Eren DİNÇ - Nagihan AKARSEL / DİHA

Anadilde eğitim” tartışmaları çözüm süreci bağlamında sürerken, uzmanlar anadilin yaşamın doğası olduğunu belirtiyor.

Anadilin insan kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olduğuna vurgu yapan Eğitim Sen eski uzmanlarından Dr. Handan Çağlayan, “İnsan o dilin içinde gelişiyor. Kendini o dil ile tanıyor. Yakın çevresini o dil ile öğreniyor, tanıyor. Dil ile kişilik bileşimi birlikte oluyor. İnsanın kişiliğinin parçalanmaması, kopukluğun yaşanmaması için hayata hangi dil ile başlamışsa eğitimini de o dil ile yapması en temel doğal zorunluluktur” dedi.

Kişinin doğduğu andan itibaren anadili ile hayata tutunmasının onun tek dilli olması anlamına gelmediğine vurgu yapan Çağlayan, şunları ifade etti: “Elbette birden fazla dili öğrenmesi, her zaman için çok önemlidir. Ama anadilini iyi öğrenen bir insan ancak çok dilliliğe eğilimli oluyor. Daha fazla dil öğreniyor. Buna eğitim dilinde ‘Artırıcı çok dillilik’ deniliyor.”

'ÇOCUĞUN GELİŞİM BÜTÜNLÜĞÜ SEKTEYE UĞRUYOR'

Çağlayan, diğer yandan çocukların eğitim hayatına başladığında ve birdenbire anadilini bırakıp tanımadığı bir dile geçmesi söz konusu olduğunda yeni sorunlar yaşadığını ifade etti. Bunun da eğitim dilinde “Azaltıcı çok dillilik” olarak tanımlandığına vurgu yapan Çağlayan, “Çocuk başka bir dile aniden geçtiğinde kendi ana dilini kıymetsiz, değersiz görmeye başlıyor. Ya da bu ona hissettiriliyor. Çocuk ondan sonra başka dilleri iyi öğrenemiyor. Gelişim bütünlüğü kesintiye uğruyor” diye konuştu.

'ÖZGÜVEN SORUNU YARATIYOR'

Eğitim Sen Merkez Eğitim Sekreteri Betül Korkut ise, anadilde eğitimin çocukların hem sosyal, hem zihinsel gelişimi açısından olmazsa olmazlardan olduğunun altını çizerek, bunun çocuğun tüm yaşamını etkilediğini vurguladı.

Anadilinde eğitim hakkının, Türkiye’de güvenlik sorunu ekseninde tartışılmasının yanlış olduğunu dile getiren Korkut, bunun temel bir hak olduğuna işaret etti.

Çocuk gelişimi açısından da anadilin önemli olduğunu belirten Korkut, “Anadilde eğitim çocuğun kendini ifade etme, kendi öz güvenini geliştirme noktasında çok kritik bir yerde duruyor. Yani bugün Ankara’da anadilde eğitim gören bir çocuğun özgüveni ile Hakkari’de anadili Kürtçe olan bir çocuğun özgüveni arasında çok büyük farklar var. Yıllardır iktidarlar bunu görmek istemediler ancak özellikle Kürt halkının mücadelesiyle beraber anadilde eğitim Türkiye halklarına kendi meşruluğunu kabul ettiriyor” diye belirtti.

Anadilinde eğitim mücadelesi veren insanların Kürtlerin yıllardır verdiği mücadele sayesinde artık daha cesur olduğunu kaydeden Korkut, “Anadilinde eğitim bizi bölmez. Bizi birbirimize daha çok yakınlaştırır” diye konuştu. (Özgür Gündem)

İlgili makale: Anadilde Eğitime Engel Olmak 'Haynap'tır!