İstanbul'da, Beyoğlu Taksim Meydanı'nda bir araya gelen Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifi (TÖDİ), ODTÜ'lü öğrencilere destek vermek için Galatasaray Meydanı'na yürüdü.

Yürüyüşe, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da katılarak destek verdi.Taksim Tramvay Durağı’nda TÖDİ öncülüğünde toplanan öğrenciler, "ODTÜ direnişine selam", "Üniversiteler bizimdir", "Her yer ODTÜ her yer direniş", "YÖK’e hayır", "ODTÜ ayakta gençlik sokakta" yazılı Türkçe ve Kürtçe çeşitli pankart ve dövizler taşıdı, sloganlar attı.

Yürüyüşün ardından Galatasaray Meydanı’ndaki basın açıklamasını İstanbul Üniversitesi öğrencisi Hazal Kaya okudu.



"REKTÖRLERİN AÇIKLAMASINI TANIMIYORUZ"

ODTÜ’de Başbakan’ın gelişini protesto etmek isteyen öğrencilere daha toplanmaları sırasında 3500 polisle müdahale edildiğini belirten Hazal Kaya şöyle konuştu:

"Bizler ODTÜ’de yaşanan olaylarda öğrencilerin maruz kaldığı polis şiddetini kınıyoruz. Onların göstermiş olduğu direnişi selamlıyoruz. ODTÜ’lü öğretim üyelerinin bütün açıklamalarına rağmen yaşananları manipüle etmeye çalışan hükümet yetkililerini ve medya organlarını kınıyoruz. Üniversite rektörlerinin ard arda yaptığı açıklamaları iyi niyetli açıklamalar olarak değerlendirmiyoruz. Rektörler yaptıkları açıklamalarla AKP hükümetinin ve öğrencilere karşı düşmanca tutum sergileyen polisin yanında saf tutmuştur. Rektörlerin yaptıkları açıklamaları tanımıyoruz."

"ÖĞRENCİLERİ SUSTURACAKLARINI SANDILAR"

Daha sonra söz alan Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Karlı ise şu açıklamaları yaptı:

"Her şeyden önce öğrencileri, tutuklayarak susturacaklarını zannettiler. Bu ülkenin ana damarı öğrencileri, sessiz sakin tutuklayabileceklerini zannettiler. Direndik. Rakamları gözlerine soktuk. Türkiye’de bu yönde ciddi hareket başlattık. Baktılar, öğrencileri tutuklayarak muhalefeti bastıramıyorlar, yeni YÖK yasa tasarıları hazırladılar. Şimdi yeni bir yasa tasarısı pişiriliyor."

"YÖK'ÜN YERİNE DAHA BASKICI OLANI GETİRİLİYOR"

"Sözde, YÖK’ü kaldıracağız diyorlar, yerine daha baskıcı daha güçlüsünü getiriyorlar. Üniversiteyi tamamen bir imalathaneye, sermayenin emrinde çalışan bir kuruma,özgür bir şekilde, bilimsel bir şekilde, eleştirel bir şekilde sesini dile getiremeyecek bir kuruma çevirmeye çalışıyorlar. Baktılar yasayla da bastıramıyorlar, Türkiye’de sosyalist geleneğin, öğrenci direnişinin en önemli simgelerinden biri olan ODTÜ’yü basalım. Bakın burayı da susturabiliyoruz dediler. O yüzden oraya üç bin polisle gittiler. Göktürkleri falan bahaneydi."

Yürüyüş, basın açıklaması ve yapılan konuşmaların ardından sona erdi.