Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Daire'nin verdiği hak ihlali kararına rağmen, eski HDP eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 2021 yılına da cezaevinde girdi.

Demirtaş hakkında, yılın son gününde, Kobani olayları nedeniyle yeni iddianame de hazırlandı.

T24’ten Gökçer Tahincioğlu’nun haberine göre, 15 soruda 2016'dan bu yana cezaevinde olan Demirtaş'la ilgili yaşanan gelişmeler şöyle:

1- Selahattin Demirtaş, ne zaman ve neden tutuklandı?

Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı olduğu dönemde, 4 Kasım 2016'da, Diyarbakır'da gözaltına alınarak tutuklandı ve Edirne F Tipi Cezaevi'ne konuldu. Aynı gün, eş genel başkan Figen Yüksekdağ, HDP milletvekilleri Selma Irmak, Ferhat Encü, Gülser Yıldırım, Leyla Birlik, Nursel Aydoğan, İdris Baluken, Ziya Pir, Sırrı Süreyya Önder, Faysal Sarıyıldız, İmam Taşçıer, Abdullah Zeydan, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de gözaltına alındı. Yüksekdağ, Irmak, Encü, Baluken, Zeydan, Tuncel de tutuklanan isimler arasında yer aldı.

2- Bu isimler, milletvekili dokunulmazlığına rağmen nasıl tutuklandı?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmaları ve Kobani olayları nedeniyle HDP'yi suçlamasının ardından dokunulmazlıkların kaldırılması tartışması başladı. CHP'nin, "anayasaya aykırı ama 'evet' diyeceğiz" açıklamasının ardından, hazırlanan düzenleme Meclis'e getirildi. 20 Mayıs 2016'da TBMM, hakkında fezleke hazırlanan isimlerin dokunulmazlıklarını kaldırdı.

3- Demirtaş, hangi suçlama nedeniyle tutuklandı?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, o dönem yaptığı konuşmalarda, 6-8 Ekim 2014'teki Kobani olaylarından Demirtaş'ı sorumlu tuttu. Demirtaş'ın halkı sokağa dökerek olaylara neden olduğunu iddia etti. Ancak çözüm sürecinin devam ettiği o dönemde, Demirtaş ve HDP PM üyeleri hakkında bu nedenle soruşturma açılmamıştı. AKP'nin tek başına iktidar olmak için gerekli oyu alamadığı 7 Haziran 2015 seçiminden sonra çözüm süreci sona erdi. 1 Kasım 2015'teki yenileme seçimine kadar yaşanan dönemde, büyük bölümü IŞİD tarafından kanlı bombalı saldırılar gerçekleştirildi. AKP'nin yeterli oyu aldığı bu seçimden sonra, başkanlık sistemi tartışmaları başladı. Aynı dönemde dokunulmazlıkların kaldırılması da gündeme geldi. Çözüm süreci devam ederken hakkında Kobani olayları nedeniyle soruşturma açılmayan Demirtaş için, dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra "terör örgütü üyeliği, yöneticiliği" suçlamasıyla tutuklama kararı verildi.

4- Demirtaş, hakkındaki iddianamede bu suçlama yer aldı mı?

Demirtaş, bu nedenle tutuklandı ancak hakkındaki iddianame 31 Ocak 2017'de kabul edildi. İddianamede Demirtaş, Kobani olaylarından sorumlu tutuldu ve 'terör örgütü yöneticiliği', 'terör örgütü propagandası yapmak', 'Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'na muhalefet', 'halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik', 'halkı kanunlara uymamaya tahrik', 'suç işlemeye tahrik' ve 'suçu ve suçluyu övme' suçlamalardan 43 yıldan 142 yıla hapsi talep edildi. Demirtaş'ın hakkında Diyarbakır'da açılan bu dava, hakkındaki 31 ayrı fezlekeyle birleştirildi. Davanın Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine karar verildi.

5- Anayasa Mahkemesi ve AİHM, Demirtaş'ın başvuruları için hangi kararları verdi?

Anayasa Mahkemesi, Demirtaş'ın, tutuklamanın ölçüsüz ve hukuksuz olduğu yönündeki başvurusunu kabul edilemez bularak, 21 Aralık 2017'de reddetti. AİHM ise 20 Kasım 2018'de, tarihi nitelikte bir karara imza atarak, Demirtaş'ın haklarının ihlal edildiğine karar verdi. Kararda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 18. Maddesinin ihlal edildiği belirtildi. Türkiye, ilk kez bu maddeden mahkum oldu. AİHM, bu maddeye işaret ederek, Demirtaş'ın hukuki değil siyasi nedenlerle tutuklandığını karar altına aldı ve derhal tahliyesini istedi.

