Yetkililerin yurtdışına gitmek isteyen mültecileri engellemeyeceğini söylemesinin üzerine binlerce mülteci, otobüslerle Yunanistan sınır kapısına dayandı. Mülteciler, daha iyi hayat şartları için Avrupa ülkelerine gitmek isterken yıllardır Türkiye’de yaşayan çoğu mülteci ise buradan ayrılmak istemiyor. Mülteciler gitmek istememelerinin sebepleri arasında şu gerekçeleri sıralıyor: Buraya alıştım, Türkiye’de dinimi özgürce yaşayabiliyorum, Türk arkadaşlarımı bırakmak istemiyorum, Avrupa yolunda ölmek istemiyorum…

‘ALMANYA DAHA MI İYİ BENİM TOPRAKLARIMDAN’

Mültecilerle konuşan Hacı Bişkin'in Gazete Duvar'da yer alan haberi şöyle: Türkiye’den ayrılmak istemeyen mülteciler, “Gitmek istemediğimizi söylersek bizi zorla gönderebilirler” çekincesi yaşıyor. Çoğu mülteci bu yüzden bilgilerini gizli tutarak fotoğraflarının yayınlanmasını istemiyor. Suriye’nin Halep kentinden İstanbul’a gelen Hesen Muhammed, “Başıma bir şey gelir” diyerek sadece ismini ve soyismini açıklıyor. Muhammed şu an Haseki’deki bir restorantta çalışıyor. Muhammed, Türkiye’nin kapılarını açtığı günden itibaren sınıra giden mültecilerin durumunu yakından takip ediyor. Muhammed bu durum için, “O görüntüleri her izlediğimde üzülüyorum. Kimse böyle bir duruma düşmek istemez…” diyor.

Muhammed bütün sınır kapıları açılsa dahi başka bir ülkeye gitmeyi düşünmediğini söylüyor. ‘Neden?’ sorusuna Muhammed şu yanıtı veriyor: “Türkiye güzel bir ülke. İnsanları çok iyi. Bu ana kadar bana kötü bir laf söyleyen olmadı. Benim ailem Suriye’de. Başka bir ülkeye gitmek istemiyorum. Çünkü burada aileme yakın hissediyorum. İnsanlar yine botlarla başka ülkelere gidiyor. Her an denizde boğulup ölebilirler. Küçücük çocuklar, kadınlar… Yaşanan en olumsuz bir şeyde kendimi, ailemi görüyorum. Böyle bir hayatı kim ister ki? Biz zorunlu olarak ülkemizi terk ettik. Eğer bir gün ülkem düzelirse Avrupa’ya değil, doğduğum topraklara giderim. Almanya daha mı iyi benim topraklarımdan? Değil. Her yer aynı. Başka ülkeye gittiğimizde aynı muameleyle karşılaşacağız. Belki bir daha ailemi bile göremeyeceğim. Bu kadar rahat iletişim kuramaya bilirim. Ne olursa olsun Avrupa yoluna düşerek ölümü göze almayacağım.”

‘BAZEN SURİYE’DE YAŞIYORMUŞUM GİBİ HİSSEDİYORUM’

Muhammed’in yanında bulunan arkadaşı da Türkiye’de kalmayı tercih edenlerden. “Eğer bilgilerimi yazarsanız beni zorla sınır dışı edebilirler” diyor. Yaşanan son olaylardan dolayı kendini güvende hissetmeyen Suriyeli genç İstanbul’da kalmak için birçok neden sıralıyor. Bu nedenlerden birini şöyle anlatıyor: “Almanya, Fransa, İsviçre… Bu ülkelerde yaşamak daha iyi gibi görünüyor. Benim yakınımdaki insanlar bu yüzden gitmek istiyor. Ama giden birçok arkadaşım da memnun değil. İstanbul’da ahlak var. İslamiyet var. İnancımı özgürce yaşayabiliyorum. İstediğim an camiye gidip namaz kılabiliyorum. Bazen Suriye’de yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Yabancılık çekmiyorum. Türkiye’de Suriye’deki aileme daha yakınım. Onlardan haber alabiliyorum. Başka bir ülkeye gitsem ne değişecek? Benim vatanım düzelmediği müddetçe başka bir ülkenin benim için bir anlamı yok. Bu yüzden Türkiye’de kalmaya devam edeceğim.”

‘İNSANLARIN BİZİ İSTEMEDİĞİNİ BİLİYORUM AMA…’

Başka bir Suriyeli ise Türkiye’de yaşamaya devam edeceğini söylerken insanların kendilerine karşı saldırıya geçebilme ihtimalinden korktuğunu söylüyor: “Türkiye’ye ilk geldiğim zaman fazla kalmayacağımı düşünüyordum. Zamanla buraya alıştım. Buradan ayrılıp başka bir ülkeye gitmek aklımın ucundan bile geçmiyor. Şu an gitmek istemediğimi söylediğimde bile sanki beni zorla gönderecekler gibi hissediyorum. Akşamları rüyama bile giriyor. Bu yolun sonunu en iyi biz biliyoruz. Sanki her an beni kovacaklar gibi hissediyorum. İnsanların bizi istemediğini biliyorum ama bizi seven Türk arkadaşlarım da var. Onlar da gitmemi istemiyor. Burada bir düzen kurdum. Bu düzenimi bozamam.

ARKADAŞLARINI UĞURLAMAYA GELEN SURİYELİ…

Bu sohbetin ardından Aksaray’daki mültecilerin yurt dışına gitmek için araç bekledikleri bir parka giriyoruz. Burada yurt dışına gitmek için bekleyen birçok milletten insan görmek mümkün. Parkın içerisinde bulunan ve ellerinde çanta olan en kalabalık grupla tanışıyoruz. Grubun çoğu yurt dışına gitmek istiyor. Ancak aralarındaki bir kişi hariç. Kendisi arkadaşlarını uğurlamaya gelmiş. Türkiye’den ayrılmak istemeyen Suriyeli, gruptakileri işaret ederek, “Onlar benim kadar şanslı değil” diyor ve ekliyor: “6 yıldır Türkiye’de yaşıyorum. Birçok iş yerinde çalıştım. Hamallık, garsonluk, inşaat işleri… Türkiye’de yaşamayı hep hayal etmiştim. Burası bence dünyanın en güzel ülkelerinden biri. Eğer kimlik taşıyorsan çok fazla sorun yaşamıyorsun. Ticari bir işletme açtım. Uzun bir süre uğraştım ve sonunda kimlik alabildim. Benim gidecek bir yerim yok. Benim ikinci memleketim burası.”