Gözaltına alınan Yunus Nadi ve Haldun Taner Öykü ödüllerinin sahibi edebiyatçı ve öğretmen Murat Özyaşar’ın eşi K24 Yayın Yönetmeni Sibel Oral, yeni doğan bebeklerinin süt saatinde yedi sekiz maskeli, uzun namlulu silahları olan polislerce eşinin gözaltına alındığını anlattı. 

Edebiyatçı Özyaşar, dün sabaha karşı gözaltına alınmış, havaalanından Diyarbakır’dan gelen terörle mücadele ekiplerince gözaltına alınmıştı.

'ÇOK ÜRKÜTÜCÜYDÜ'

Cumhuriyet’ten Hilal Köse’nin haberine göre, beş gün boyunca avukatlarıyla görüşemeyecek olan Özyaşar’ın dosyasında gizlilik kararı var. Özyaşar’ın eşi Oral, sabah saat 05:00 sıralarında evlerine yapılan baskını şöyle anlattı: 

“İkimiz de uyanıktık. Murat, mercekten bakıp, ‘Sakın korkma, polis geldi’ dedi. Kapıyı açtı. 7-8 maskeli, uzun namlulu silahları, tabancalı olan polisler eve girdiler. Kapıların arkasına, dolaplara baktılar. Birini arıyor gibiydiler. Belli ki bir aile evi burası ve bir bebek var. Çok ürkütücüydü. Çok korktum. Aklıma çok kötü şeyler geldi, silah patlayabilirdi, her şey olabilirdi… Bebeği odadan almama müsade ettiler. Onu alıp, göğsüme bastırdım. 

Battaniye ile örttüm. 21 günlük ama silahın soğukluğunu hissetmesini istemedim. Sonra sivil polisler girdi içeri. Evi arama ve yakalama kararının olduğunu söylediler. Evi aradılar, kamera çekimi yaptılar. Murat’ın tabletini, bir hafıza kartını, flaşh belleklerimizi aldılar.”

Eşinin soruşturmasıyla ilgili bilgi verilmediğini anlatan Oral, polislerin sadece terörle mücadeleden geldiklerini söylediğini kaydetti. Polisler Özyaşar’ı evden çıkarırken, “Vatan Emniyet’e götürüyoruz” demişlerdi. Eşi de birkaç saat sonra avukatıyla emniyete gitti. Burada Özyaşar’a dair kayıt olmadığını öğrendi. Polisler, ‘Başka ilden operasyon olabilir’ deyince aklına Diyarbakır’daki öğretmenlere yönelik operasyon geldi.



'21 GÜNLÜK BEBEĞİN EVİ BASILDI' 


Oral, Diyarbakır’daki avukat arkadaşlarına ulaştığında eşinin havaalanı nezarethanesinde tutulduğunu öğrendi. Eve gelen polisler de Diyarbakır’dan gelmişti.

Oral, Özyaşar’ın Eğitim-Sen’in iş bırakma eylemine katıldığı için suçlandığını düşündüğünü belirterek, “Okula gitmedi çünkü şehrinde savaş vardı. Binlerce öğretmen sendika kararına uydu. Bu da ifade özgürlüğüdür. Savaşı protesto etti. Bu nedenle açığa alındı. Kapısında pembe tüller ve balonlar olan, 21 günlük bebeğin evi basıldı, babası götürüldü” dedi.

'EŞİM KÖTÜ BİR ŞEY YAPMADI'

Özyaşar’ın edebiyatçılığının yanında eğitimci de olduğunu hatırlatan Oral şöyle devam etti: “Suçluymuşuz gibi davranıyorlar ama değiliz. Diyarbakır gibi bir yerde, ergenlik dönemindeki gençlere edebiyatı sevdirmek, kitaplarla yaşamalarını, hikâyeler yazmalarını, dergiler çıkarmalarını sağlamak hiç kolay bir iş değil. Biz nasıl bir ülkede yaşadığımızı biliyoruz. Bu bir süreç. Devletin verdiği ceza, işsiz bırakılmak, sindirilmek, bunlar bizi yıldırmıyor. Ben kendimi çok güçlü hissediyorum. Eşimden yana bir kaygım yok. O kötü bir şey yapmadı. Hiçbir zaman yapmaz. Çocuğumuz bize güç verecek.”