10'dan fazla uluslararası hukuk örgütü ve baro, Türkiye'de yargı bağımsızlığı konusunda hazırladıkları raporu Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'ne sundu.

Raporda, Türkiye'de son yıllarda binlerce hakim ve savcının sistemli bir şekilde görevden alındığı ve tutuklandığı, yargı bağımsızlığının zedelendiği belirtildi.

Aralarında İngiltere ve Galler Barosu'nun da bulunduğu çeşitli uluslararası insan hakları ve hukuk kuruluşlarından oluşan hukukçular koalisyonu raporda, BM İnsan Hakları Konseyi'ne "Türkiye'de yargı alanında çalışanlara yönelik yaygın ve sistematik baskılar" karşısında hızla adım atma çağrısı yaptı.

Uluslararası Hukuk Örgütleri'nin 2015 yılı sonundan bu yana topladığı belgelere dayandırdığı raporu 25 sayfadan oluşuyor.

Raporda, Türkiye'de 2016 yılında yaşanan başarısız darbe girişiminden sonra hükümetin başlattığı "temizlik" harekatının, insanların "ikna edici delil olmaksızın terör suçlarından mahkum olmasına" yol açtığı kaydediliyor.

Daha önceki dönemde de Türkiye'de insan hakları konusunda bazı kaygılar bulunduğu kaydedilen raporda, ancak darbe girişiminden sonra hakim, savcı ve avukatlara yönelik keyfi gözaltılar, tutuklamalar ve davalarla yargı bağımsızlığının zedelendiği söyleniyor.

GÖREVDEN ALMA, GÖZALTI, TUTUKLAMA VE YARGILAMALAR

Raporda 2016'daki darbe girişiminden sonra toplam 4 bin 260 hakim ve savcının görevden alındığı ve bunlardan 634'ünün terör suçlamalarıyla yargılanarak mahkum oldukları kaydediliyor.

Hakimlerin atanması ve disiplin süreçleriyle ilgili yeni düzenlemeler ile yürütmenin yargı üzerindeki etkisinin arttığı da belirtiliyor.

Buna ek olarak yine aynı dönemde 1546 avukatın yargı önüne çıkarıldığı, 599 avukatın gözaltına alındığı ya da tutuklandığı ve bunlardan 311'i hakkında toplam 2000 yıla yakın hapis cezaları verildiği de aktarılıyor.

Raporun hazırlanması ve sunulmasında öncü rol üstlenen, İngiltere ve Galler'de 180 bin üyesi olan Hukukçular Birliği Başkanı Simon Davis, Türkiye'de hakim ve savcı bağımsızlığının 2016'daki başarısız darbe girişiminden bu yana sistematik bir şekilde ihlal edildiğini, hala görev yapmakta olan avukatların tehdit ve baskı altında olduklarına ilişkin şikayetler bulunduğunu söyledi.

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ'NDEN DÖNEN BİNLERCE BAŞVURU

Avukatların da müvekkillerine göre tanımlanıp cezalandırıldıklarını kaydeden Davis, "Bu korkutucu ortam her vatandaşın bir avukat tarafından temsil edilme ve adil yargılanma haklarını zedeliyor" dedi.

Davis, "Bu, 2017 yılında Türkiye vatandaşlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne neden 57 bini aşkın başvuru yaptığını da açıklayabilir. Fakat mahkeme sadece bütün iç hukuk yolları tüketildikten sonra yapılan başvuruları alıyor ve henüz Türk vatandaşlarının etkin iç hukuk yollarına sahip olmadığını kabul etmiş değil. Dolayısıyla binlerce başvuru Türk mahkemelerine geri gönderildi" diye sürdürdü.

Uluslararası hukuk ve insan hakları örgütlerinin oluşturduğu hukukçular koalisyonu tarafından BM'ye sunulan raporda, "Bir çok yasal ve anayasal değişiklik Türkiye hükümetine yargı ve savcılıklar üzerinde eşi görülmemiş bir kontrol imkanı vermiş, dolayısıyla hakim ve savcı bağımsızlığı ile hukukun üstünlüğünü zedelemiştir" deniyor.

Raporda bu durumun düzeltilmesi için, başta ceza kanunu ve terörle mücadele kanunu olmak üzere yasalarda değişiklik ile hakim ve savcı bağımsızlığı ve hukukçuların mesleki bağımsızlığına saygıyı sağlayacak düzenlemeler tavsiye ediliyor.

Türkiye raporunu hazırlayan kuruluşlar:

*Uluslararası Barolar Birliği'ne bağlı İnsan Hakları Enstitüsü

*Avrupa Demokrasi ve Dünya İnsan Hakları için Avukatlar Birliği

*Norveç Barosu

*İngiltere ve Galler Barolar Birliği

*Almanya Barolar Birliği İnsan Hakları Komisyonu

*Paris Barosu İnsan Hakları Enstitüsü

*Cenevre Barosu İnsan Hakları Komisyonu

*Uluslararası Avukatlar Birliği

*İspanya Avukatlar Birliği

*Kanada Avukat Haklarını Savunan Avukatlar Örgütü

*Tehlikedeki Avukatlar Uluslararası Gözlemevi

Kaynak: BBC Türkçe