Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, 1993 yılında, 16 sivilin öldürüldüğü 36 kişinin de yaralandığı olaylara ilişkin açılan davanın karar duruşması İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Eşref Hatipoğlu beraat etti.

Diyarbakır’ın Lice ilçesinde, 22 Ekim 1993’te Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın şüpheli bir şekilde öldürülmesinin ardından ilçe merkezinde 16 sivilin öldürüldüğü , 36 kişinin ise yaralandığı, 242 iş yeri ve 402 evin tahrip edildi olaylara  ilişkin açılan davanın karar duruşması  İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. “Güvenlik” gerekçesiyle önce Eskişehir’e, ardından da İzmir’e nakledilen davanın 14’üncü duruşmasını takip edenler arasında CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da yer alıyor. 

Tanrıkulu, duruşma başlamadan önce adliyenin önünde yaptığı açıklamada yaşananlara için katliam ifadesini kullanarak davanın olayların yaşandığı Diyarbakır yerine İzmir’de görülmesini eleştirdi. Davanın geçmişi hakkında bilgi veren Tanrıkulu, avukatların bütün taleplerinin mahkeme tarafından reddedildiğini söyledi. Bir önceki duruşmada savcının tutuksuz yargılanan Eşref Hatipoğlu’nun beraatını istediğini hatırlatan Tanrıkulu, “AKP, Türkiye’de 1980 ve 1990’da yaşanan tüm faili meçhullerin hamisi haline geldi. Onları koruyan cezasızlık politikasının sahibi haline geldi. Bir vesileyle açılan tüm davaları bulundukları yerlerden başka yerlere sürgün etti. Bu dava da onlardan birisidir." diye konuştu. 

Artı Gerçek'te yer alan habere göre, İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada mağdur avukatlarının süre talebi ve sanık Eşref Hatipoğlu'nun sanık olduğu diğer dosyasının celbi talepleri reddedildi. Duruşmada söz alan mağdur Şiyar Kaymaz, savcılığın delil yetersizliği gerekçesine tepki gösterdi. Kendisinin olayın mağduru ve tanığı olduğunu hatırlatan Kaymaz, "Sanığın alacağı cezanın benim için önemi yoktur. Önemli olan hâlâ devlet içinde bu olayları yapacak kişilerin var olmasıdır. Ben olay tarihinde 13 yaşındaydım. Eşref Hatipoğlu 23 Ekim 1993 tarihinde, olayın ertesi günü tüm Licelileri meydana topladı. Yüzümüze bakarak 'siz daha yaşıyor musunuz' dedi. Ben buna tanık olduğumu söylüyorum, siz gözümüzle gördüğümüz şeye inanmıyorsunuz" dedi.

Duruşmada diğer mağdurlar da söz aldı. Olaylar sırasında askerden yeni geldiğini anlatan Etem Özer, Lice'de yaşanan olaylara tanık olduğunu belirterek, sanığın cezalandırılmasını istedi. Yahya Yiğitel ise davanın İzmir'e taşınmasının ardından hak arayışlarından vazgeçmediklerini söyledi. "Adaleti aramak için 4 bin kilometre yol kat ettim geldim" diyen Yiğitel, "Evim gözümün önünde yakıldı. Eşref Hatipoğlu yanında Ünal Erkan da vardı. Gözümle gördüm neden inanmıyorsunuz" diye sordu.

DAVA AVUKATLARINDAN BİRİ TUTUKLANDI BİRİ KATLEDİLDİ

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın ise Lice davasının 'güvenlik' gerekçesiyle il il gezdirilmesini eleştirdi. Lice dosyasının Diyarbakır'dan Eskişehir'e oradan da İzmir'e gönderildiğini ifade eden Aydın, "Siz de İzmir'den oturup Lice dosyasına bakıyorsunuz. Keşif dahi yapma ihtiyacı duymuyorsunuz. Israrlı talebimizi de reddediyorsunuz. Bu dosyada sanıkların da, sanık müdafiilerinin de güvenlik sorunu yoktur. Temizöz davası 4 yıl Diyarbakır'da görüldü. Sorun yaşanmadı. Bu dosyada Tahir Elçi ve Selçuk Kozağaçlı katılan vekilleriydi. Bugün Kozağaçlı tutuklu, Tahir Elçi katledildi. Varsa bizim için güvenlik sorunu vardır" ifadelerini kullandı.

SANIĞIN BEYANLARI EMSAL ALINARAK MÜTAALA HAZIRLANMIŞ

Mağdur avukatı Yunus Muratakan, savcının beraate ilişkin talebine tepki gösterdi. Dosyada çok sayıda ifade ve çok sayıda delil olduğunu belirten Muratakan, "Klasörlerce verilen ifadeler, toplanan deliller, bilirkişi incelemesi dahi yapılmayan mevcut otopsi raporları. Dava açıldığında dosya 4 klasördü, şimdi 27 klasöre çıkmış. Her kurumdan evrak gelmesine rağmen iddia makamı hiçbir delil gelmemiş gibi sanığın ifadelerini mütalaa olarak dosyaya bırakmış. 16 Licelinin öldürülmesine karşın 25 yıldır sürüncemede bırakılan davada savcının verdiği mütalaa 2 paragraf. Yani 20 satır.  Kaçak yapılan yargılamada bizden kaçırarak dinlediğiniz sanık Eşref Hatipoğlu'nun beyanlarını emsal alarak mütalaa hazırlanmıştır" dedi.

Muratakan, savcının beraat talebi gerekçeleri arasında sırladığı 'Lice'de çatışma çıktı' iddiasına da değindi. Olay günü Lice'de çatışma çıktığına dair tek bir kanıt olmadığını ifade eden Muratakan, "Savcılık mütalaasında, 'Olay günü örgüt mensupları ile çatışma yaşanmış, örgüt üyeleri öldürülmüştür' diyor. Ancak bir tane örgüt mensubuna ait otopsi raporu yok. 27 klasörde tek bir tane örgüt mensubunun kimliği yok. En az 11 saat tank ve toplarla süren operasyon kime karşı yapılmıştır? Öncelikle bunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor" dedi. Avukatların savunmalarının ardından duruşmaya ara verildi. 

TEK SANIĞA DA BERAAT

Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti davada tek sanık olarak yargılanan dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı olan emekli Albay Eşref Hatipoğlu hakkında beraat kararı verdi. 

Davanın avukatları tarafından yapılan açıklamada "4 yıl boyunca Lice'den İzmir'e 1500 km yol kat ederek adalet arayan mağdurlar Adaleti İzmir Adliyesinden alarak uluslararası mahkemeye taşıyacaklardır." denildi.