Meme sarkması kadınların sık yaşadığı sorunlardan olup göğsün kendi yapısından kaynaklanabildiği gibi farklı nedenlere bağlı olarak sonradan da gelişebiliyor. Büyük göğüslerde yaşanan sarkmalar genellikle göğsün yapısından kaynaklanmakla birlikte yaşın ilerlemesi ve yer çekimi gibi faktörlerin zaman içerisinde etkin hale gelmesi ile de ortaya çıkabiliyor. Sütyen kullanma alışkanlıkları, gebelik, emzirme ve sık kilo alıp vermenin de göğüs sarkmasına etki eden faktörler arasında olduğu biliniyor. Bu tarz etkenler sonucunda ortaya çıkan sorunların yanı sıra memeler arasındaki farklılıklar ve asimetriler de meme dikleştirme operasyonu ile düzeltilebiliyor.

Mastopeksi olarak da adlandırılan meme dikleştirme operasyonunda meme zarfını oluşturmakta olan deriye ve meme bezine şekillendirme yapıldığından meme yukarı taşınmış diğer bir deyişle askılanmış gibi bir görünüme kavuşuyor. Temelde meme dokusunun derlenip toplanması işlemi olan meme dikleştirme İstanbul ilinde pek çok farklı uzman tarafından uygulansa da operasyonun alanında deneyimli uzmanlar tarafından yapılması son derece önemli bir nokta olarak kabul ediliyor.

Meme dikleştirme operasyonlarındaki başarısı ile tanınan Op.Dr Evren İşçi Kliniği’nin uzman ekibi operasyonlardan önce, hastanın isteklerini ve şikayetlerini ayrıntılı bir şekilde dinliyor ve hastanın bir başka hastalığı olup olmadığını titizlikle sorguluyor. Sağlık geçmişine dair bilgileri alınan hastanın eğer varsa menstrual siklus, emzirme, gebelik ve geçirilmiş operasyonlar öğrenildikten sonra meme fotoğrafları 3 boyutlu olarak değerlendirmeye alınıyor. Ameliyatın sanal olarak simüle edilmesi ile ameliyat sonrası elde edilecek olan sonuç hastaya gösteriliyor. Ardından meme dikleştirme operasyonu ile birlikte implant uygulaması yapılıp yapılmayacağı kararlaştırılıyor. Hastaya nelerin mümkün olup nelerin mümkün olmadığı hakkında ayrıntılı açıklamalar yapılıp uzlaşıldıktan sonra ameliyat tarihi kararlaştırılıyor.

Meme dikleştirme operasyonları hastaya genel anestezi uygulanarak hastane ortamında gerçekleştiriliyor. Hastanın boyuna ve meme yapısına göre değişiklik göstermekle birlikte meme başının köprücük kemiğinden 19 ile 22 cm arasında bir uzaklıkta olması gerekiyor. Bu uzaklığın sağlanması için gerekli planlamalar yapılıyor ve meme dikleştirme ameliyatı bu planlamalara uygun olacak şekilde gerçekleştiriliyor. Meme dikleştirme ameliyatları ile meme başının yukarı alınması, fazla meme derisinin atılması, meme dokusunun daha gerdin, yuvarlak ve diri hale getirilmesi amaçlanıyor.

Bazı durumlarda meme dikleştirme operasyonu ile birlikte silikon ameliyatı da uygulanabiliyor. Göğüste yeterli dolgunluğun sağlanmasına ihtiyaç duyulduğu durumlarda silikon implant kullanımına ihtiyaç duyulabiliyor. Bu noktada hastanın, memelerinin küçük ve dik mi yoksa dolgun ve dik mi olmasını istediği konusu önem kazanıyor. Ve hastanın fikrine ve beklentisine göre meme dikleştirme operasyonu esnasında göğüslere silikon takılıp takılmayacağına dair karar veriliyor.

Meme dikleştirme ameliyatlarından sonra doğal olarak memeler eski hallerine oranla daha küçük bir görünüme kavuşuyorlar. Ayrıca üst bölüm dolgunluğunun da doğal yollarla artırılması mümkün olmuyor. Bu nedenle meme dikleştirme operasyonlarında silikon implant kullanılması bazı durumlarda, hastanın da onayı olduğu takdirde çok uygun bir çözüm haline gelebiliyor.

Liposuction Kalıcı Çözüm Sağlar Mı?

Halk arasında çoğunlukla yağ aldırma olarak bilinen liposuction İstanbul ve diğer büyük illerde kadınlar arasında en popüler olan operasyonlardan biri olarak kabul ediliyor. Hareketsiz yaşam tarzına ve yanlış beslenme alışkanlıklarına bağlı olarak meydana gelen bölgesel vücut yağlanmalarında karşı bir vücut şekillendirme operasyonu olan liposuction kalıcı ve kesin bir çözüm olmuyor. Diyet gibi uygulanabilecek bir zayıflama yöntemi olmayan liposuction temelde vücutta inatçı yağlanmaların oluştuğu basenler, kalçalar, ense, bacaklar, diz ve karın gibi bölgelerde vücudu şekillendirmeye yönelik uygulanan cerrahi bir müdahale olarak tanımlanabiliyor. Lokal ya da genel anestezi altında uygulanabilen bir işlem olan liposuction sonrasında hasta kısa sürede günlük hayatına dönüş yapabiliyor. Alt beden ile üst beden arasında eşitsizlik olduğu durumlarda bu eşitsizliğin ortadan kaldırılmasında da etkili olduğu bilinen liposuction yöntemi ile gerekli görülmesi durumunda vücudun alt tarafından da üst tarafından da yağ alınabiliyor. Diyet, spor ve zayıflama tekniklerine rağmen giderilmesi söz konusu olmayan yağlı bölgelerde uygulanan liposuction, kişide özgüvenin artmasını sağlayan operasyonlardan biri olarak kabul ediliyor. Liposuction uygulamasının sonucunun; sürekli kilo alıp verme ve hamilelik gibi standart dışı durumlarda kendiliğinden kalıcı olması beklenmiyor. Ayrıca; hamilelik ve doğumdan sonra oluşan deri sarkmaları ve selülit gibi sorunların liposuction yöntemi ile giderilmesi söz konusu olamıyor. Ancak, selülit oluşumunu tamamen ortadan kaldıramasa da uygulamanın cilt yüzeyine yakın bölgeye yapılıyor olması nedeniyle nispeten düz bir cilt görüntüsü elde edilmesinde etkili olduğu biliniyor. Sürekli kilo alıp veren kişilerde oluşan deri sarkmaları ise liposuction yöntemi ile düzeltilmesi mümkün olmayan vücut hasarlarından biri olarak kabul ediliyor. Liposuction uygulamasının bu vücut yapısına sahip olan kişilerde yapılacak olduğu durumlarda ek yöntemler olarak sarkık deri giderme ve karın germe operasyonlarının uygulanması da bir gereklilik haline gelebiliyor. Ayrıca elde edilen estetik görünümün korunabilmesi için kişinin beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi ve egzersizi hayatının bir parçası haline getirmesi de gerekiyor.