Özgür Sevim. Gaziantep Üniversitesi Gazetecilik Bölümü 3. Sınıf öğrencisi. Erasmus Öğrenci Öğrenim Hareketliliği Programı kapsamında Romanya’nın Transilvania Üniversitesi’nden kabul almasına karşın eğitim görmeye gidemiyor. Gerekçe, Gaziantep Üniversitesi Senato’sunun öğrencinin gitmesine ilişkin olumsuz karar almış olması.

Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü 3. sınıf öğrencisi Özgür Sevim, en temel haklardan biri olan eğitim hakkından faydalanamıyor. Zira önünde bu kez hesaba katmadığı ve beklemediği bir engel var: Üniversite Senatosu.

Geçen yıl Gaziantep’te pikniğe giderken, tamamı öğrencilerden oluşan 54 kişilik grubun içerisinde yer alan Sevim, önce tüm grupla birlikte gözaltına alınmış ardından ‘örgüt propagandası yapmak’ suçlamasıyla tutuklanan 2 öğrenciden biri olmuştu. 2 ay cezaevinde kaldıktan sonra denetimli olarak serbest bırakılmıştı. 1 yıl 3 aydır dosyasının sorgu aşamasında olduğunu belirten Sevim, mahkemenin henüz açılmadığını ve ne zaman açılacağını da bilmediğini ifade ediyor.  Eğitim hayatına devam ederek, Erasmus Öğrenci Öğrenim Hareketliliği Programı kapsamında Romanya’nın Transilvania Üniversitesi’nde öğrenim görmeye hak kazanan Sevim’in peşini aksilikler bırakmadı.

“PARADOKSAL BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIM”

Yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen pes etmediğini dile getiren Sevim, eğitim mücadelesinde yaşadığı süreci anlattı:

“Erasmus Öğrenci Öğrenim Hareketliliği Programı’ndan faydalanmak için üniversitenin yaptığı İngilizce dil sınavına girdim. Geçerli bir puan aldım. Romanya’nın Transilvania Üniversitesi’nden kabul mektubu da geldi. Nizip Sulh Ceza Hakimliği’nin yurtdışı yasağının kaldırılması yönünde hakkımda verdiği karar ile önümde gitmeme yönelik hiçbir engel kalmadı. Ancak Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nden üniversiteye gelen bir tebligat ile Üniversite Senato’sunun hakkımda gitmemeye dair karar vermesi ile engel oluştu.

Erasmus Ofisi’nden adıma çıkarılan vize kolaylaştırıcı ve hibe yazısını istememe rağmen, Senato’nun hakkımda verdiği karar ile beni gönderemeyeceklerini ve vize + hibe yazısını da veremeyeceklerini söylediler. Gerekçeli karar metnini istememe rağmen, henüz sözlü karar olduğunu, üzerinde tartışıldığını dile getirerek kararın yazılı metni çıkınca bana göndereceklerini ifade ettiler. Ayrıca emniyetten hakkımda verilen tebligatın örneğini isteyip avukatlarım ile uygulanan karara hukuki olarak müdahale etmem ve karara itiraz hakkımı kullanmama dair bulunduğum isteğe de,  tebligatı veremeyeceklerini emniyet ile üniversite arasında geçen bir gizlilik olduğu karşılığını aldım. Yani tebligat benim hakkımda ama kendimi savunamıyorum.

Haklarımı kullanmama engel koymaları; gitmemem için verilen kararın keyfi bir karar mı, politik bir karar mı olduğunu bilemiyorum... Hemen hemen tüm öğrencilerin vize+ hibe yazısını alıp tüm işlemlere başlaması ancak benim tüm emek ve çabalarıma rağmen böyle bir engelin olması ne yazık ki beni umutsuzluğa sürüklüyor. Beni göndermemek için verdikleri kararın yazılı metninin ne zaman elime geçeceğini dahi bilmiyorum. Paradoksal bir durumla karşı karşıyayım. Eğitim ve bilim yuvası olarak adlandırılan bir kurumun, eğitim hayatımda önümdeki engelleri azaltması gerekirken artırması ayrıca üzücü bir durum.” (Haber: Mehmet Boran)