Fransız Le Monde gazetesi, Paris’te üç Kürt kadının hayatını kaybettiği katliamın tek tutuklu zanlısı Ömer Güney’in gerçekte kim olduğu üzerine yayınladığı bir haberde, 12 Ocak günü ortaya çıkan ses kaydının Fransız polisi tarafından incelenmekte olduğunu bildirdi.

9 Ocak 2013’te üç Kürt kadın siyasetçinin katledilmesi ardından tutuklanan Ömer Güney’in gerçekte kim olduğunu konu alan bir haber yayınlayan Le Monde gazetesi, son günlerde ortaya çıkan bilgilere de yer verdi.

Laurent Borredon imzalı haberde, sorgu yargıcı Jeanne Duyé’nin “parmakları arasından sürekli kaçan” katil zanlısına ilişkin “psikiyatri uzmanlarını da başarısızlığa uğradığını” ifade ediyor. Soruşturmaya yakın bir kaynak, “Paralel bir hayatı vardı” diyor ve ekliyor: “Ama şimdilik, dosyada emri verenlerin izini sürmeye yardım edecek kanıtlayıcı hiçbir unsur yok”.

Soruşturmacıların Türkiye’de ortaya çıkan son bilgileri inceleyeceğini ifade eden Le Monde, özellikle Ömer Güney’e ait olduğu belirtilen ses kaydının doğrulanmaya çalışılacağına dikkat çekti. Gazete, “Amaç sesin gerçekten şüpheliye ait olup olmadığını doğrulamaktır, ama aynı zamanda bir manipülasyon veya montaj olup olmadığını tespit etmektir” diye yazdı.

Güney’in Fransa’ya gelmeden önce Almanya’da geçirdiği sekiz yıl boyunca Kürt davası ve toplumu ile hiçbir ilişkisinin olmadığının ortaya çıktığına işaret eden gazete, 2011’de Fransa’ya geldiğinde büründüğü “sevecen ve iyi niyetli kişiliğine" dikkat çekti. Gazete, “Beyninde tümör olan ve sara bir çok kez sara krizleri geçiren Ömer Güney’in 2012 yazında işini bırakması gerekiyor. Ama gerçekte, soruşturmacılar Ömer Güney’in Türkiye’ye gidip geldiğini ortaya çıkardı” diye hatırlatıyor.

Ömer Güney’in cinayetlerden önce Villiers-le-Bel banliyösündeki Kürt derneğine girerek üye formlarının fotoğraflarını çektiğini de hatırlatan gazete, üç kadının ailesinin avukatı Antoine Comte’un sözlerine yer verdi. Comte, “Tüm bunlar Güney’i Türkiye’ye bağlıyor” diyerek, Paris katliamının bir “Devlet suçu” olduğunu kaydetti. (ANF