Sosyal medyada iddia ve ifşaatlarda bulunan Muhammet Yakut isimli kişi ile röportaj yaptığı gerekçesiyle Çanakkale'de gözaltına alınan gazeteci Serdar Akinan'ın İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü’nde verdiği ifade ortaya çıktı.

Yakut'u tanımadığını ve iddiaların konuşulmaya değer olduğunu görerek araştırma ihtiyacı hissettiğini söyleyen Akinan, "Ülkemiz, tarihinin en kritik seçimine giderken dile getirilen bu kadar ağır iddiaların sorgulanması bir gazetecinin asli görevidir. Ben işimi yaptım" ifadelerini kullandı.

'ÖNCEDEN TANIMIYORDUM'

Akinan, ifadesinde, sosyal medya hesaplarının yönetiminin ve paylaşımlarının kendisine ait olduğunu, dosyada yer alan bazı içeriklerin ise kamuoyunda 'yandaş medya' olarak bilinen yayın kuruluşlarına ait olduğunu söyledi. Yapılan haberler hakkında “Benim yaptığım paylaşımlar üzerinden atılan başlıklar kabul edebileceğim şeyler değildir. Bu yayın kuruluşlarındaki insanlar FETÖ bağlantılı yayın kuruluşlarında çalışırken Genel Yayın Yönetmeni olduğum Sky Türk kanalında yıllarca Fettullah Gülen ve örgütü hakkında yayınlar yapmış ve bu yayınlardan ötürü bu şahısların ağır saldırılarına maruz kalmıştım. Dosyaya konan içerikler benim 35 yıllık meslek hayatımı lekelemeye yöneliktir” dedi.

Herhangi bir siyasi parti, dernek veya sendikaya üye olmadığını anlatan Akinan, Muhammet Yakut isimli kişiyi daha önceden tanımadığını, ancak iddialarını bir gazeteci olarak araştırma ihtiyacı hissettiğini belirtti.

CEMAL ENGİNYURT AÇIKLAMASI...

Serdar Akinan, söz konusu yayınıyla ilgili şunları aktardı:

"Öncelikle adını internette araştırdım. Diyarbakır’da görevli meslektaşlarımı aradım. Yaptığım ilk yayında kendisini hedef alarak iddialarının çok ciddi olduğunu, bugüne kadar bilinen bir sima olmadığını ve bu durumun şaibeli olduğunu ifade ettim. Araştırmalarım devam ederken kanalından ikinci videoyu paylaştı ve benim yayınımı takip ettiğini anlayacağım şekilde 'Serdar Akinan isminde bir gazeteci var. Beni araştırıyormuş. Beni araştırmak istiyorsa 1992 yıllarında BOTAŞ’ta çalıştığımı bilsin' ifadelerini kullandı. Yine yayında DP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt ile telefonda konuştuğunu söyledi. Ben de Enginyurt’u aradım. Kendisi 'Ben de tanımıyorum. Ancak bana ulaştı ve ben de konuştum' dedi. Şahsın telefonunu istedim, o da verdi. Görüntülü olarak konuştuk. Nerede olduğunu açıklamadı. Ben de görüntüden anlayamadım. Kendisi ile konuştuktan kısa bir süre sonra bir yayın daha yaptım ve yayınıma katılıp katılamayacağını sordum. Kabul etti ve bir gün bir saat için anlaştık. Sonra da yayınıma canlı olarak bağlandı."

'İDDİALAR DİKKATİMİ ÇEKTİ'

Youtube kanalını 6 Şubat tarihinde gerçekleşen depremlerden sonra aktifleştirdiğini belirten Akinan, deprem bölgesine giderek sayısız röportaj ve yayın yaptığını söyledi. Bağımsız bir gazeteci açısından kamu yararı gözeterek tüm imkanlarını kullandığını anlatan Akinan, ifadesinin devamında şunları dile getirdi:

"Bu esnada böyle bir şahsın çıkıp son derece ağır iddialar ortaya atması bir gazeteci olarak dikkatimi çekti ve bu şahsı araştırdım. Çok farklı kaynaklara sordum ve iddialarının konuşulmaya değer olduğunu görerek bahse konu 60’tan fazla insanı ve başta Aktif Bank iddiası olmak üzere araştırmaya başladım. Öncelikle Aktif Bank dosyasında yayınladığı belgelerdeki kişi ve şirketleri Ticari Sicil Gazetesi’nden buldum ve doğruladım. Bu durum da dikkatimin daha da yoğunlaşmasına sebep oldu. Bu nedenlerle şahsı canlı yayına alıp iddialarını açığa kavuşturmasını istedim. Yayın kaydında da görüleceği üzere bu şahıs konudan konuya atlayarak dağınık bir şekilde iddialarını dile getirdi. Benim de ara ara internet bağlantım koptu. Hatta bu yayını gerçekleştirmeme yardımcı olan arkadaş yayına girerek benim bağlantımın koptuğunu ve kendisinin konuşmaya devam etmesini söyledi. Linkleri verilen videoların büyük bir kısmı aslında o canlı yayının versiyonlarıdır. Kalanları da benim başka konularda yaptığım yayınlardan ibarettir."

'TÜRKİYE'DE MEYDANIN TEMEL KURALLARI UNUTULDU'

Son olarak eklemek istedikleri sorulan Akinan, darbe ve muhtıra dönemlerinde gazetecilik yapmış biri olduğunu ve Türkiye’de medyanın temel kurallarının unutulduğunu belirtti. Gazetecilerin Anayasa'da belirtildiği üzere, bağımsız bir şekilde kamu yararı adına görev yaptıklarını aktaran Akinan, "Hesap sormak, araştırmak, soru sormak bizim asli görevimizdir. Dolayısıyla hafızamızı yoklarsak, bu ülkeye savaş açmış binlerce insanın canını almış Abdullah Öcalan bile bu ülkede yakalanmadan önce röportaj yapılan ve gazetelerde televizyonlarda söyledikleri yayınlanan bir kimseydi. Ülkemiz, tarihinin en kritik seçimine giderken dile getirilen bu kadar ağır iddiaların sorgulanması bir gazetecinin asli görevidir. Ben işimi yaptım" dedi.