Cezaevindeki öğrencilerle dayanışma şenliğinde konuşan BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Demokrasinin ilk gereği ‘hayır’ demektir” dedi. Öğrencilerin, hükümetin keyfi ve antidemokratik uygulamalarına karşı çıktığını ve bu nedenle tutuklandığını belirten Kürkçü, “Onların özgürlüğü bizim özgürlüğümüzdür. Eğer üniversiteler var olacaksa önce ve yalnızca bunu öğrenciler gerçekleştirecek” diye konuştu.

Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İnisiyatifinin (TODİ) cezaevindeki öğrenciler için Kadıköy Caferağa Spor Salonu'nda düzenlediği şenliğe çok sayıda aydın ve sanatçı da destek verdi. Bajar, Grup Vardiya, Eski Bando, Bandista, Leman Sam ve Şevval Sam sahne alırken Kürkçü’nün dışında BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur etkinliğe katıldı.

BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü; öğrencileri Kürtçe, Arapça ve Türkçe olarak selamladı. 800 tutuklu öğrenci olduğuna dikkat çeken Kürkçü, "Tutuklu öğrencileri cezaevlerinden dışarı çıkartmadığımız sürece hiçbirimize rahat yok" dedi. ODTÜ direnişini hatırlatan Kürkçü, "40 yıl önce ODTÜ'ye 'devrim' yazanların bugün yoldaşları pratikte devrim yazma cesaretini göstermişlerdir" diye belirtti.

BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, daha iyi bir dünya, daha iyi bir üniversite yaratmanın öğrencilerin elinde olduğunu ve öğrencilerin bunun farkında olduğu için tutuklandığını ifade etti.

Sırrı Süreyya Önder öğrencileri Kürtçe ve Türkçe selamladı. 19 Aralık Cezaevleri Katliamı ve 24 Aralık Maraş Katliamı'nın yıldönümleri olduğunu hatırlatan Önder, 23 Aralık'ta Maraş'ta yapılacak olan mitingin yasaklandığını belirtti. Önder, "Hükümetler değişse de zulüm ve hafıza imhası değişmiyor, tutuklu öğrencilerin durumu Maraş'tan, Dersim'den, Şeyh Said'ten farklı değil. Katliam ve tutuklamaların hepsi birbirinden devir alınarak aynı gerekçe ve yöntemlerle hükümetler tarafından halka yaşatılıyor. Devlet tarafından düşman yaratılanlar Aleviler, Kürtler, sosyalistler, gençlerdir" diye konuştu.

Katliamlardan birinin çözülmesi durumunda tüm katliamların açıklığa kavuşturulacağını söyleyen Önder, "Katliamların hep aynı elden yapıldığı çok açık bir şekilde ortadadır. Bu ülkede yaşanan hiçbir katliamı unutturmamız gerekiyor. Onlar bizim tarihimizden korkuyorlar. Ama 'Bu tarih bizim' diyerek katliamların hesabını sormalıyız" dedi.

Sanatçı Leman Sam sahne alırken yaptığı konuşmada, “Türkiye'de öğrenci olmak, ilerici olmak çok zor. Bu yaşananlar faşizm değil; tam anlamıyla istibdat dönemidir” dedi.

Şölende TODİ adına konuşan Mehmet Karlı ise, “Üniversiteler susmayacak, ODTÜ susmayacak, öğrenciler susmayacak. Sizler baskı yaptıkça, sizler gaz sıktıkça, sizler tutukladıkça ve sizler idam ettikçe; bizler sizin karşınıza daha cesur bir şekilde çıkacağız” diye konuştu.

Salona "Tutuklu ve hükümlü öğrencilere adalet ve özgürlük", "ODTÜ'de direnenlere selam, mücadeleye devam", "Öğrencime dokunma" pankartları asılırken, öğrenciler sık sık "Zindanlar yıkılsın, tutsaklara özgürlük", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Her yer ODTÜ her yer direniş", "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıldı. (Fotoğraflar: Can Memiş)