Yüzde 93 engelli olmasına ve hafızasını yitirmesine rağmen 6 aya yakın bir süre cezaevinde tutulduktan sonra tahliye edilen gazeteci Metin Duran evine döndü. Duran’ın tahliyesinden büyük mutluluk duyan ailesi, diğer hasta tutukluların serbest bırakılmasını istedi.

Geçirdiği kalp krizi sonrası felç geçiren ve hafızasını yitiren yüzde 93 engelli gazeteci Metin Duran, Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “cezaevinde kalamaz” raporu üzerine 17 Eylül’de tahliye edildi.

Mart ayından bu yana tutulduğu Sincan Kapalı Cezaevleri Kampusu’ndan tahliye edilen Duran, Ankara’daki sağlık kontrollerinin tamamlanması ardından Mardin’in Nusaybin ilçesinde bulunan evine döndü.

Mezopotamya’dan Ahmet Kanbay’ın haberine göre, tutuklu bulunduğu süreçte tedavisi aksayan Duran’ın tahliye kararı ailesi tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. 

Önümüzdeki günlerde sağlık kontrolüne götürülecek olan Duran, evinin salonunda bulunan bir sandalye üzerinden ziyaretçilerini güler yüzlü bir şekilde karşılıyor.

‘BAŞKALARINI GÖRMESİ İYİ GELİYOR’

Duran’a cezaevi hastanesinde 6 aya yakın bir süre refakat eden kardeşi Zeydan Duran, abisinin sağlık durumunun halen ilk günkü gibi olduğunu aktardı. Abisini önümüzdeki günlerde nöroloji uzmanına göstermek için Antep’e tedaviye götüreceklerini kaydeden kardeş Duran, ardından ise fizik tedaviye başlayacaklarını söyledi. Abisine şu anda sadece ilaç tedavisi yapıldığını belirten Duran, eve döndükten sonra psikolojik olarak hem kendisinin hem de abisinin daha iyi olduğunu ifade etti. Abisinin, tanımasa dahi başkalarını görmesinin kendisine iyi geldiğine dikkat çeken Duran, “Kendisi için geldiklerini anlayabiliyor sanırım. Bu da durumunun şu an daha iyi olduğunu gösteriyor” dedi.

‘BİR CEZA İLE İKİ KARDEŞ CEZAEVİNE GİRDİK’

Cezaevi hastanesinde geçirdikleri süre zarfında psikolojik olarak çok fazla yıprandıklarını dile getiren Duran, “Orada herkes adeta robotlaşmıştı. Bu nedenle insani olarak düşünmeye fırsat bulamıyorlardı. Küçük bir koğuşta, aylarca bir başımıza tutuluyorduk. Hastane koğuşu ve cezaevinden farkı yok. Biz adeta bir ceza ile iki kardeş cezaevine girdik. Ama neyse ki bugün eve geri döndük” ifadelerini kullandı.

‘HASTA TUTUKLULAR BİR AN ÖNCE SERBEST BIRAKILMALI’

Cezaevi hastanesinin koşullarının çok kötü olduğunu kaydeden Duran, abisinin yaşadıklarına işaret ederek, şu çağrıda bulundu: “Orada hasta olmayan bir kişi bile hasta olup çıkar. İnsanın psikolojisi etkileniyor. Ben Metin ile beraber kaldığım süreçte hasta tutukluların durumunu çok daha iyi anladım. Her gün gelen hastalar oluyordu. İnsani bir şekilde yaklaşılmıyor. Kağıt üzerindeki işleme göre yaklaşıyorlardı. Ama hasta tutuklular ciddi anlamda sorunlar yaşıyordu. Özelikle de ATK’den rapor alabilmek adeta çile oldu. Hasta tutukluların birçoğunun durumu Metin gibi. Cezaevinde kalamayacakları ortada. Bu nedenle hasta tutukluların kesinlikle bir an önce serbest bırakılması gerekiyor.”

 METİN DURAN KİMDİR?

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde bulunan ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Radyo Rengin çalışanı olan Metin Duran, kentte yerel gazetelere haber yapıyordu. Nusaybin’de sokağa çıkma yasaklarının devam ettiği 10 Ekim 2015’te, kalp rahatsızlığı nedeniyle Mardin Devlet Hastanesi’ne giden Duran, Acil Servis’te görevli doktorun “Nerelisin” sorusuna “Nusaybinliyim” cevabı verdi. Bunun üzerine doktordan “Rahatsızlığın psikolojik” cevabını alan Duran, tedavi edilmeyerek evine gönderildi. Duran, aynı gece kalp krizi geçirerek, kaldırıldığı hastanede yoğun bakıma alındı. Ancak felç geçirdi. Günlerce yoğun bakımda ölüm kalım savaşı veren Duran, hayata tutunurken, felçli kalarak yürüyemez hale geldi. Duran, aynı zamanda hafızasını da yitirdiği rahatsızlık sonrası, yürüyemez ve konuşamaz hale geldi. İhtiyaçlarını tek başına karşılayamayan Duran, Nusaybin’deki ailesinin evine yasak devam ettiği için gidemeyince, Rojava Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği kendisine sahip çıkarak, geçici bir eve yerleştirdi. Duran, yasağın kalkmasının ardından ailesiyle birlikte dönmek istediği evleri yıkılınca, yakınlarının evine yerleşti. Bu sırada cezası onanan Duran, Sincan 2 No’lu Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı