BİOTERAPİ

Bu kavramlar ortaya çıktıktan sonra klinik nütrisyonda artık sadece hastayı beslemek değil, bağırsağı da besleme kavramı ortaya çıktı.

Yani yediğimiz yiyecekler, sadece organizmayı beslemiyor aynı zamanda bağırsağı da besliyor.

Beslenenler barsaktaki bakteriler de olabilir, bağırsak hücreleri de olabilir.

Son yıllarda artık hasta beslenmesinde sadece kalori ve diğer eser elementlerin hesabını yapmak yerine bağırsak sistemini de beslememiz gerektiği kavramı ortaya çıktı.

Örneğin yoğun bakımdaki hastalara klinik nütrisyon yaparken paranteral nütrisyon veriliyor.

Bunun yanında kalori hesabından bağımsız olarak az miktarda da olsa kalorisini hiç düşünmeden fiber ağırlıklı olacak şekilde besin ekliyoruz.

Çünkü ağızdan bir şey girmediği zaman 24-48 saat içerisinde zararlı bakteri sayısı 3 katına çıkıyor.

Çok az bir şey verdiğimizde ise bu patojen bakteri çoğalmasını rahatlıkla engelleyebiliyorsunuz.

Yani kavramlar artık çok değişti sadece hastayı beslemek değil bağırsağı da beslemek önem kazandı.

Probiyotikli beslenme sonucu bifidobakter sayısı normalde %20 iken birkaç hafta sonra bifidobakter sayısının %71’e çıktığını klinik deneyler sonucu ortaya çıkmıştır..

Haydar Yılmaz / dogadanbizim.com