Blefaroplasti olarak da adlandırılan göz kapağı estetiği alt ve göz kapaklarına uygulanmakta olup sarkmış derilerin ve fazla kas dokusunun çıkarılması, göz çevresindeki dokuların da gerdirilmesine yönelik olarak plastik cerrahi uzmanı tarafından gerçekleştirilen cerrahi uygulamaların tümü oluyor.

Yaşın ilerlemesi ile birlikte yer çekiminin etkisi de artıyor ve ciltte doğal olarak sarkmalar meydana gelmeye başlıyor. Bu süreçle birlikte göz kapaklarında torbalanma, renk değişikliği, kırışıklı, gevşeme ve ciltte bollaşma gibi bulguların da ortaya çıkması söz konusu oluyor. Ayrıca; hava kirliliği, aşırı alkol ve sigara kullanımı, güneş ışınlarına maruz kalma ve düzensiz uyku gibi etkenler de cildin yaşlanma sürecini hızlandırıcı rol oynayabiliyor.

Göz Kapağında Oluşan Yaşlanma Belirtileri Nelerdir?

Normalde elastik bir yapıya sahip olan cildin elastikiyeti yaşlanma ile birlikte kademeli olarak azalıyor. Yüzdeki ciltte ortaya çıkan elastikiyet kaybına bağlı olarak oluşan fazla deri ilk olarak göz kapaklarında toplanıyor. Bu nedenden dolayı da yaşlanmanın ilk belirtileri kişilerin göz kapaklarında ortaya çıkıyor. Yaşlılığa bağlı olarak göz kapaklarında ortaya çıkan değişimler kişide donuk, yorgun ve olduğundan daha yaşlı bir görünüm oluşmasına neden oluyor. Alt ve üst göz kapaklarında meydana gelen yaşlanma belirtilerinden bir kısmı şu şekilde sıralanabiliyor:

  • Göz altlarında torbalanmalar ve renk değişimleri oluşması,
  • Üst göz kapağında düşüklük meydana gelmesi,
  • Göz kapağı derisindeki kırışıklıklar ve sarkmalar,
  • Gözlerin kenarlarında kazayağı çizgilerinin oluşması,
  • Yorgun bir yüz ifadesi meydana gelmesi.

Göz kapaklarında deri bollaşmasının meydana gelmesi aynı zamanda üst göz kapağında düşüklüğe de neden olabiliyor. Bu düşüklük kimi zaman kişinin görme yetisini engelleyebilecek kadar fazla seviyede oluşabiliyor. Böyle bir durum oluştuğu takdirde fonksiyonel olarak bu durumun tedavi edilmesi gerekliliği ortaya çıkıyor. Göz kapağı düşüklüğüne zaman zaman kaşlarda ve alında oluşan düşüklük de eşlik edebiliyor. Bu durum kişide estetik olarak kötü bir görünüme de yol açabiliyor.

Hem estetik hem de fonksiyonel nedenlerden dolayı göz kapağı estetiği ameliyatı yaptırmak isteyen kişilerde; ihtiyaç durumuna göre yalnızca ast göz kapağına ya da üst göz kapağına da göz kapağı estetiği operasyonu uygulanabiliyor. Göz kapağı estetiği ameliyatları çoğunluklar; alın kaldırma, kaş kaldırma ve endoskopik orta yüz ameliyatları ile bir arada gerçekleştiriliyor.

Göz Kapağı Estetiği Ameliyatı Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Göz kapaklarındaki yaşlanma belirtileri genel olarak 35 yaşından sonra görülmeye başlandığından, göz kapağı estetiği ameliyatlarının da çoğunlukla 35 yaş üstündeki kişiler tarafından tercih edildiği biliniyor. Ancak medikal ihtiyaç duyulduğu takdirde bu operasyon daha erken yaşlarda da yapılabiliyor. Ameliyat göz kapaklarında devam eden yaşlanmayı durduramamakla birlikte en az 7-8 yıl kadar etkisini sürdürebiliyor. Böylece ameliyattan sonra kişideki yorgun yüz ifadesinin yerine canlı ve dingin bir görünüm elde edilmesi sağlanıyor.

Göz kapağı estetiği ameliyatlarından en az 15 gün önce aspirin ve antibiyotik gibi ilaç kullanımının bırakılması ameliyat sırasında oluşma ihtimali olan kanama eğiliminin artırılmasında önemli bir rol oynuyor. Sigaranın ve diğer tütün ürünlerinin kullanımının da yaranın iyileşme sürecini geciktirme özelliği nedeniyle göz kapağı estetiği ameliyatlarından 2-3 hafta önce bırakılması gerekiyor. Beklenmeyen birtakım bazı etkilere yol açabileceğinden ötürü bu süreçte bitkisel takviye edici ürünlerin alınmaması da uzmanlar tarafından öneriliyor.

Göz kapağı estetiği Antalya ve diğer büyük şehirlerimizde alanında uzman estetik cerrahlar tarafından yapıldığında son derece başarılı sonuçların alındığı estetik operasyonlar arasında sayılıyor. Üst göz kapağı estetiği ya da göz kapağı düşüklüğü ameliyatlarında, bölgede oluşan fazla deri ve kas dokusu kesilerek çıkartılıyor. Herhangi bir ameliyat izinin görünmemesi için de kesi göz kapağı katlanma çizgisinden yapılıyor. Bu estetik ameliyatlar alın germe ve kaş kaldırma operasyonları ile birlikte uygulandığı takdirde daha iyi kozmetik sonuçlar alınması söz konusu olabiliyor.

Gençlik döneminde elmacık kemikleri üzerinde konumlanmış olan yağ yastıkçıkları yaşlanma sürecine girildiğinde yer çekiminin de etkisi ile aşağıya doğru yer değiştiriyor. Buna bağlı olarak alt göz kapağının altında çökmelerle ağız kenarındaki gülme çizgilerinde derinleşme şeklinde yaşlanma belirtilerine neden olabiliyor. Bu yağ yastıkçıklarına yönelik olan estetik işlem, endoskopik olarak yastıkçıkların yerine asılması şeklinde uygulanıyor. Alt göz kapağına herhangi bir işlem uygulanmadan önce bu uygulama gerçekleştiriliyor. Yağ yastıkçıkları yerine asıldıktan sonra alt göz kapağına herhangi bir işlem yapılması gerekmeyebiliyor. Bu aşamada alt göz kapağı yeniden değerlendiriliyor, torbalanma ve sarkma olup olmadığı kontrol ediliyor. Bu bulguların ortadan kaldırılması söz konusu olmadıysa alt göz kapağı estetiği ameliyatına geçiliyor. Kirpiklerin altından ameliyat kesisi yapılıyor. Cilt kaldırılarak burada bulunmakta olan yağ paketçikleri göz altı çukuruna yayılıyor. Fazla derinin ve kasın kesilerek çıkarılmasıyla işlem tamamlanıyor. Eğer operasyondan sonra kişide göz altı çöküklüğü devam ediyorsa iyileşme sürecinin ardından göz altı yağ enjeksiyonu uygulamasına ihtiyaç duyulabiliyor.

Detaylı bilgi almak için: https://www.mediface.com.tr/