Dün, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde stant kuran öğrencilere ülkücü bir grubun ellerinde satır ve baltalarla saldırısı sonrası çok sayıda öğrenci yaralandı. Kavga sırasında yaralanan ülkücü grup içindeki Fırat Yılmaz Çakıroğlu hayatını kaybetti.

Demokratik Öğrenci Dernekleri Federasyonu'nun (DÖDEF) Facebook hesabı üzerinden paylaştığı bir video ve bir kişinin videoya konu olan şiddete ilişkin tanıklığı ise Üniversite'deki saldırının boyutlarını gözler önüne serdi.

Videoda, ülkücü gruplar tarafından vurulan bir kişi şuuru kapalı biçimde yerde yatıyor ve arkadaşlarının yardım çağrılarına rağmen kimse yaralı öğrenci için yardıma gelmiyor.




Videonun uzun versiyonunu DÖDEF'in Facebook sayfasından izleyebilirsiniz.

Videodaki öğrencinin vurulma anına şahit olduğunu belirten Görkem G., Facebook'ta şu açıklamayı yapıyor:

"BEN HAYATIMDA BÖYLE BİR NEFRET GÖRMEDİM"

"Kulağımda kulaklık yüksek sesle müzik dinleyerek edebiyat fakültesinin önünden geçiyordum. Bir anda insanların tek bi yöne, edebiyat fakültesinin önüne baktıklarını farkettim. Kulaklığımı çıkardığımda duyduğum ses "ALLAH ALLAH" nidalarıydı. Kafamı o yöne çevirdiğimde ise gördüğüm, elinde demir ve odun sopalarla bir grup insanı kovalayan yakaladıklarında ise aşırı bir nefretle onlara vurmaya başlayan elli ya da altmış kişiydi. Videoda gördüğünüz yerde kendini kaybetmiş bi şekilde yatan çocuk kaçamadı. Düştü ve on kişi elinde sopalarla var güçleriyle ona vurmaya başladılar. Bir an ayırmak için davrandım ama yanlarına gittiğimde beni de bu hale sokacaklarından adım gibi emindim. Gitmelerini bekledim. Vicdanım sızlaya sızlaya o manzarayı izlemeye devam ettim. Videoda görünen çocuk kımıldamayı kesince vurmayı bırakıp diğer insanları kovalamaya başladılar.

Yeterince uzaklaştıklarında gizlice yanına koştum. Önce bir yeri kırılmış olabileceği için kımıldatmadım fakat sonra sopalı kişilerin döndüklerini farkettim ve onu götürmeye çalıştım. En yakın yer yabancı diller binasıydı. Sopalı grup geri döndü. Ben elimi kaldırıp "Yaralı var gelmeyin" diye bağırdım. Elli metre ileriden, cevapları tonla küfür ve taş oldu. Başımı ve bu çocuğu korumaya çalışarak onu yabancı diller binasının içine taşıdım. Bu sırada bana iki kişi daha katıldı. O an orada olup onu binaya götürmeseydim ki daha fazla kaçacak halde değildi, hatta kımıldayacak halde değildi, döndüklerinde ona yapacaklarını düşünmek istemiyorum. Ben hayatımda böyle bir nefret görmedim. Küçükken geçmişi konu alan filmlerde, dizilerde izlediğimiz eli sopalı adamlar hala aramızdaymış. Bir arpa boyu yol alamamışız.

Bu çocuğu tanımıyorum. Sahip olduğu ideoloji ne bilmiyorum. Ona "dostum, kardeşim" diye hitap ettim bunu söyleyebilirim.
Eli sopalı adamları tanımıyorum. Sahip oldukları ideoloji ne bilmiyorum ama vicdan dediğimiz şeyden içlerinde zerre yoktu bunu söyleyebilirim.

Görkem G"