Türkiye’deki Süryani kurumları geçtiğimiz yıl, 2009 eğitim-öğretim yılında okutulan 10. sınıf tarih ders kitabındaki Süryani halkına yönelik ırkçı ve kışkırtıcı ifadelerin yanlışlığını ortaya koymuş ve bakanlıktan bu yanlışlığın giderilmesi talebinde bulunmuştu. Başta Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer olmak üzere birçok devlet ve hükümet yetkilisi bu duyarlılığı yerinde görmüş ve yanlışlığın ortadan kaldırılması hususunda çalışmalar yapacaklarını bildirmişlerdi.

Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Dr. Emin Karip imzasıyla gönderilen cevabi yazıda, duyarlılığın haklı bulunduğu belirtildikten sonra, gelecek eğitim yılı olan 2012-2013 için hazırlanacak ders kitaplarında gerekli düzeltmelerin yapılacağı açık bir şekilde dile getirilmişti. Hatta eğitim döneminin başlangıcı öncesinde yapılan birçok açıklamada hazırlanacak eğitim müfredatında yer alacak tarih ve din kitaplarının hazırlanmasında konunun uzmanlarına danışılacağı ve birçok yerden yardım alınacağı dile getirilmişti.

Ancak bugünlerde başlayan yeni eğitim döneminde çocuklara dağıtılan 10. Sınıf tarih ders kitaplarına bakıldığında verilen sözlerin yerine getirilmediği ortaya çıktı. Değişiklik yapıldığı iddia edilen bölümlerde; bazı kelimelerde değişiklik yapılmakla birlikte yaklaşım ve anlayışta Süryanilere hala “hain” ve “işbirlikçi” gözüyle bakılmakta. Hatta yeni kitapta Süryanileri suçlayıcı ifadelerin çoğaltıldığı dikkat çekiyor.

“REFAH İÇİNDE YAŞAMAK İÇİN SİYASİ VE DİNİ ÇIKARLARA ALET OLUYORLAR”

Eski kitapta yer alan bazı ifadeler şöyleydi:

"Özellikle yurt dışına göç eden Süryaniler Batı'nın ekonomik refahı içinde yaşamak için o devletlerin siyasi ve dini çıkarlarına alet olmaktadırlar. 1915'te sözde Süryani soykırımı yapıldığını söylemektedirler. Süryaniler 1. Dünya Savaşı'nda Rusları destekleyerek taraf olmuşlardır. Süryanilerle mücadele savaş şartları içinde gerçekleşmiştir. Dolayısıyla soykırım söz konusu değildir.

“ERMENİ DİASPORASI'NIN ÇIKARLARI DOĞRULTUSUNDA”

Yeni kitapta ise şunlar yazıyor:

“1. Dünya Savaşı sürecinde özellikle Rusların ve İtilaf devletlerinin kendi çıkarları doğrultusunda çıkardığı azınlık isyanları yaşandı. Özellikle Mondros Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasından sonra İngilizlerin ve Rusların Doğu Anadolu'da uyguladıkları politikanın bir diğer yönü de bölgede yaşayan Süryanilerin Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklandırılmasıydı. Bu isyanlar İngiliz çıkarlarına daha iyi hizmet edecekti. (...) 1. Dünya Savaşı'nda istedikleri sonucu elde edemeyen bazı Avrupa Devletleri Türkiye Cumhuriyeti üzerindeki isteklerine ulaşabilmek amacıyla kışkırtıcı faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu doğrultuda özellikle yurt dışına göç etmiş bazı Süryani gruplar batılı devletlerin ve Ermeni Diasporası'nın çıkarları doğrultusunda 1915'te sözde Süryani soykırımı yapıldığını iddia etmektedir. Süryanilerin bir kısmı 1. Dünya Savaşı'nda Rusları destekleyerek taraf olmuşlardır. Bu süreçte savaş şartları içinde karşılıklı kayıplar yaşanmış olup planlı bir yok etme politikası söz konusu değildir.”

“KİN VE NEFRET TOHUMLARI EKİLMEYE ÇALIŞILIYOR”

Konu hakkında açıklama yapan Süryani Dernekler Federasyonu (SÜDEF) “Geçmişte çocukların beynine yerleştirilmeye çalışılan kin ve nefret tohumlarının günümüzde de ekilmeye çalışıldığına şahit oluyoruz. Ki geçmişte yaratılan bu kin ve nefret tohumları ile büyüyen nesiller, Süryanilere her türlü baskıyı reva görmüş ve kendi ülkelerinde yaşamalarına izin vermemiştir” dedi.

Süryani Dernekler Federasyonu açıklaması şöyle devam etti: “TC Anayasası’nın eşitlik ilkesi, Sayın Başbakan’ın, 13 Mayıs 2011 tarihli ve 27580 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5862 sayılı ve 12 Mayıs 2010 tarihli genelgesi, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 23 Aralık 2012 tarihli mektubu ve yine Sayın Başbakan’ın, Hükümet’in nefret suçuna yönelik olarak harekete geçeceğine ilişkin açıklamaları ortadayken, devletin okullarında okutulan tarih ders kitaplarında bulunan bu kin ve nefret söylemlerinin ne anlama geldiğini anlamakta zorlanıyoruz.”

Süryani Dernekler Federasyonu’nun açıklamasının sonunda, “Bugüne kadar yapılan her türlü baskıya rağmen, binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan ve yaşamı boyunca yarattığı değerlerle insanlığa hizmet eden Süryanilerin, hayal mahsulü ve gerçek dışı bu söylemlerle tanıtılmasını değerlerimize yapılmış bir hakaret olarak görüyor ve kesinlikle kabul etmiyoruz. Bizler Başbakanın, hükümetin ve bakanların söylediklerine inanmak istiyoruz. Bugüne kadar verilen sözlerin yerine getirilmesini ve en kısa zamanda bu durumun düzeltilmesini istiyoruz” ifadelerine yer verildi. ( Mehmet Göcekli / Demokrat Haber )

Eski ders kitabındaki ilgili bölümün tamamı:

 

Yeni ders kitabındaki ilgili bölümün tamamı: