Fransız vekiller, bugün Suriye lideri Beşar Esad ile bir araya gelirken, ziyaret basında da gündem oldu. Le Monde 'hükümetten bağımsız' düzenlenen bu ziyaretle 'Paris'in Şam politikasında tavır değişikliği taleplerinin arttığının kanıtlandığını' vurguladı. Haberde bu talepte bulunanların sesinin Charlie Hebdo saldırısından sonra daha gür çıktığı belirtildi.

Sputnik Türkiye'de yer alan habere göre; Le Monde gazetesi "Fransız parlamenterler, ‘kişisel bir misyon' için Suriye'de" başlıklı haberinde heyette Meclis'teki Fransa-Suriye Dostluk Grubu Başkanı da olan Sosyalist Parti (PS) vekili Gerard Bapt, ana muhalefet partisi merkez sağcı Halk Hareketi Birliği'nden (UMP) milletvekili Jacques Myard ve Senatör Jean-Pierre Vial ve merkez sağcı Bağımsızlar ve Demokratlar Birliği'nden (UDI) Senatör François Zochetto'nun yer aldığını yazdı.

Myard'ın açıklamalarına yer verilen haberde, Fransız parlamenterlerin pazartesi günü Lübnan'da oldukları ve dün de Suriye'ye geçtikleri belirtildi.

Gazete, Nicolas Sarkozy'nin cumhurbaşkanı olduğu 2012'de Şam'daki Fransa Büyükelçiliği'nin kapatılması ile Suriye ile kesilen ikili diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması tartışmalarının bu ziyaret vesilesiyle yeniden canlanabileceğini vurguladı.

Le Monde, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Alexandre Giorgini'nin açıklaması ile Paris'in ziyaret ile arasına mesafe koyduğuna dikkat çekti. Myard'ın da yaptığı açıklamayla bunun ‘hükümetten bağımsız bir ziyaret olduğunu' doğruladığı belirtildi.

Gazete, Myard'ın şu açıklamasına yer verdi: "Bu, Suriye'de neler yaşlandığını görmek, dinlemek ve anlamak amacıyla düzenlenmiş kişisel bir misyon. Bu ziyaret sonucunda bilgi edineceğiz. Siyasetçilerin yanı sıra pek çok sayıda insanla görüşeceğiz. Halihazırda hastaneleri ziyaret ettik ve ilaç ambargosu olduğunu öğrenince yeterince şoke olduk."

MYARD, MUHALİFLERİN SİLAHLANDIRILMASINDA KARŞI ÇIKMIŞTI

Le Monde, Meclis'teki Fransa-Suriye Dostluk Grubu Başkan Yardımcısı Myard'ın Suriye krizi konusunda daha önceden de pek çok kez açıkça tutum aldığını ve özellikle muhaliflerin silahlandırılmasına dair kaygılarını dile getirdiğini anımsattı.

Haberde Myard'ın Mart 2013'te muhaliflerin silah tedarikini ‘ağır sonuçlara gebe bir karar' diye nitelediği ve "Ortadoğu gibi küçük kıvılcımların büyük yangınlara yol açabildiği bir bölgenin istikrarsız dengesi açısından da devasa tehlikeler barındırdığına' vurgu yaptığı hatırlatıldı.

Le Monde haberinde ayrıca ‘Sarkozy'nin Beşar Esad hükümetinin zulmünü protesto amacıyla elçiliği kapatmasının ardından 2014 yazından bu yana Suriye ve Irak'ta IŞİD hakimiyetinin artmasına karşın Cumhurbaşkanı François Hollande'ın hala Şam ile diyalog ve işbirliğini reddettiğinin' altı çizildi.

Gazete, ‘4. yılına giren Suriye krizine ilişkin en başından itibaren sert bir tavır takınan Fransa'da artık bir ağızbirliği olmadığını ve muhalif seslerin duyulmaya başlandığını' vurguladı.

CHARLIE HEBDO SALDIRISINDAN SONRA TALEPLER ARTTI

Haberde, 7 Ocak'ta Paris'te Charlie Hebdo dergisine düzenlenen saldırının ardından Şam ile ilişkilerin yeniden kurulmasına destek verenlerin Fransa'nın Suriye'ye yönelik sert tavrının değişmesi taleplerini daha gür dile getirdikleri belirtildi.

Ayrıca bu grubun oldukça ‘heterojen' bir yapıya sahip olduğu ve tavır değişikliği isteyenler arasında emniyet ve istihbarat mensuplarından sol ve sağ cenahtan siyasilere kadar pek çok isim olduğuna da dikkat çekildi.

'ELÇİLİK KAPATMAK HATAYDI, SURİYE'DE NE YAŞANDIĞINA DAİR FİKRİMİZ YOK'

Gazete ayrıca adı belirtilmeyen üst düzey bir Fransız diplomatın "Büyükelçiliği kapatmak bir hataydı" sözlerine de yer verdi.

Suriye ile diyalog kurulmasından yana olan ve pek çok Avrupa ülkesinin resmi olarak büyükelçi atamaksızın diplomatlarını Şam'a gönderdiğine dikkat çeken diplomat, Paris'in politikasını şu ifadelerle eleştirdi: "Büyükelçiliklerini kapatmayan ülkeler ise Suriye içerisinde, sahada neler yaşandığını görüp takip edebiliyor ve Esad hükümeti ile bağlantılarını da koruyor. Bizim ise Suriye'de neler yaşandığına dair açık ve net bir fikrimiz yok. İstihbarat servislerine gelince, onlar da Suriye ile yeniden diyalog kurulmasından yana."