geçti gelmedi. Aradım. Sıkıntı yok, geliyorum dedi. Olayı gözaltına alınınca öğrendim. Suçsuzum" dedi.

MAĞDURUN ARKADAŞI: ARKADAŞIM FUHUŞ YAPMIYOR

Mağdur I.K'nın tanık olarak dinlenen arkadaşı ise "Arkadaşım para karşılığı ilişkiye girmedi. Fuhuş yapmıyor" dedi.

Olay günü mağduru taksisine alıp evine götüren taksi şoförü de tanık olarak dinlendi. Taksi şoförü ifadesinde, "Mağdur benim aracıma bindiğinde ağlıyordu. Tecavüze uğradığını söyledi." dedi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklardan İsmail K'nın tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Mağdur I.K., olayın ardından şikâyette bulunmak için Aksaray Şehit Vedat Ulusoy Polis Merkezi Amirliği’ne gitmiş, orada görüştüğü polis memuru Y.S. “Onun da çoluğu çocuğu var, zaten it gibi pişman şu an, cezasını vereceğim” diyerek şikâyet müracaatını almamıştı.

Komiser E.S. de “Cezasını kendim vereceğim. Onu başka yere süreceğim” diyerek yine şikâyet müracaatı oluşturmadığı ortaya çıkmıştı.