Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti ile Gülen Cemaati arasındaki 'dershane' savaşı sürerken, konunun asıl öznelerinden olan dershane öğretmenlerinin durumunu özetleyen bir şahitlik, Ötekilerin Postası tarafından yayınlandı. 'Bir dershane emekçisi' adıyla yayınlanan metinde, dershane öğretmeni, 'bir dershane öğretmeninin gözünden dershaneciliği' anlatıyor. Dershane öğretmenlerinin bir yıllık staj zorunluluğundan aldıkları düşük ücretlere, oradan öğretmenlere ilişkin yapılan anketlere kadar birçok mağduriyeti aktaran dershane emekçisi konuya farklı bir gözle bakılmasını sağlıyor.

İşte 'bir dershane öğretmeninin gözünden dershanecilik':

Mâlumunuz, dershanelerin kapanması polemiği tüm ateşiyle devam ediyor. Evet, bu polemiğin ana eksenini Cemaat-Hükümet çekişmesi olarak niteleyebiliriz. Hükümet mi haklı, cemaat mi? Dershaneler gerçekten de eğitim sistemimizin temel bileşenlerinden biri mi..?

‘Kapatılsın-Kapatılmasın’ tartışması süredursun, bu tartışmada dershane öğretmenlerinin durması gereken noktanın ( bir dershane öğretmeni olarak) bambaşka bir nokta olması gerektiğini düşünüyorum… Durmamız gereken nokta; ‘emeğimiz sömürüldü mü ve sömürülmeye devam edecek mi? noktası olmalı.

İsterseniz ilk cevabı ben vereyim… Evet! Emeğimiz sömürüldü ve sömürülmeye devam edecek … Hem de en acımasız şekliyle… Yeni sistemin sömürü biçimi nasıl olacak bilemiyorum fakat bugüne kadar olan haksızlıklardan sizlere birkaç örnek vermek isterim:

-Sen bekar adamsın, masrafın ne ki?

Dershaneciliğe başladığım yıl maaşımı öğrendiğimde patrondan duyduğum cümleydi bu… Yıl 2006, verdikleri maaş (harçlık diyelim isterseniz) 250 lira. Yol- yemek, hepsi dahil. Sigorta zaten yok… İtiraz ettim ve patronumuz benim bekar olduğumu, bu parayla geçinebileceğimi ve istemiyorsam çalışmayacağımı söyledi…

-Stajını yakmak mı istiyorsun?

Bilirsiniz, dershanecilikte 1 yıl staj yapmanız zorunludur. Bu stajın da onayını dershane müdürü verir. Yani elin kolun bağlı. Haksızlığa itiraz edersen kovulursun ve stajın da geçersiz sayılır. Bu nedenle zaten stajyersen hiçbir söz hakkın yoktur ve seni staj bahanesiyle hep baskı altında tutarlar.

-Sigortanı yatırdığımıza dua et!

Dershanelerin belki de hiç biri (en azından benim çalıştıklarım) sigorta ücretini gerçek maaş üzerinden değil, asgari maaş üzerinden yatırırlar. Nasıl mı? Maaşının bankaya yatan resmi kısmını asgari ücret olarak yatırıp, kalanını elden verirler. Bu sayede sen resmiyette asgari ücrete çalıştığın için sigortan da ona göre yatar.

-Hocam önce istifa et!

Yıl sonu geldi… Patron anlaşmaları yenileyecek. Öğretmenlerin bir kısmını kovacak, bir kısmıyla devam edecek. Ama öncelikle hepsini istifa ettirecek. Çünkü 2 aylık yaz tatilinde sigortanı yatırmak istemiyor (maaş zaten yok)… İstifa ettin mi? Evet, artık patronun sana seneye seninle çalışıp çalışmayacağını söyleyebilir…

-Anket sopası…

Dershane patronlarının sihirli sopasıdır. Yıl sonunda derslerine girdiğin öğrencilere, seninle ilgili anket uygularlar. Mesela şunu sorarlar: ‘ Öğretmeninizden iyi enerji alabiliyor musunuz?’ Alamıyorsa yandın:) Sözleşme yenilenirken bu anket sonuçlarını da (maaşına zam yapmamak için ya da kovma bahanesi) mutlaka kullanırlar.

Dostlar bu saydıklarıma daha da eklemeler yapabilirim fakat bunlar bile dershane sektörüne dair bir fikir edinmenizi sağlayacaktır. Ayrıca ben de sizlerle paylaşıp içimi dökmüş oldum. Dershaneler kapanınca bu sorunlar ortadan kalkacak mı? Elbette kalkmayacak. Ama mevcut durum budur…

Bir dershane emekçisi