6- Demirtaş, AİHM kararı uyarınca tahliye edildi mi?

Hayır. Anayasanın 90. Maddesine göre AİHM kararları bağlayıcı olmasına rağmen Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, AİHM kararının kesin nitelikte olmadığı ve durumu değiştiren bir gelişme yaşanmadığını belirterek, tahliye talebini reddetti. Mahkemenin, 30 Kasım 2018 tarihli bu kararından hemen önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AİHM'in verdiği kararlar bizi bağlamaz. Biz karşı hamlemizi yapar, işi bitiririz" dedi.

7- Bu kararla ilgili tartışmalar yaşanırken, Demirtaş hangi davadan hüküm giydi?

AİHM kararının uygulanmasının zorunlu olduğu tartışmaları yaşanırken, sürpriz biçimde, Demirtaş'ın İstanbul'da 2013'te yaptığı bir konuşma gerekçesiyle yargılandığı dava kesin hükme bağlandı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Demirtaş'a 4 yıl 8 ay, Sırrı Süreyya Önder'e 3 yıl 6 ay ceza vermesine ilişkin karar, istinaf mahkemesi tarafından büyük hızla ele alındı ve cezalar 4 Aralık 2018'de onandı. Böylece Demirtaş, AİHM'nin karara bağlamadığı bir başka dosyadan hükümlü hale geldi.

8- Demirtaş, bu dosyadan hükümlü hale geldikten sonra tutuklu olduğu ana dava dosyasıyla ilgili gelişme oldu mu?

AİHM Büyük Daire, Türkiye'nin itirazı üzerine Demirtaş dosyası ile ilgili 18 Eylül 2019'da duruşma yapılacağını açıkladı. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, duruşmadan hemen önce 2 Eylül 2019'da, daha önce tahliyesine reddettiği Demirtaş'ın tahliyesine hükmetti. Demirtaş, zaten hükümlü hale geldiği için cezaevinden çıkamadı. Mahkemenin bu kararını AİHM'ye sunan Türkiye, Demirtaş'ın, AİHM'nin işaret ettiği dosyadan tahliyesine karar verildiğini bildirdi.

9- Aynı dönemde yapılan Demirtaş'ın serbest kalması gerektiği yönündeki başvuruların dayanağı neydi?

Çıkartılan 1. Yargı Paketi ile denetimli serbestlik süreleri yeniden belirlenmişti. Demirtaş'ın 2016'da tutuklandığını dikkate alan avukatları, yargı paketi ve denetimli serbestlik sürelerine göre, cezasının tamamlandığını hesapladı. Avukatlar, Demirtaş'ın diğer dosyadan da tahliye olduğunun dikkate alınarak serbest bırakılması için infaz savcılığına başvurdu.

10- Bu hesap dikkate alındı mı?

Kanunen hesaplamanın dikkate alınması gerekiyordu. İnfaz Savcılığı da bu yönde işlem yaptı ve cezasını tamamladığı sonucuna vardı. Ancak henüz infaz savcılığı başvuruyu değerlendirirken, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Eylül 2019'da, Kobani olayları ile ilgili yeni bir soruşturma açıldığını belirterek, Demirtaş ile Yüksekdağ'ın bu soruşturma kapsamında yeniden tutuklanmasını talep etti. Aynı tarihte yeni tutuklama kararı verildi. Böylece, yeni tutuklama kararıyla Demirtaş'ın serbest bırakılmasının önüne geçildi. Avukatların, bu soruşturmanın konusunun yargılandığı dava ile aynı olduğunu belirterek yaptıkları itirazlar da sonuç vermedi. Avukatlar, Anayasa Mahkemesi ve AİHM'ye yeniden başvuru yaptı.

11- Anayasa Mahkemesi, bu başvuruyu karara bağladı mı?

Anayasa Mahkemesi, 19 Haziran 2020'de, tutukluluktaki makul sürenin aşıldığını, tedbirin ölçülü olmadığını belirterek hak ihlali kararı verdi.

12- Bu karar uygulandı mı?

Hayır. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi 'şüphelinin durumunda bir değişiklik bulunmadığı' gerekçesiyle tahliye talebini reddetti.

13- AİHM Büyük Daire, Demirtaş kararını açıkladı mı?

