Deniz Güneş / Demokrat Haber

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi ve Batı Ermenileri Ulusal Kongresi’nin (BEUK) girişimiyle, 18 Ocak 2014’te Ankara’da bir forum düzenlendi. “2015 perspektifinden Hrant Dink suikastına bakmak” başlıklı foruma, BEUK’u temsilen Ermenistan Parlamentonsu Milletvekili Arakadz Akhoyan ve Sevag Arstruni katıldı. Foruma ayrıca, BDP eşbaşkan yardımcısı ve Van Milletvekili Nazmi Gür, BDP Dış İlişkiler Komitesi üyesi Selahattin Esmer, Dr. İsmail Beşikci, Doç. Fikret Başkaya, Agos gazetesi yazarı Zakarya Mildanoğlu, ABD Ermeni toplumundan akademisyen George Aghjayan, avukatlar Erdal Doğan, Eren Keskin, Erkan Metin, yazar Sait Çetinoğlu, Temel Demirer, Ümit Kurt, gazeteci Hrant Kasparyan ve çok sayıda aydın ve düşünür katıldı. Katılımcılar, 1915’te yaşananlarla yüzleşilmesi ve bu konuda atılması gereken adımlar konusunda görüşlerini beyan eden sunum ve konuşmalar yaptı.  

Forumun son konuşmacısı olan Sait Çetinoğlu, 1915’in soykırım olarak tanınması ve süreçte fiziki ve manevi olarak zarara uğratılan halkların mağduriyetlerinin telafi ve tazmin edilmesi konusunda Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi’nin görüşlerini aktaran 11 maddelik bir öneri bildirisi okudu. Çetinoğlu konuşmasında şunları söyledi: “1915 Soykırımı’nın 100. yıldönümüne yaklaştığımız günümüzde, soykırım mağdurlarının, neler talep edeceğini doğaldır ki mağdur olan halklar belirleyecek. Burada bizim borcumuz, koşulsuz ve önyargısız bir şekilde bu taleplerin arkasında durmaktır.” Çetinoğlu, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi adına yaptığı sunumda, 1915’in 100. yıldönümü gelmeden önce, Türkiye tarafının soykırım mağdurlarına yönelik olarak yapması gereken sembolik ve ilkesel asgari “jest”lere dair tavsiyelerini şöyle özetledi:

1. Tanıma, özür ve tazmin

20. yüzyılın ilk soykırımının tanınmasının ilk adımı, samimi bir özürle olmalı ve failleri ifşa edilerek kınanmalı. Osmanlı Hıristiyanlarının toplumsal hafızası yeniden inşa edilmeli, bunun için, örneğin Elmadağ semtinin ismi değiştirilerek, semte, orada yaşamış olan Gomidas Vartabed’in adı verilmelidir. Gayrimüslimlerden gasp edilerek el konulan, sembolik öneme haiz bazı yapılar günümüz Türkiye’sinde de kullanılmaktadır. Bu bağlamda, soykırımın tanınmasına ilişkin atılacak adımlardan bir olarak, Cumhurbaşkanlığı köşkü olarak kullanılan Kasapyan ailesinin bağ evi, ailenin bugünkü varislerine iade edilmeli. Trabzon’daki Atatürk köşkü Kabayannis ailesine iade edilmeli.

2. İnkâra yönelik faaliyetlere son verilmesi

Başbakanlık bünyesinde çalışan, “Asılsız Soykırım İddialarıyla Mücadele Koordinasyon Kurulu”nun lağvedilmesi. Soykırımın inkârına yönelik olarak yürütülen faaliyetlere son verildiğinin deklare edilmesi ve bu bağlamda 2014 Başbakanlık bütçesinden ayrılan payın iptal edilmesi.

3. Nüfus ve vatandaşlık

Nüfus kayıtlarının şeffaflaştırılması (serbestçe erişim) ve gayrimüslimlerin vatandaşlıktan çıkarılma kararlarının iptal edilerek vatandaşlık haklarının iadesi. Tarihsel topraklarında kovulan Hıristiyan haklara vatandaşlık hakkının iade edilmesi, isteyenlere T.C. nüfus cüzdanı ve pasaportunun verilmesi.

