Hrant Kasparyan / Demokrat Haber

Fransa’nın ortakuzey kesiminde, başkent Paris’e 14 km uzaklıktaki Viroflay kantonunda Ermeni kadın yazar Zabel Yesayan’ın adı bir sokağa veriliyor.

1920-1929 yılları arasında bölgedeki Lamartine caddesinde yaşamış olan Zabel Yesayan, 1915 Ermeni Soykırımı sürecinde tutuklanarak ölüme gönderilen Ermeni aydınlarının “sürgün listesinde” yer alan kadın yazarlardan biri olarak anılıyor. 

Fransa’nın başkenti Paris merkezli Nouvelles d’Arménie dergisinin haberine göre, sokağın açılışı 24 Ocak Cumartesi günü yapılacak. Yesayan hakkında aynı gün ayrıca bir konferans da düzenlenecek. Zabel Yesayan’ın 1909’da Adana ve çevresinde yaşanan katliama dair tanıklıklar aktardığı eseri “Yıkıntılar Arasında” adlı kitabın Fransızca çevirmeni Levon Ketcheyan konferansa konuşmacı olarak katılacak. 

SÜRGÜNLE GEÇEN TRAJİK BİR HAYAT

1878’de İstanbul Üsküdar’da doğan Zabel Yesayan, 1895’te Paris’e gidip Sorbonne Üniversitesi’nde edebiyat ve felsefe eğitimi aldı. 1908’de II. Meşrutiyet’in ilanı ve yeni anayasal düzene geçilmesiyle İstanbul’a geri dönen Yesayan, 1909’da Adana ve çevresinde yaşanan katliama tanıklık etmek ve yetimlerin durumunu gözlemlemek üzere görevlendirildi. Bu tanıklıkları, Yıkıntılar Arasında adlı en önemli eserinde kaleme aldı.

1915 Ermeni Soykırımı sürecinde bir hastanede saklanarak kurtulan Yesayan, Bulgaristan’a kaçmak zorunda bırakıldı.

1915’in ardından, 1918 yılının sonuna dek Orta Doğu’daki mülteci ve yetimlere yardım etmek üzere çalışmalarda bulundu.

1920’li yıllarda Fransa’nın Viroflay bölgesinde yaşayan Yesayan, 1926 yılında Sovyet Ermenistan’ı ziyaret etti ve izlenimlerini, Prométhée déchaîné (Zincirsiz Prometheus; Marsilya 1928) isimli romanında anlattı. 1933 yılında Sovyet Ermenistan’a yerleşti ve Fransız edebiyatı eğitimi vermeye başladı.

Enternasyonel Sovyet Ermenistan’ın destekçilerinden biri olan Yesayan, daha sonra Sovyetler’e karşı geliştirdiği muhalif duruşu sebebiyle ajanlıkla suçlandı.

Josef Stalin’in 1936’da başlattığı “siyasi tasfiye kampanyası” adı altında gerçekleştirilen “Büyük Temizlik” sürecinde, Ermenistan’dan Sibirya’ya sürgün edilen Ermeniler arasında bulunan Zabel Yesayan’ın 1943 yılında bilinmeyen koşullarda öldüğü tahmin ediliyor.

YÜZ YIL ÖNCEKİ YIKIMA IŞIK TUTUYOR

Batı Ermeni edebiyatının önde gelen yazarlarından Zabel Yesayan’ın başlıca eserleri arasında gösterilen “Yıkıntılar Arasında” adlı kitabı, 100 yıl sonra Türkçeye kazandırılarak Aras Yayıncılık tarafından geçen yıl yayımlanmıştı.

Eserinde, Nisan 1909’da Adana’da yaşanan katliamla yerle bir olan Ermeni mahallelerinden ve köylerinden canlı tanıklıklar aktaran Yesayan, harabeye dönmüş olan Adana’da geçirdiği üç ayın izlenimlerini, tanık olduğu ıstırap ve yıkımı anlatıyor.

Yesayan hakkında son yıllarda yapılan önemli çalışmalardan biri de, geçen ay İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü tarafından gösterimi gerçekleştirilen, “Zabel Yesayan’ı bulmak” adlı belgesel. Ermenistan Kadın Kaynakları Merkezi’nin kurucusu Lara Aharonyan ve akademisyen Talin Suciyan tarafından bağımsız bir belgesel formatında hazırlanan, Amerika ve Avrupa’da birçok üniversitede gösterilen çalışma, Yesayan’ın hayatına dair önemli veriler içeriyor.