Büyük Daire, Demirtaş'ın haklarının ihlal edildiğine yönelik ağır bir karar verdi. Türkiye'yi yeniden "siyasi nedenlerle tutuklama kararı verdiği" gerekçesiyle mahkum eden AİHM, kararların uygulanması ve Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması gerektiğini de vurguladı. AİHM, dokunulmazlıkların kaldırılmasının da anayasa değişikliği hakkının kötüye kullanılması anlamına geldiğini belirterek, diğer tutuklu HDP'lilerin de serbest kalmaları gerektiğine örtülü biçimde işaret etti. Demirtaş'ın seçme ve seçilme, ifade özgürlüğü haklarının da ihlal edildiğine, cezaevinde tutularak iki seçim kampanyasını kaçırdığına dikkat çekildi. Demirtaş'a mal edilen ve çok eleştirilen Kobani eylemleri sırasında atılan twitin ise tamamen protesto özgürlüğü kapsamında olduğu vurgulandı. Kararda, Demirtaş'ın, bu dönemde olay yaşanmadığı, olayların üç gün sonra hükümet yetkililerinin açıklamalarından sonra meydana geldiği savunmalarına da dikkat çekildi. Erdoğan'ın, çeşitli dönemlerde kararın uygulanmayacağına yönelik yaptığı açıklamalar da sıralandı.

14- AİHM'nin bu kararı uygulandı mı?

Hayır. Erdoğan, bu kararla ilgili olarak da "Sadece burada verilen kararlar mahkemelerimiz tarafından değerlendirilir. AİHM bu kararı iç hukuk yolları tüketilmeden alarak istisnai bir uygulama yapmıştır. Kaldı ki biz bireysel başvuru adımını attığımız zaman Türkiye'de Anayasa Mahkemesi'nin tüm yolları tüketme unsuru olarak gördük. Ondan sonra AİHM devreye girebilir. Bu şekilde bu adım atıldı. Şimdi görüyoruz ki tüm yollar tüketilmeden AİHM bu kararı almıştır. Bu adımlar tamamıyla siyasidir. Bunun da gerekçesini biliyoruz. Resmen çifte standarttır, hatta ikiyüzlülüktür. Buradaki tartışmanın konusunun Avrupa Parlamentosu'nun terör örgütü olarak kabul ettiği PKK ile içli dışlı olan, elinde onlarca masumun kanı bulunan siyasetçi maskeli bir kişi olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. AİHM şu anda böyle bir teröristi savunmanın arkasında olduğunu bilmelidir. Bilmiyorsa, biz devamlı bunu söyleyeceğiz" dedi.

Erdoğan, yargı kararlarının uygulanmasının zorunlu olduğunu söyleyen muhalefetin, yetki sahibi olması halinde "eli kanlı" diye nitelendirdiği Demirtaş'ı serbest bırakacağını da ifade etti. Avukatların, AİHM kararı uyarınca yaptığı başvuru ise Ankara 7. Sulh Ceza Mahkemesi'nce reddedildi. Mahkeme, kararına AİHM kararının tercüme edilmemiş olmasını gerekçe gösterdi.

15- Demirtaş'ın şu anki hukuku durumu nedir, hakkında yeni iddianame düzenlendi mi?

Daha önce hükümlü olduğu ve cezasını tamamladığı dosya için Yargıtay Başsavcılığı, "bozulması gerekir, eksik soruşturma ile karar verildi" görüşünü Yargıtay'a bildirdi. Yargıtay, bu dosyayı halen karara bağlamadı. Demirtaş, halen Kobani olayları nedeniyle 2019'da açılan soruşturmadan tutuklu. Cezaevinde olmasının tek nedeni de bu karar. Tahliye edilmemesi için açıldığı belirtilen soruşturma, AİHM Büyük Daire'nin kararından sonra tamamlandı. 31 Aralık'ta, Demirtaş ve Yüksekdağ'ın yanı sıra eski HDP milletvekillerini de kapsayan, 27'si tutuklu toplam 108 kişi hakkında düzenlenen iddianame, Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. İddianamenin kabul edilmesiyle, Demirtaş hakkında yeni bir yargılama süreci başlayacak.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ana davada ise hakkında 2021'de karar verilmesi bekleniyor. Bu durumda, tutuklu olduğu yeni davadan tahliye edilmez, yargılandığı davadan ceza alırsa, hükümlü hale gelecek. AİHM ise son sözünü söyledi. Bu nedenle, AİHM kararlarının uygulanmasını denetlemekle yükümlü Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin, Osman Kavala dosyasında olduğu gibi Türkiye'yi uyarması bekleniyor. Ancak iktidar, Kavala için yapılan bu uyarıyı da dikkate almamıştı.