Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği Başkanı Oktay Can, “4 yılda 500 asker şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Asker ölümlerini Cumhurbaşkanı’na sorduğumuzda ‘komutanlar askerlerine silah çekmez’ dedi. Oysa darbe günü askerlerin kendi insanlarına neler yaptığını gördük” dedi.

Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği geçtiğimiz yıl son 22 yılda 2 bin 500 askerin şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdiğini açıklamıştı.

Ergin Çağlar’ın Mezopotamya Ajansı’nda yer alan haberine göre, şüpheli asker ölümlerinde özellik Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarının yaşandığı bölge kentlerinin başı çektiği belirtiliyor. Şüpheli Ölümler ve Mağdurları Derneği'ni 2013 yılında kurduklarını aktaran dernek başkanı Oktay Can, bugüne kadar kendilerine toplamda 500 ailenin çocuklarının şüpheli şekilde yaşamını yitirdiği iddiasıyla başvuruda bulunduğunu belirtti.

Can, OHAL'in yeniden devreye girmesiyle birlikte şüpheli asker ölümlerinde artışın yaşandığını söyledi.

'BAŞKALARI DA EVLAT ACISI YAŞAMASIN'

Kendi oğlunun da 2009 yılında Dersim'in Hozat Sarıkaş Karakolu'nda öldürüldüğünü söyleyen Can, evlat acısını derinden yaşadığını ve başka ailelerin evlat acısı çekmemesi ve şüpheli ölümlerin önüne geçebilmek için derneği kurduklarını kaydetti. Bugüne kadar şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren askerlerin haklarında açılan davaların sonuçlanmadığını ve zaman aşımına uğradığına dikkat çeken Can, “Benim oğlum komutanı tarafından kafasına 2 mermi sıkılarak yaşamını yitirdi. Yine oğlumun boğazında darptan kaynaklı morluklar da vardı.

Ben otopsi raporunu aldım ve orada nasıl öldüğü yazıyordu; fakat biz olayı soruşturmak istediğimizde bize askeri savcıların açıklama yapacağı söylendi. Benim oğlum gibi komutanının şiddetine maruz kalan birçok asker ölümleri var. Bu güne kadar yaklaşık 2 bin 300 aile yakını bu şekilde bir yaklaşıma tabi olmuş. Davalar ile çözülmemiş ben kendi oğlumun dosyasının takipçisiyim. Oğlumun dosyasını en son Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AHİM) kadar götürdüm. Bundan sonra dernek olarak diğer ailelerinin çocukları içinde çalışıyoruz” dedi.

‘MADEM KOMUTAN ASKERE SİLAH ÇEKMEZDİ 15 TEMMUZ NEYDİ?’

Yaşanan ölümleri Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) kadar götürdüklerini; fakat orada ölümlerin şüpheli olduğuna kimseye inandıramadıklarını dile getiren Can, “Meclis’te kime anlattıysak inanmadılar.

Bu durumu Cumhurbaşkanına da söyledim bana 'komutanlar askere silah çekmez' demişti. Oysa 15 Temmuz darbe girişiminde gördük ki askerler halka yani kendi insanına nasıl silah çekiyordu ve nasıl tanklar ile saldırıyordu. Kaldı ki yine bizlerin elinde o kadar delil var ki bizler savcılara anlatamadık.

Çünkü askeri savcılar talimat alıp görevlerini yaptıkları için bizim girişimlerimiz sonuçsuz kalıyor. Savcı ailelerin ‘şüpheli ölümleri’ araştırmaya ret kararı veriyorlar. Biz de dertlerimizi başkalarına anlatıyoruz. Bize başvuranlar oğullarının komutanlar tarafından öldürüldüğünü söylüyorlar” dedi.

‘GENELDE KÜRT VE ALEVİ ASKERLER ŞÜPHELİ ŞEKİLDE ÖLÜYOR’

Şüpheli asker ölümlerinin en fazla Kürt illerinde yaşandığını aktaran Can, “Askere giden bir çok kişi işkenceye maruz kalıyor ya da keyfi bir şekilde öldürülüyor bunu belgeleyecek bir çok delil var; ama tam anlamıyla askeri mahkemeler adaletli olmadığı için davalarımız sonuçlanmıyor. Ölümlerin bir çoğu genelde doğu ve güneydoğu bölgelerinde yaşanıyor. Orada ölen birçok asker de genelde Kürt ya da Alevi oluyor” diye konuştu.

'4 YILDA 500 ASKER ŞÜPHELİ BİR ŞEKİLDE ÖLDÜRÜLDÜ'

Açtıkları derneğin kuruluşundan bu yana bir çok ilden kendilerine başvuruların olduğunu ifade eden Can, “Bugüne kadar bize yaklaşık 500 aile başvurdu. Onların çocukları da komutanlardan şiddet görmüş ve başvuru yapan ailelerin yüzde 80’i Kürt. Aileler komutanlar tarafından baskı altına alınıp dava açılmaması için korkutuluyor.

Biz birçok aileye de ulaşamıyoruz korkutulduklarından kaynaklı. Biz Meclis’te bir komisyon kurulup araştırılmasını ve ailelerin dinlenmesini de talep ettik. Bizim taleplerimiz içerisinde şu da var; bizim çocuklarımızın devlet tarafından sigortalanmasını istiyoruz bizim çocuklarımız komutanlar tarafından öldürülmesin.

Yine bazı askerler evli ve öldürüldükten sonra devlet hiçbir yardım desteğinde bulunmadığından kaynaklı bugün o öldürülen askerlerin çocukları çöplerden ekmek toplamaya başladığını da biliyoruz” şeklinde konuştu.

‘ASKERLİK ZORUNLU OLMASIN’

Zorunlu askerliğin kaldırılması gerekliliğinden bahseden Can, “Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) baktığımızda askerler ya zehirleniyor, ya işkence görüyor ya da öldürülüyor bundan kaynaklı askerliğin zorunlu olmamasını istiyoruz. Zorunlu askerliği kaldırmasalar da en azından vatani görevlerini devletin herhangi bir kurumunda memur şeklinde çalışarak yapabilirler” dedi. Can, son olarak askerleri öldürenlerin yargılanıp cezalandırılmasını istedi.