TSK’nin Gare harekatı sonrasında yaşamlarını yitirdiği açıklanan alıkonulan askerlerden Semih Özbey’in babası Gürsel Özbey, “Oğlumdan mektup almıştım, son ana kadar gelme umudu vardı” diyerek, yaşadıklarını anlattı.

18 Eylül 2015’te Dersim-Erzincan karayolunda alıkonulan ve harekat sonrasında yaşamını yitirdiği açıklanan Semih Özbey’in babası Gürsel Özbey, Artı Gerçek’e konuştu.

‘ÇALMADIK KAPI BIRAKMADIK’

Artı Gerçek’ten Seda Taşkın’ın haberine göre, Özbey 5 buçuk yıldır oğluna kavuşmak için çocukları alıkonulan diğer ailelerle birlikte mücadele verdiğini söyledi.

Bu süreç içinde çalmadık kapı bırakmadıklarını ifade eden Özbey, “Gitmediğimiz siyasetçi, gitmediğimiz kurum kalmadı. Bu süreç içinde Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım ile görüştük. Yine defalarca Cumhurbaşkanı ile görüştük, derdimizi anlattık. Çocuklarımızın kurtarılması için ellerinden geleni yapmalarını istedik. Adeta yalvardık. Ama maalesef, maalesef” dedi.

‘İHD İLE DEFALARCA GÖRÜŞME YAPTIK’

Özellikle İnsan Hakları Derneği (İHD) ile defalarca görüşme yaptıklarını belirten Özbey, “Bu süreçte Ankara, Diyarbakır ve Malatya’da İHD ile basın toplantıları düzenledik. Ancak olumlu sonuç alamadık. Onların aracılığı ile 2 defa görüntü yayınladılar, bir defa da bize mektubunu ulaştırdılar” dedi.

‘OĞLUMUN SON ANA KADAR UMUDU VARDI’

Oğlunun 18 Eylül 2015’te görev yaptığı Rize’den dönerken, Dersim-Erzincan Karayolunda alıkonulduğunu söyleyen Özbey, “Oğlumun yolladığı mektubunda ‘baba neden o yolu kullandım geldiğimde sana anlatacağım’ diyordu.  Yani onun da son ana kadar geri dönme noktasında umudu vardı” dedi.

‘SİZ OLSANIZ NE HİSSEDERSİNİZ’

“10 Şubat 2021’de hayatımın en acı haberini aldım. Maalesef bize oğlumun cansız bedenini getirdiler. Siz olsanız ne hissedersiniz… Sizin canınız orada. Sizin canınıza ne oldu elbette bir ıstırap içine girdik. Zaten bu beş buçuk yıl içinde yaşayan bir ölüye dönmüştük” diyen Özbey, şöyle devam etti:

“Elbette biz onu oradan alma umuduyla yaşadık. Yetkililerinde bu umudu taşıdığını biliyoruz. Mutlaka canlı almamız lazımdı. Ha bugün gelecek ha yarın gelecek diye umut içinde bekliyorsunuz. Ama sonra kalleşçe bir ölümle karşılaşıyorsunuz. Ne diyelim acımız büyük, sözün bittiği yerdeyiz” dedi.

Oğlunun cenazesinde sadece omzunda kurşun izi olduğunu söyleyen Özbey, diğer askerlerin ise başından vurulduğunu söyledi.