Cezaevlerinde geçtiğimiz yıl başlayan açlık grevleri sırasında Gebze Cezaevi önünde oturma eylemi yapan annelere kötü muamele yapan polisler hakkında kaymakamlık soruşturma izni vermedi.

Özgürlükçü Hukukçular Derneği'ne bağlı avukatlar davayı Bölge İdare Mahkemesi'ne taşıdı. Mahkeme “Soruşturma izni istenmesine gerek olmaksızın polislerin soruşturulması gerekir” dedi.

MAHKEME 'SORUŞTURULACAK' DEDİ

Bugüne kadar kötü muameleye karışmış birçok kolluk kuvveti hakkında sayısız suç duyurusunda bulunuldu ancak valilikler, kaymakamlıklar soruşturma izni vermiyordu.

Polisin kötü muamelesiyle karşı kaşıya kalan kesimlerden biri de cezaevlerindeki çocuklarının açlık grevine destek için Gebze'de bir araya gelen annelerdi.

Annelerin, polisler tarafından kötü muameleye ve onuru kırıcı hareketlere maruz kalmasının ardından Özgürlükçü Hukukçular Derneği'ne bağlı avukatlar suç duyurusunda bulunmuştu.

Savcılık, Gebze Kaymakamlığı'ndan ilgili polisler hakkında soruşturma izni istedi. Kaymakamlık ise soruşturma izni vermedi.

Peki sonra ne oldu? Davayı Bölge İdare Mahkemesi'ne taşıyan avukat Ramazan Demir şöyle anlatıyor: “Kaymakamlık rutin olarak bu talepleri reddediyor.

Sadece Gebze Kaymakamlığı değil ülke genelinde bütün mülki amirlikler polislerle ilgili benzer şikayetlerde aynı refleks ile hareket ediyor. Bu da süregelen ve bir türlü çözülemeyen cezasızlık politikasına yeni taşlar döşüyor. Kaymakamlığın izin vermemesi üzerine davayı Bölge İdare Mahkemesine taşıdık. Bölge İdare Mahkemesi çok yerinde bir verdi.

Mahkeme öncelikle 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunu'nun kapsamını hatırlatarak işe başlamış. Mahkeme 4483 sayılı yasanın kapsam başlıklı 2. maddesinin 1. fıkrasında, 'Bu Kanun, Devletin ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürüttükleri kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevleri ifa eden memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlar hakkında uygulanır' hükmünü hatırlatmış."

'POLİSLERİN GÖREVLERİ ARASINDA DARP YOK'

Demir şöyle devam etti:

“Bölge İdare Mahkemesi bu yasanın görev sebebiyle işlenen suçlar hakkında uygulanacağını belirtmiş ve görev sırasında işlenmiş olsa bile görevin niteliğinden kaynaklanmayan ve görevin yerine getirilmesi ile ilgisi bulunmayan suçlar hakkında bu yasada öngörülen özel izin soruşturma usulünün uygulanamayacağını ifade etmiş. Bu haliyle aslında genel ve rutin bir inceleme yapmış mahkeme. Daha sonra da 'polislerin görevleri arasında darp, hakaret, kasten yaralama gibi fiiller olmadığından, soruşturma izni istenmesine gerek olmaksızın polislerin soruşturulması gerekir' diyor. Mahkeme aslında, 'Yasaya bakarsan yasanın buradaki olayda ve işkence ve kötü muamele şikayetleri açısından uygulanmayacağını anlarsın' demiş. Böylece savcılıklara ve mülki amirliklere açıkça yasaya aykırı iş yaptıklarını hatırlatmış oluyor. Mahkeme bir kez daha ve güçlü bir şekilde 'yasalara uyun' dedi. Polisin ve genel olarak kamu görevlilerinin görevi Anayasal haklarını kullanan insanlara 'işkence, kötü muamele ve hakaret değil' dedi. Bu tür kararların artması kolluk görevlilerinin işledikleri suçların cezasız bırakılmaması için önemli.”

NE OLMUŞTU?

Cezaevinde açlık grevinde bulunan yakınları için Gebze Cezaevi’nin önünde eylem yapan annelere, polis, tazyikli su ve coplarla müdahale etti. Annelere hakaret eden ve yürüdükleri sırada arkadan iten, copla vuran polislerin görüntüleri kamuoyuna yansıdı. Kocaeli Valiliği, tepki çeken görüntüler nedeniyle görev sınırının dışına çıkan memurlarla ilgili soruşturma başlatıldığını açıkladı. Ancak idari soruşturma, Gebze Kaymakamlığı’nın, “Görevlerini yaptılar” diyerek, soruşturma izni vermemesi nedeniyle adli soruşturmaya dönüştürülemedi. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve barolar ise o dönem Gebze İlçe Emniyet Müdürlüğü’nde görevli emniyet müdürü, başkomiser ve 5 komiser yardımcısı hakkında görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.