Gizli tanıklık, yargı sistemimizin kanayan yaralarından biri. Sayısız insanın canın acıtmış, yaşamını karatmış bir konu. Yalnız bireylerin değil, ülkenin geleceğini de hukuksuzluklara sürükleyen uygulamalardan biri.

“Gizli tanık, suç konusu olay hakkında görgü ve bilgisine başvurulan, ancak güvenliği nedeniyle kimliği saklı tutulan kimsedir”.(1)

Bir insan ya da insanlar, suç konusu olayla ilgili tanıklık yapmaktan çekinebilirler. Çekindikleri, korktukları kişi ya da kurumlar olabilir. Bu durum genel tanıklık sistemini kapsamayacak ölçüde olamaz. Az görülen bir olaydır.

Bu durumun tersine, suç konusu olayla ilgili hiç bilgisi olmayan, kişisel kinleri ya da sağladığı çıkarlar nedeniyle, kişi ya da kişileri kasıtlı olarak suçlu duruma düşürecek insanlar, ya da kötü düşünceli kurgularla gizli tanıklık yapacak kişi ya da kişileri üretip bunlardan yararlanan kişiler, kurumlar da olabilir. Uygulamada ikinci tiplerin daha yaygın oldukları görülmektedir.

Korktukları, çekindikleri için açık tanıklık yapamayanların suç konusu olayla ilgili bilgilerinin alınması, gizli tanıklıklarına başvurulması durumunda, bu insanların korunmaları zorunlu duruma gelebilir. Bu durum göz önüne alınarak Tanık Koruma Kanunu düzenlemesi yapıldı. Bu durumda, gizli tanıklık yerine açık tanıklık yapmaları sağlanarak, açıklık içinde korunabilirler.

27.12.2007 tarihinde, 5726 sayılı Tanık Koruma Kanunu çıkarıldı. Yasa, 11.11.2008 tarihinde, 27051 Sayılı Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Sakıncaları

Gizli tanıklık uygulamasının, "Gerçeği ortaya çıkarmak için değil, ceza verilmek istenenleri, cezalandırmaya yönelik suçlara delil oluşturmak için" uygulanan bir yöntem durumuna geldiği görülmekte.

Yargı organlarını önlerinde, yanlarında “tanklık yaparak” geçinenlerin olduğunu duymayan yoktur.

Bir haftalık şarap parasını verince, istenilen ifadeyi imzalayacak, gizli tanık olarak seslendirecek insanlar bulunamazlar mı? Böyle bir yargı sistemiyle “gerçeği yakalama” olanağı olamaz.

“AİHM eski yargıcı Rıza Türmen, yoldan geçen birinin, ona menfaat temin edileceği söylenerek gizli tanık yapılabileceğini, Türkiye’deki uygulamanın buna müsait olduğunu; bu şekilde pek çok kişinin bulunabileceğini belirtmiştir”(2).

Tanık koruma önlemi alınması gereken suçlar

Yasanın 3. Maddesi şöyle:

“Madde 3 – (1) Bu Kanun hükümleri, aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:

a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ve ceza hükmü içeren özel kanunlarda yer alan ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı on yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar.

b) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen alt sınırı iki yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar”.(3)

ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve alt sınırı on yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar” kılı kırk yararak yargılama yapılması gereken suçlar. Böylesine yaşamsal konularda, gizli tanıklıklarla kararlar oluşturulması, en azından gizli tanıklıkların bu tür yargılamaları bir ölçüde de olsa etkilemesiyle oluşturulan kararlarla adalet dağıtan çağdaş bir hukuk sistemi yürütülemez.

“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sadece gizli tanık beyanlarıyla yapılan tutuklamalar için emsal bir karar verdi.

2009'da kapatılan Demokratik Toplum Partisi Ergani ilçe başkanı Hasan Bakır’ın başvurusunu karara bağlayan mahkeme, Bakır’a bir düğünde sarı, kırmızı, yeşil kumaşla halay çekmesi ve köy kahvehanesinde yaptığı bir konuşmadan dolayı "gizli tanık ifadelerine dayanılarak" 3 yıl ceza verilmesini hak ihlali olarak gördü.

Mahkeme, gizli tanık ifadesinin ceza için tek başına yeterli delil olamayacağının altını çizdi”.

AHİM, savunmanın tanıklık yapan kişinin kimliğini bilememesi durumunda, savunmanın kısıtlanacağına vurgu yapmış bulunmakta.

“AİHM; davada savunma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Bakır'ın başvurusunu değerlendiren mahkeme, gizli tanıkla ilgili, "Savunma sorgulayacağı kişinin kimliğini bilmezse bu kişinin önyargılı, saldırgan ve güvenilmez olduğunu gösterme imkanından yoksun kalır" görüşünü bildirdi”.(4)

AİHM çok yerinde bir karar almış bulunmakta. Bu kararın ülkemizde uygulamasını hep birlikte izleyeceğiz.

------------------------------------------------------

( 1) Tatar, Erol, Gizli Tanık, Gizli Tanık-DergiParkdergipark.org.tr › downloa article file

(2) Türmen, Rıza, Gizli Tanıklık, Cumhuriyet Gazetesi, 08.11.2012.

(3) DW Türkçe İnternet Gazetesi, AİHM: Gizli tanık hak ihlalidir, 24.11.2020

(4) Artıgerçek.com.tr İnternet Gazetesi, AİHM: Gizli tanık hak ihlalidir, 25.11.2020