Özgür Gündem'in kapatılması ve gazeteye düzenlenen baskın sonrası gözaltına alınan gazetecilerden 22'sinin ifadeleri alınıyor.

Cansu Pişkin’in Evrensel’de yer alan haberine göre, İMC TV muhabiri Gülfem Karataş ifadesinde, önce kameraman Gökhan Çetin’in kamerasının kapatılarak gözaltına almaya çalıştıklarını söyledi.

Karataş, polislerin kendisini cinsel saldırı ile tehdit ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Ardından kırmızı tişörtlü bir polis bana merdivenlerden indiğimiz sırada sırtıma zincirle vurduğu için yaralandım. Bu sırada gözlüğüm kırıldı. Ayrıca burada beni ters kelepçelediler. Yedi saat kelepçeyle bekletildim. Bu yüzden el bileklerim hala yaralı vaziyettedir.

"Polis aracına bindirildiğimde yine yüzüme vurularak darbedildim. Bunların hepsini doktor raporunda bulabilirsiniz. Bize 'vatan haini, Ermeni dölü, Yahudi dölü' gibi sözler söylendi. Üç hilal bilekliği olan bir polis bunu bize göstererek 'Bunun anlamını biliyor musunuz, or..lar, kahpeler' diyerek hakaret etti."

İfade veren gazeteci Sinan Balık, otobüse bindirildiklerinde bir polisin, elleri ile gözündeki lensi çıkarmaya çalıştığını belirtti.

Balık, dakikalarca silah dipçiği ile darp edildiğini aktardı. Polisin çok sert bir şekilde, uzun namlulu silahlarla binaya girdiğini aktaran Balık, direk darp edildiklerini belirtti.

Ender Öndeş ise kapatma kararına ilişkin kendilerine resmi olarak bir tebligat yapılmadığı için çalışmaya devam ettiğini belirtti. Öndeş, “Kaleşnikof ile güvenlik güçleri gazeteye girdi. Hiç bir sebep yokken gözaltına alındık. Gazetenin ikinci katından indirilirken itildim, yere düştüm. Nezarete alınana kadar 36 saat darbe ve hakarete maruz kaldım. Şikayetçiyim” dedi.

Özgür Paksoy ifadesinde, DİHA muhabiri olduğunu ve gazetenin kapatılması bilgisinin ardından haber takibi yapmak üzere Özgür Gündem gazetesinin merkezine gittiğini söyledi.

Saat 16.30-17.00 sıralarında kalaşnikoflu ve maskeli güvenlik güçlerinin gazeteye girerek arama yapacaklarını söylediğini aktaran Paksoy, “Bu sırada avukatlarla görüşme halindeydiler. Kesinlikle ne ben, ne gazete içerisinde bulunan diğer kişiler tarafından güvenlik güçlerine mukavemette bulunulmadı” dedi.

Neden gözaltına alındığını anlamadığını ifade eden Paksoy, gözaltına alındıktan sonraki süreçte hakaret ve darba maruz kaldığını dile getirdi. Paksoy ifadesinde, Kürt olmayan ve gözaltına alınan kişilere “Sizin bunlarla ne işiniz var” denilerek hakaret edildiğini, kadınlara kötü muamele yapıldığını söyledi.

İfadesi tamamlanan Özgür Gündem Ekonomi Yazarı Ender Öndeş de, polis baskını sırasında ufak çaplı bir iki tartışma haricinde herhangi bir sıkıntı yaşanmadığını söyledi. Öndeş, “Otobüse bindirilip nezarete alınıncaya kadar tahminime göre 34 saatlik zaman diliminde sürekli darba ve hakarete maruz kaldım. Kesinlikle üzerime atılı suçlamaları kabul etmem. Hiçbir sebep yokken beni gözaltına alan, beni darbeden ve hakaret eden polis memurlarından şikayetçiyim. Cezalandırılmalarını talep ediyorum” dedi.

Kısa bir süre önce ameliyat olan, ilaçları verilmediği için hastaneye kaldırılan gazeteci Bayram Balcı, ise “Özgür Gündem gazetesinden emekliyim. Kapatıldığını öğrendiğimde gazeteye gittim.

"150-200 polis hiçbir şey demeden içeriye daldı. Tebliğe mi geldiniz dediğimizde hakaret ettiler. Darp etmeye başladılar. Ameliyatlı olduğumu söylememe rağmen darp ettiler. 4 saat boyunca çevik kuvvet aracında beklettiler, küfrettiler” dedi.

Gözaltına alınan 22 kişi savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

İnan Kızılkaya, Bilir Kaya, Aslı Erdoğan ise İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor.