Haber: Azime Bali
Gaziantep’te 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü, DEM Parti, CHP, EMEK, TMMOB, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Eğitim Sen ve KESK gibi siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin geniş katılımıyla kutlandı. İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler ve emekliler, emeğin sömürülmediği, eşitlik ve barışın hakim olduğu bir dünya talebiyle alanları doldurdu. Taksim yasağı ve artan baskılara rağmen, emekçiler güçlü bir dayanışma mesajı verdi. Emekçilerden direniş vurgusu Antep’deki 1 Mayıs etkinliklerinde, emeğin kürsüsünden çocuklarına onurlu bir gelecek bırakmak için mücadele edenlere selam gönderildi. Dünyanın dört bir yanında emek, barış ve demokrasi için direnenlere, zindanlarda dahi mücadelelerini sürdürenlere özel bir vurgu yapıldı. Kapitalist politikaların yol açtığı ekolojik yıkım, savaşlar ve hak gasplarına karşı, emekçilerin birleşik mücadelesinin önemine dikkat çekildi. Kapitalizmin yıkıcı etkilerine tepki Konuşmalarda, kapitalizmin kar hırsının doğayı yok olma noktasına getirdiği, işçi cinayetlerinin ve güvencesiz çalışmanın her geçen gün arttığı belirtildi. İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin 2024 verilerine göre, en az 1897 işçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybettiği aktarıldı. Türkiye’nin, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre işçi cinayetlerinde dünyada üçüncü sırada olduğu vurgulandı. Mültecilerin kayıt dışı ve düşük ücretlerle çalıştırıldığı, emeklilerin açlık sınırının altında yaşam mücadelesi verdiği ifade edildi. Baskılar ve yasaklara sert eleştiri Saray rejiminin temel hak ve özgürlükleri askıya aldığı, Taksim yasağı gibi 1 Mayıs kutlamalarına yönelik engellemelerin demokratik haklara tehdit oluşturduğu belirtildi. 19 Mart darbesinde seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınarak yerine kayyum atanması, halk iradesinin gaspı olarak kınandı. Siyasetçilerden gazetecilere, sendikacılardan sanatçılara kadar muhalif kesimlerin hedef alındığı, yargının iktidarın kontrolüne geçtiği ifade edildi. 1 Mayıs öncesi İstanbul ve İzmir’de muhaliflerin gözaltına alınması protesto edilerek, anayasal haklarını kullananların serbest bırakılması talep edildi. Kürt sorunu ve laiklik için mücadele çağrısı Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü, emekçilerin yaşamını doğrudan etkileyen bir mesele olarak öne çıktı. İktidarın, toplumsal ilişkileri gericilik ve dini referanslarla düzenleme çabası eleştirildi. Laiklik karşıtı uygulamalar ve kadınlara yönelik saldırılar kınanarak, İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptali ve 190 sayılı ILO sözleşmesinin imzalanması istendi. Sendikal haklar ve ortak mücadele Sendikal hak ihlalleri, grev yasakları, gözaltılar ve hukuksuz cezalar protesto edildi. Kamu ve işçi sendikaları yöneticilerine yönelik baskılar, ev hapisleri ve keyfi cezalar kınandı. Emekçilerin örgütlenme ve eylem haklarının engellenemeyeceği vurgulanarak, ortak mücadele çağrısı yapıldı. “Korku duvarları yıkılıyor, direniş umudu büyütüyor!” mesajıyla, işçiler, kadınlar, gençler ve ezilen kesimlerin eşitlik ve özgürlük için birleştiği ifade edildi. Meydanlardan yükselen talepler Antep’de 1 Mayıs meydanlarında şu talepler öne çıktı: - Emeğin sömürülmediği, güvenceli ve insanca çalışma koşulları - Sendikal hak ve özgürlüklerin önünün açılması, grev yasaklarının kaldırılması - Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi - Emeklilere insanca yaşamaya yetecek maaş - KHK’lıların işlerine iadesi - Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sona ermesi - Laik, bilimsel eğitim ve çocuk işçiliğinin önlenmesi - Barış, demokrasi ve halkların kardeşliği “Yaşasın 1 Mayıs! Bijî Yek Gulan!” Antep’deki 1 Mayıs kutlamaları, emeğin birliği ve halkların kardeşliği için güçlü bir mücadele sözüyle sona erdi. “Bilimden yana, aydınlık bir gelecek için umut bizleriz!” sloganıyla emekçiler, eşitlik ve özgürlük temelinde yeni bir ülkeyi inşa etme kararlılığını vurguladı.