Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 1996’da 10 mahkûmun dövülerek öldürülmesine ilişkin davada savcı mütalaasını okudu. Savcılık, haklarında kamu davası açılan sanıklar hakkında zamanaşımı uygulanarak dosyanın düşürülmesini istedi.

24 Eylül 1996’da gardiyanların saldırısı sonucu, cop, demir çubuk, kalas ve çivili sopalarla dakikalarca dövülen, işkence gören 33 mahkûmdan 10’u yaşamını yitirdi.

Bahar Kılıçgedik Budancir'in Taraf'taki haberine göre; Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, aralarında rütbeli asker ve polis amirlerinin de bulunduğu 29’u asker, 36’sı polis, biri cezaevi doktoru, ikisi cezaevi müdürü, dördü de infaz koruma memuru toplam 72 sanık, katliamın sorumluları olarak yargılanmaya başladı. Yaklaşık 10 yıl süren yargılama 27 Şubat 2006’da sonuçlandı. Mahkeme heyeti üç sanığı beraat ettirirken 62 sanığı çeşitli hapis cezalarına çarptırdı. Bu sanıklar “Rahşan Affı” denilen uygulamayla bir gün bile cezaevine girmeden serbest kaldı. Beş sanık hakkındaki davada ise, zamanaşımı uygulanması istendi. Dosyayı inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise, kararın esastan bozulmasını istedi.

YARGITAY’IN BOZMA GEREKÇESİ

Yargıtay ise davayı şu gerekçelerle bozdu:

“Otopsi raporlarında görüleceği gibi ölenlerin yüz, kafa ve göğüs gibi bölgelerinde hayati organ ayrımı yapılmaksızın çok sayıda darbe ile darp edilmeleri sonucu 10 kişinin ölümüne sebebiyet verip, eylemin bu biçimiyle failin kim olduğu belli olmayacak ve toplumun ortak vicdanını hiçbir zaman onaylamayacağı tarzda, vahşi bir eğilim sergileyerek ve canavarca bir hisle meydana geldiği anlaşılmıştır.”

Yargıtay, sanıkların müebbet hapisle cezalandırılmalarını isteyerek dosyayı 2007’de mahkemeye gönderdi.

Yeniden başlayan davanın 4 Aralık 2012’de görülen son duruşmasında, savcı mütalaasını okudu. Savcılık, bazı sanıkların beraatına karar verilmesini isterken kamu davası açılan başgardiyan ve ağır yaralıyı hastaneye değil başka cezaevine gönderen doktorun da aralarında bulunduğu sanıklar hakkındaki davanın ise zamanaşımı nedeniyle düşürülmesini istedi.

Davanın müdahil avukatlarından Mesut Beştaş, savcılığın olayı basit yaralama kapsamına sokmak istediğine dikkat çekti. Suçun zamanaşımının 15 yıl olduğunu belirten Beştaş, “Bu sanıklar zamanaşımı kapsamı dışında olan canavarca hisle adam öldürmek ve işkenceden yargılanıp müebbet hapis istenilmeli. Bu istemle sanıkların cezalandırılmadan kurtulmaları sağlanmak isteniyor” dedi.