10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaralanan Ali Karaçay, Ayşegül Duman, Özer Ersan Değirmenci 10 Ekim davasında müşteki sıfatıyla ifade verdi.

Ali Karaçay, Ankara ile Suruç katliamı arasındaki bağlantıya dikkat çekerek sanıkların akraba olduğunu hatırlattı.

Evrensel'de yer alan habere göre Karaçay, saldırı sonrası polisin gaz bombalı saldırısını hatırlatarak yaşananları şöyle anlattı:

“Patlama alanı çevresinde bir sürü hastane var. Atılan gazlar nedeniyle uzun süre ambulanslar gelmedi. Biz ilk patlama sonrası yaralılara yardım ediyorduk. Gaz bombaları nedeniyle biz de yardım edemedik. Bu sırada katliamda yaralananlara kenardaki çevik kuvvet polisleri müdahalede bulundu. Taksiciler, araçlarının başında değildi. Yaralıları hastanelere götüremedik. Ambulansların gelmemesi ve atılan gaz bombaları ölenlerin sayısını yükseltti.”

400 VEKİLİ VERİN BU İŞ BİTSİN DİYENLERİN SUÇU YOK MU?

Suruç katliamı sonrası iddianamenin 18 ayda hazırlandığını belirten ve kamu görevlilerinin sorumluluğu konusunda gerekli adımların atılmadığını belirten Karaçay, “Böyle büyük bir duruşmada sadece örgüt üyeleri var. Sadece bu sanıkların olması kabul edilemez. 7 Haziran öncesi ‘400 vekili verin bu iş bitsin’ diyenlerin hiç mi suçu yok? MİT Müsteşarının hiç mi suçu yok. Bedenleri paramparça olmuş insanların üzerine gaz atanların hiç mi suçu yok? Bunun IŞİD'lilerin yaptıklarıyla bir farkı yok ki?” şeklinde konuştu.

'BİZ YERLERDEYKEN 'SÜPÜRÜN ŞUNLARI' DİYEN AMİRLERDEN ŞİKAYETÇİYİM'

Karaçay'dan sonra ifade veren Eğitim Sen üyesi öğretmen Ayşegül Duman katliamdan yaralı kurtulduğunu hatırlatarak ambulansın geç gelmesi ve polisin gaz bombası sebebiyle çok sayıda arkadaşlarının yaşamını yitirdiğini belirtti.

Duman, "Ben ölen arkadaşlarımız nedeniyle hayatta kaldığıma sevinemiyorum. Artık biz kocaman bir aileyiz. Bir ayağı çukurda olan bir anne bana, 'Keşke evladım yaşasaydı da keşke bir kolu olmasaydı' diyorsa biz de mutlu olamayacağız artık." dedi.

Duman, "Biz yerlerdeyken, süpürün şunları diyen amirlerden de şikayetçiyim. Öncesinde gelen ihbara rağmen önlem almayanlardan da şikayetçiyim. 'Ya 400 vekil ya kaos' diyenlerden de şikayetçiyim. Katliam sonrası oylarımız arttı diyen dönemin başbakanından da şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.

'GAZ ATAN TÜM POLİSLERDEN ŞİKAYETÇİYİM'

Katliamdan yaralı kurtulan bir başka isim Özer Ersan Değirmenci de olay anını şöyle anlattı: "İlk patlamada yaralandım, onlarca bilye isabet etti vücuduma. İlk patlamada yaralandığımda bilincim açıktı. Ayağa kalkamadım ama. Etrafımda benden kötü durumdakileri gördüm. Hemen sonra 2. bomba patladı. İleride duman tütüyordu, o sırada polisler gaz bombası attı. Bir arkadaşımdan yardım istedim, beni alandan sürükleyerek çıkarmak zorunda kaldı.

Daha sonra beklemeye başladık. Sağ tarafımda sirenler vardı ama ambulansları sokmuyorlardı. Sonra bilinç kaybı yaşadım, ne kadar geçtiğini bilmiyorum. Daha sonra sesleri duymaya başladım, arkadaşlarımız polislere yapmayın diyordu. Ben bütüm kamu görevlilerinden, başbakandan, istihbarat şube müdüründen, Ankara Valisi'nden ve bize gaz atan tüm polislerden şikayetçiyim."