Parasız eğitim talep ettikleri için 19 aydır tutuklu bulunan ve dün tahliye edilen Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzel, "Talebimizin de, pankartımızın da arkasındayız. Aynı şeyi yine yaparız" dedi.

İSTANBUL- Başbakan Erdoğan'ın katıldığı "Roman Çalıştayı"nda "Parasız eğitim istiyoruz, alacağız" yazılı pankart açtıkları için tutuklanan ve 19 aydır tutuldukları cezaevlerinden tahliye kararıyla çıkarılan Ferhat Tüzel ve Berna Yılmaz, "Parasız eğitim talebi için aynı şeyi yine yaparız" dediler.

İstanbul Barosu Orhan Apaydın Toplantı Salonu'nda avukatları Taylan Tanay, aileleri ve arkadaşlarıyla birlikte basın mensuplarıyla buluşan iki öğrenci, "Paralı eğitim sadece Berna ve Ferhat'ın değil, binlerce öğrencinin sorunu. Biz bu talebi dillendirdiğimiz için tutuklandık. Meşru olan bu talebi dillendirmeye de devam edeceğiz" dedi.

'MÜCADELEMİZ 'TERÖR SUÇU' SAYILIYOR'

Toplantıda ilk sözü alan Av. Taylan Tanay, parasız eğitim talep ettikleri için tutuklanan Berna ve Ferhat'ın davalarının Türkiye'de dikkat çekici davalardan biri olduğunu söyledi. "Bu davayla birlikte Türkiye'de demokratik alanda Anayasal güvenceye alınmış talepleri ileri sürmek 'terör suçu' kapsamında değerlendiriliyor" diyen Tanay, davanın 8 Mart 2012 tarihine ertelendiğini hatırlattı. Tanay, bu duruşmanın karar duruşması olacağını ve müvekkillerinin 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' iddiasıyla yargılandığını belirtti.

Türkiye'de ağır ceza mahkemesi kapsamında 89 öğrencinin, toplamda ise 500'e yakın öğrencinin tutuklu bulunduğunu söyleyen Tanay, "Özellikle 2010 yılından başlayarak öğrencilerin hak alma eylemleri 'terör suçu' kapsamına alınmaya yönelik yeni bir hukuksal skandalla karşı karşıyayız" dedi. Davanın bu anlamda önemli olduğuna dikkat çeken Tanay, parasız eğitim talebi için 8 Mart 2012 tarihinde görülecek duruşmaya dayanışma çağrısında bulundu.

Berna Yılmaz, özgürlüğüne kavuştuğu için mutlu olduğunu söyledi. Parasız eğitim istedikleri için tutuklandıklarını hatırlatan Yılmaz, "Daha önceden verilmesi gereken bir karardı. Ancak 19 ay boş yere bu karar verilemediği için tutuklu kaldık. Bizim ısrarlı kararlı ve mücadelemiz sonucunda da işte serbest bırakıldık. Gerek içerden yazdığımız mektuplarla basına ulaşmaya çalıştık, gerekse dışarda arkadaşlarımızın kampanyası ve mücadeleleri sonucunda buradayız" dedi.

Eylemi Ferhat ve Berna olarak değil, okuma hakkı elinden alınan tüm öğrenciler için gerçekleştirdiklerini belirten Yılmaz, şöyle devam etti: "Bu mücadelemiz sonucunda da okuldan atıldık ve eğitim hakkımız elimizden alındı. Yine bu süreçte gerek ailem olsun gerek, arkadaşlarım olsun yanımızda oldular. Tanımadığım birçok kişi benim ve Ferhat'ın özgürlüğünü isteyen mektuplar yazdılar."

CEZAEVİNDE YAŞADIĞI İŞKENCELERİ ANLATTI

Ferhat Tüzel, "Biz bütün öğrencilerin en yakıcı sorunu olan parasız eğitim sorununa dikkat çekmek için yaptığımız eylem sonucunda tutuklandık" dedi.

Cezaevinde yaşadığı sorunlara dikkat çeken Tüzel konuşmasına şöyle devam etti: "Ben cezaevinde işkencelere maruz kaldım. Özellikle Kandıra F Tipi Cezaevi'nde insanlık dışı uygulamalara maruz kaldım. Tutuklandığımda ilk olarak Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne gönderildim. Cezaevlerinde hepinizin de bildiği gibi bir karşılama merasimi vardır. Zorla soyarak üstünüzü ararlar. Bu onursuz dayatmaya karşı geldiğinizde ise sopalar çıkar meydana. Sonrasında da devam eden bu işkenceler sırf Ferhat'a uygulanan bir şey değil, tüm siyasi tutuklulara yönelik bir uygulama. Hücre cezaları aldık. Hücrelere yerlerde sürüklenerek götürüldük. Sonra ben Kandıra'ya sürgün edildim. Aynı uygulamalara orada da maruz kaldım. Paralı eğitim sorunundan sonra benim için F tiplerinde yaşanan bu işkence uygulamaları bir sorun haline geldi."

'TALEBİMİZİN ARKASINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

F tiplerinde işkencelerin devam ettiğine dikkat çeken Ferhat Tüzel, "Ama biz talebimizin ve o pankartımızın arkasında olmaya ve bu sorunu her yerde her zaman dillendirmeye devam edeceğiz" dedi.

'ÇOCUKLARIMIZIN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Berna Yılmaz'ın babası Yusuf Yılmaz, "Çocuklarımızın serbest bırakılması ve şu anda yanımızda olmalarından dolayı çok mutluyuz. O kadar süslü laflar bilmem, ama bizler dişimizden tırnağımızdan artırdığımızla çocuklarımızı okutmaya çalıştık. Çocuklarımızın hakları iade edilsin ve çocuklarımız tekrar okullarına geri alınsın" dedi.

Kekliğin ürkek bir hayvan olmasına rağmen yavrularına bir şey olduğu zaman yırtıcılaştığını söyleyen Yılmaz, çocuklarının yanında olmaya devam edeceklerini belirtti. (ETHA)