Ak Parti-Gülen Grubu savaşında yeni iddialar gündeme gelmeye devam ediyor. Ak Parti yanlısı Sabah Gazetesi’nde manşette yer alan habere göre Fethullah Gülen'in en yakınındaki isimlerden Latif Erdoğan, Gülen’in “Ben Allah'la konuştum” dediğini iddia ediyor.

İşte o haber:

"KOZMİK BİLGİLER KÖŞK'TEN BİLE ÖNCE GÜLEN'E GİDERDİ"

Fethullah Gülen'in 11 yaşındayken talebesi olan ve 40 yıl boyunca ona sırdaşlık yapan Latif Erdoğan, önceki akşam aHaber'de, çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte Latif Erdoğan'ın sözlerinden satır başları:

ZİHNİ DEĞİŞİM YAŞADI

Fethullah Gülen benim hocamdı. İrşat ve tebliğ için birlikte çalıştık. Ayrılmamın nedeni fikri bir ayrılık. 11-12 yaşındayken ders almaya başladım. Aramızdaki fikir ayrılığı herkeste olabilecek bir ayrılıktır. Kendisinde zihni değişim olmuştur. Yani bu sadece kurumları idare etmek için gerekli olan bir çaba değildir. Bunun ötesinde bir zihni değişim söz konusudur. Daha önceki argümanlar düşünüldüğü zaman artık yavaş yavaş o argümanlardan vazgeçildiğini görüyoruz.

"Has daire içerisinde bile olsa, Genelkurmay'daki görüşmeler, Cumhurbaşkanlığı imzasına açılmadan önce benim önüme geliyor" diye binlerce kez toplum önünde kendisi söyledi.

Hocaefendi, haşa devamlı meselelerini Cenab-ı Hak ile görüştüğünü söylerdi. Eskiden bunu Peygamber Efendimiz'e izafe ediyordu. Sonra haşa Cenab-ı Hak ile görüşüyor. Bu sözler, hususi bana odasında söylenmiş sözler değil. Yani herkesin oturduğu bir salonda konuştuğu şeyler bunlar.

Hocaefendi'ye her işi sorarak hareket etmek yanlıştır. Sürekli ona müracaat eder durursanız, o da kendini o mevkide görür. Edilmemesi lazım. Baştan yanlış. Yani şimdi bir yere ihale vermek Gülen'in vazifesi mi veya bir savcıya emir vermek onun vazifesi mi? Bu vazifeyi ondan talep etmek ayrı bir yanlış. Hakim savcı neye karar verecek, Hocaefendi'ye soru soruyor. Yani bu yapılacak iş mi?

Artık demek ki Cenab-ı Hak senin böyle işler yapmanı istemiyor. Sen bir mürşit olarak, irşad adamı olarak geri dön, geri adım at, talebe okut, yetiştir. İman hizmeti yap, devlet işlerine karışmaya senin bir gerekçen de yok yani. O insanları irşad ettin diye ömür boyu o insanları kullanmak zorunda değilsin ki...

'KAİNATI SENİN İÇİN DEVAM ETTİRİYORUM'

Fethullah Hocaefendi diyor ki etrafındakilere, "Ben Allah'la konuştum. Bana dedi ki. Doğru ben bu kainatı Muhammed'im için yarattım ama senin için de devam ettiriyorum..." Şimdi mesela yine aynı coşkunlukla "Ben kızınca dışarıda fırtına olur, kasırga çıkar" diyor, bunları söylediğini toplum biliyor. Söylemiştir de. Çok tekrar etmiştir de...

ABD VİZEMİ HAVADA İPTAL ETTİLER

Latif Erdoğan'ın anlattığı bir olay, Gülen grubunun nasıl çalıştığı ve uluslararası operasyonları hakkında ipuçları veriyor: "ABD'ye gidip yüz yüze görüşmeye karar verdim. Türkiye'ye getirmek için bütün nazımı kullanacaktım. O zaman 10 yıllık ABD vizem vardı. Uçağa bindim, benimle birlikte 3-5 de gazeteci vardı. ABD havaalanına indiğimizde, 2 polis beni durdurdu. Sorgulamaya aldılar. 'ABD'ye 10 kere gidip geldim, vizem var, neden kaçak geleyim. Vizem iptal olsa ben niye geleyim' dedim. Meğer ben uçaktayken vizem iptal edilmiş. Ertesi güne kadar süren sorgunun ardından, beni hücreye attılar. Ellerim kelepçeli Türkiye'ye geri döndüm. Oraya gelmemi kendisi istemişti. O günden beri 8 sene geçti, bir kez bile telefon edip 'Ne oldu gardaşım' demedi. Gülen'i oraya gönderen güç ile engellemeye teşebbüs eden güç aynı kaynaktan besleniyor. 5 defa beni arayıp çağıran insan, bir kez geçmiş olsun demez mi?"

11 YAŞINDA TALEBESİ OLDU

Latif Erdoğan, Fethullah Gülen'in İzmir'de vaizlik döneminde ilk talebesiydi ve uzun yıllar Gülen'in en yakın dostu ve halefiydi. 2 yıl önce Gülen grubundan koptu. Şemsettin Nuri müstear ismiyle Sızıntı dergisi ve Zaman'da yıllarca yazdı. Gülen'in hayatının anlatıldığı "Küçük Dünyam" kitabı da Latif Erdoğan tarafından kaleme alındı.