4. Geri dönüş ve ikamet

Tarihsel topraklarına ve yurtlarına dönerek yaşamak isteyenlere izin verilmesi, teşvik edilmesi ikamet şartlarının oluşturulması, bu bağlamdan gereken ortamın sağlanması

5. Tapu kayıtlarında şeffaflık ve kayıtlara erişimde kısıtlamanın kaldırılması

Nüfus kayıtlarına erişimi yasaklayan Başbakanlık genelgelerinin kaldırılması ve Milli Güvenlik Sekreterliği’nin erişimi ve açıklamayı kısıtlayan talimatının iptal edilmesi. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’nce dijital hale getirilen fakat gizli tutulan Osmanlı tapu kayıtlarının herkesin incelemesine açılması.

6. Askeri arşivler dahil, Osmanlı arşivlerinin tamamen açılması

Arşivlerin tamamının açılması, araştırmalardaki kısıtlamalara son verilerek arşiv çalışmalarının kolaylaştırılması, askeri arşive erişimin sağlanması. Kısa sürede tümünün dijital ortama aktarılarak yayımlanması.

7. Emval-i metruke kayıtlarının açıklanması

Emval-i metruke yasalarıyla el konularak başkalarına aktarılan mülklere ilişkin 35 bölgedeki komisyonlar tarafından kaydı tutulan defterlerin dijital ortama aktarılarak kurbanların varislerine ve araştırmacıların incelemesine sunulması. Osmanlı Hıristiyan halklarının mallarının dağıtılmalarıyla ilgili Emval-i metruke komisyonlarının tüm kararların açıklanması. Kamuya ve özel şahıslara dağıtılan Ermeni mallarının envanterinin çıkarılması. Bu mülklerin varislere devredilmesi veya tazmin edilmesi. Yok edilen veya zaman içinde korunmamasından ötürü yok olan mülklerin ve Hıristiyan değerlerinin envanterinin çıkarılarak bunların tazmini. Bankalarda ve bankaların emanet kasalarında el konulan para, döviz, kıymetli ayniyat, değerli maden ve ziynet eşyalarının envanterinin açıklanması ve tazmin edilmesi. Tüm bu kayıtların dijital hale getirilerek yayımlanması.

8. Siyasi ve ticari faaliyetlere tahsis edilen mülkler

Siyasi faaliyetler için ayrılıp bu kuruluşlara, mebuslara, gazetecilere tahsis edilenler ile özel sektörün geliştirilmesi ya da soykırımcıların ticaret ve sanayi erbabına dönüşmesi için şirketlere, bankalara, ticaret, sanayi ve ziraat odalarına dağıtılan mülklerin envanterinin çıkarılması. Söz konusu mülklerin bunlardan geri alınması veya tazmin edilmesi.

9. Halen devletin ve devlet kuruluşlarının elindeki mülkler

Maliye, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve belediyeler, gibi kamu kurumlarının tasarrufundaki mülklerin envanterinin hazırlanması ve bunların hak sahiplerine iadesi.

10. El konulan kadın ve yetimler ve bunlardan dolayı gasp edilen emval

El konulan veya devletin el koyarak ailelere dağıttığı kadın ve çocukların ve bunlardan dolayı 11 Ağustos 1915 tarihli ve Başbakanlık Osmanlı Arşivinde DH.ŞFR., nr. 54-A/382 numarasıyla kayıtlı özetle: “İhtidâ eden, evlenen ve güvenilir kimseler yanına bırakılan çocukların şahsi mülklerinin korunması, mûrisleri ölenlerin hisselerinin bu ‘koruyucu’ ailelere verilmesi”ne dair Dahiliye Nezâreti'nden muhtelif vilâyet ve mutasarrıflıklara şifre telgraf gereği el konulan yetimlerden dolayı gaspçı ailelere geçen mal varlığı envanterinin açıklanması.

11. Kolektif sorumluluk

Özür, soykırım suçunun kabulü, utançtan kurtulmanı ve restorasyonun en önemli ayaklarından biri. Dolayısıyla bu konudaki kolektif sorumluluk da kabul edilmelidir.  

12. Tüm mağdurlar

Bu beklenti ve talepler, 1915 Soykırımı’ndan ötürü tarihsel topraklarından kazınan Süryani, Pontus Rumları ve Helen halkları da kapsamaktadır.