Anıl Uzun’a göre, “Fotoğraf diğer sanat dallarına göre oldukça genç ve ancak bir alet yardımıyla yapılabilen bir sanattır. Fotoğraf makinası adı verilen bu alet ilk olarak 1685'te icat edilmiş ve o zamandan beri büyük değişimlere uğramıştır. Günümüz teknolojisi sayesinde insanlar fotoğraf makineleri ile en yüksek çözünürlükte bir fotoğraf çekebiliyor. Hiçbir gelişimin yerinde saymadığı gibi, fotoğraf makinesi teknolojisi ile günden güne gelişiyor, ancak fotoğrafçılık buradan nereye gidiyor? “

“Fotoğrafta boyut konusunda birçok gelişme yaşanıyor. Bildiğiniz gibi fotoğraf iki boyutu bir sanat, faka bugün özellikle küçük nesnelerin 360° fotoğrafını çekebiliyoruz ve çok yakın gelecekte, çok daha büyük nesnelerin üç boyutlu fotoğrafını çekmeyi başarabileceğiz.” diyor Uzun ve ekliyor.

“Şu anda birçok fotoğraf çektikleri fotoğrafı kolaylıkla 3D bir modele dönüştürebiliyor. 3D model teknolojisi ile fotoğrafı Google Haritalar'da olduğu gibi döndürebilir, yakınlaştırabilir ve hareket ettirebilirsiniz. 3D görüntüler ayrıca VR teknolojisi olarak adlandırılan Sanal Gerçeklikte de kullanılıyor. Sanal gerçeklikte bugün, gözlükler aracılığıyla 3D imgelerden oluşan bambaşka bir dünya yaratılabiliyor. İnsanlar sanal gerçeklik sayesinde bir görüntünün, yani bir fotoğrafın etrafında dolaşabiliyor.”

Dijital sensörlerin yardımıyla fotoğraf sanatı daha büyük çözünürlüklerde ve daha fazla ayrıntı ile sergilenebilir hale geldiğini belirten Uzun, daha yüksek çözünürlük ile çok yakın gelecekte daha ayrıntılı ve çok boyutlu görüntüler görmeye başlayacağımızı düşünüyor.

Anıl Uzun devam ediyor, “Bugün fotoğraf konusunda bence yaşadığımız ikinci önemli gelişme bağlantı konusu. Fotoğrafçılar kablosuz bağlantı rahatlığına yavaş yavaş erişmeye başladı. Hafıza kartlarını kullanmamıza gerek kalmamaya başlaması müthiş bir gelişme ve bunun devamı geliyor.  Çektiğimiz fotoğrafları kablosuz olarak WiFi, Bluetooth ve NFC ile dizüstü bilgisayar, tablet veya akıllı telefona aktarabiliyoruz. Bu teknolojiye ulaşana kadar kablo belası ile uğraşanlar, ya da sürekli hafıza kartı kaybedenler, kablosuz teknolojinin ne kadar büyük bir nimet olduğunu çok iyi anlamıştır.”

“Kablosuz teknoloji ile sanatçıların fotoğrafları çok daha rahat ve hızlı bir şekilde sirkülasyona giriyor ve sanatçılar çok daha hızlı ve etkili biçimde geri bildirim alabiliyor. Artık kimse hafıza kartı ya da kablo ile sınırlı değil. Bugün fotoğrafçılar WiFi uyumlu hafıza kartlarını kullanmaya başladı bile. Ayrıca çok yakın bir gelecekte fotoğraf makinalarını tıpkı akıllı telefonlar gibi kablosuz olarak şarj edecekler. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu çok daha uzun çekim süresi demek.“

Fotoğrafçılıkta bir başka büyük ilerleme de yapay zeka ile olacağını ileri sürüyor Anıl Uzun. “AI dünyadaki her şeyi değiştirdi. Bugüne kadar da zaten pekçok alanda fotoğraf sektörüne katkı sunmuştur yapay zeka teknolojisi, örneğin 3 boyutlu fotoğraflar. Şu anda piyasadaki bütün dijital fotoğraf makinelerindeki otomatik pozlama, otofokus sistemleri ile izleme ve sabitleme gibi özellikleri AI teknolojisi sayesinde mümkün olmuştur. AI ayrıca fotoğraf editleme konusunda da sunduğu birçok yazılımın ile fotoğrafçılık sektörünü ayakta tutuyor. Örneğin, editleme uygulamalarındaki yapay zeka destekli filtrelerle fotoğrafçılık belki de başka bir sanatsal yönden keşfedilecek ve editleme teknolojileri, sanatçıların fotoğraflarını mükemmelleştirmek için harcadıkları zamanı azaltacak.” diye belirtiyor

“Ve fotoğrafçılığın geleceği ile ilgili son tahmin de DSLR'nin vefatı olacak. Dijital fotoğrafın temelleri 1975'te Kodak’ta çalışan mühendis tarafından atıldı, daha sonra 1981 yılında Sony, SLR teknolojisini bizlere tanıttı. O yıldan bugüne kadar aynasız fotoğraf makinaları konusunda büyük gelişmeler yaşandı. Ve bugün DSLR teknolojisi tüm tahminlerin ötesinde gelişti. Günümüzde fotoğraf makinalarının tam ekran sensörleri ve çok yüksek megapikselde fotoğraf çekme yetileri var. Bugün DSLR özellikli bir fotoğraf makinesi ile çekilecek en yüksek çözünürlüklü fotoğraf 50.6MP’dir.  AI bu limitleri çok kısa sürede aşacaktır. Ayrıca DSLR çok fazla batarya tüketen bir teknolojidir. Mühendislerin DSLR'den çok daha etkili bir çözüm bulması an meselesi.”  şeklinde sonlandırıyor Anıl Uzun görüşlerini.