14 Mart'ta Cenevre'de başlayan Biyoçeşitlilik Konferansı bugün sona eriyor. Müzakerelerin son gününde, doğal yaşamın kaybını tersine çevirmek ve türlerin yok oluşunu durdurmak için küresel bir anlaşmaya yavaş da olsa yaklaşılıyor. 

Farklı ülkelerden müzakereciler, bu yıl Çin'in ev sahipliğinde düzenlenecek olan Birleşmiş Milletler (BM) Biyoçeşitlilik Konferansı'nın (COP 15) ikinci bölümü öncesinde bir çerçeve metni üzerinde çalışıyor.

Ancak hedeflerin finansmanı dahil olmak üzere belirli konularda fikir ayrılıkları baki. 

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) İngiltere'nin Uluslararası Savunuculuktan Sorumlu Başkanı Bernadette Fischler Hooper BBC News'e verdiği demeçte, "Bilimsel veriler çok net, kaybedecek daha fazla zamanımız yok, şimdi harekete geçmemiz gerekiyor" ve ekliyor:

"Yalnızca biyoçeşitlilik kaybı değil, aynı zamanda bununla çok bağlantılı bir konu olan iklim değişikliğiyle ilgili de. Yani burada söz konusu olan aslında gezegenin ve insanlarının geleceği."

BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (CBD) taslağının son hali, Ağustos sonunda Çin'in Kunming kentinde düzenlenmesi beklenen COP15 zirvesinde müzakere edilecek.

Bu görüşmeler sonucunda, önümüzdeki birkaç onyıl içinde bir milyondan fazla türü yok oluş tehdidinden kurtarma, kara ve denizlerin yüzde 30'unu koruma alanlarına dönüştürme, çevreye zarar veren milyarlarca dolarlık kamu sübvansiyonunu engelleme ve bozulmuş ekosistemleri restore etme zorluklarının nasıl ele alacağına karar verilecek.

Taslak metnin detayları

Taslak halindeki anlaşmayı ilerletme amaçlı müzakereler son iki haftadır Cenevre'de devam ediyor.

Görüşmelerin ilk haftasından sonra gözlemciler, müzakerelerin "salyangoz hızında" ilerlemesini eleştirdi ancak tüm bu planların nasıl finanse edileceği gibi "zor sorunlara" rağmen son günlerde görüşmeler ivmelendi.

Taslak metin, gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere aktarılan parayı yılda en az 10 milyar dolar artırarak 2030 yılına kadar biyoçeşitlilik finansmanını yılda en az 200 milyar dolara çıkarma hedefini içeriyor.

Biyoçeşitliliği korumaya yönelik uluslararası çabalarda önemli bir rol oynayan Ganalı Akademisyen Alfred Oteng-Yeboah, AFP haber ajansına verdiği demeçte, "Bu toplantıda kaynakları mobilize etmek zorlu bir konu haline geldi" dedi.

Sübvansiyonlar konusunda, her yıl biyoçeşitlilik için zararlı olan en az 500 milyar dolarlık teşviğin yeniden yönlendirilmesi, yeniden tahsisi, reformu veya ortadan kaldırılması amaçlanıyor.

Yeni Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi (GBD), Paris Anlaşması'nın biyolojik çeşitlilik alanındaki eşdeğeri olarak görülüyor. Biyoçeşitlilik, dünyadaki tüm farklı canlıları ve onların su, hava ve gıda sağlayarak yaşamı idam ettiren bir ağda nasıl bir araya geldiklerini ifade ediyor.

En önemli hedeflerden biri, 2030 yılına kadar Dünya'nın kara ve denizlerinin yüzde 30'unu korunan alanlara dönüştürmek. Yakın tarihli bir BM iklim raporu, biyolojik çeşitlilik ve iklim hedeflerine ulaşmak için Gezegen'in en az yüzde 30'unun korunmasının öneminin altını çiziyordu.

Diğer bir hedef ise 2050 yılına kadar "doğayla uyum içinde yaşama konusunda ortak bir vizyonun gerçekleştirilmesi".

Bir milyona yakın tür 'tehlike altında'

Bilim insanları, ormansızlaşma ve doğal arazileri tarım için kullanmak da dahil olmak üzere insan eylemlerinin yol açtığı doğaya yönelik tehditler hakkında tekrar tekrar uyarılar yayımladılar.

Bir dönüm noktası olarak görülen 2019 yılına ait bir değerlendirme, doğanın insanlık tarihinde görülmemiş hasara uğradığı ve bir milyona yakın türün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarıyordu.
Kunming'deki COP15 Konferansı'nın, Covid-19 pandemisinin neden olduğu gecikmeler nedeniyle başlangıçta planlanandan neredeyse iki yıl sonra gerçekleşmesi bekleniyor.

Bu sürede türlerin yok oluşunu durdurmak ve dünya çapında doğa kaybını tersine çevirmek için herhangi bir hedef belirlenemedi.

Kaynak: BBC Türkçe