Güney Fransa’da kazı yapan arkeologlar, 2,100 yıl önce restoran olarak kullanıldığını düşündükleri bir yapı keşfetti.

Eğer bu yorum doğruysa restoran benzeri yapı, batı Akdeniz’de benzer yapıların en erken örneği oluyor.

Antik Lattara şehrindeki yemek salonu Romalıların bölgeyi fethetmesinden sonra açıldı. Romalılar bölgeye, yerel ekonomiyi ve yaşam biçimlerini değiştirecek yeni fikirler getirdi.

Keşfi yapan ekip  Romalılardan önce Lattara insanlarının çiftçi olduğunu bildiriyor. Fakat Roma işgalinden sonra ekonomi çeşitlilik gösterdi ve olasılıkla farklı iş alanları ortaya çıktı.

Bununla birlikte ev dışarısında yemek yeme yerleri için talep de artmış oldu.

Araştırmacılardan Gettysburg Koleji’nden arkeolog Benjamin Luley “Eğer kendi yiyeceğinizi yetiştirmiyorsanız, nerede yiyeceksiniz? Romalıların bu soruna çok pratik ve çok Romalı bir çözümü vardı: bir taverna” diyor.

Araştırmacılar ilk başta buldukları yapının bir fırın olduğunu düşündü. Lattara’daki önemli bir kavşağın yakınındaki bir odada son 5 yılda yapılan kazılar, üç adet buğday değirmeni ve üç adet fırının kalıntılarını ortaya çıkardı.

Fırınların her biri 0.9-1.2 metrelik çapa sahipti ve yaygın olarak bir çeşit pide yapmak için kullanılıyordu.

Fırınların büyüklüğü, bunların bir eve ait olmadığını düşündürdü, çünkü bir evde çalışan aşçının böyle endüstiyel boyutlarda fırına ihtiyacı olamazdı.

Avlunun karşısındaki başka bir odada ise topraktan yapılmış duvarlara dayalı oturma yerleri, ve odanın ortasında yanan bir ocak bulunuyorfu. Bu özellikler yemeğin dışarı çıkarılmadığını fakat burada oturarak yendiğini düşündürüyordu.

Restoranın menüsü oldukça geniş olmalıydı çünkü mutfakta birçok balık kemiği, avlu da da birçok koyun ve sığır kemiği bulundu. Tabanlarda ise İtalya’dan ithal edilmiş süslü içki kaselerinin parçaları, ve tabak ve kase kalıntıları bulundu.

Araştırma ekibinin parçası olmayan bir bilim insanı, alanı bir taverna olarak yorumlamanın makul olduğunu söylüyor. Roma arkeolojisi uzmanı Stephen Dyson, Batı Avrupa’daki Keltlerin “antik dönemlerde şaraba olan sevgileriyle ünlendiğini” söylüyor.

Seramik kalıntıları, Keltlerin hem içki kaplarını hem de şarabı ithal ettiğine işaret ediyor.

Fakat hiçbir sikke bulunmamış olması, bu alanın özel bir yemek odası olabileceğini düşündürüyor, diyor Roma tarihçisi Penny Goodman. Goodman ayrıca, Roma işgalinden önce de bu bölgede bol bol ticaret yapıldığını ve zanaatkarler için işler olduğunu söylüyor. Yani bir taverna talebini doğuran tek şey Romalıların gelişi olamazdı.

Arkeolog Benjamin Luley ise, Romalıların gelişinden önce Lattara kentinde fazlaca işgücü gerektiren büyük atölye ve işliklerin varlığına dair kanıt bulunmadığını söylüyor. Luley ayrıca insanların sikke kaybetmeye pek meyilli olmadığını, bu yüzden de tavernadaki sikke eksikliğinin, insanların burada para ödemediği anlamına gelmediğini savunuyor.

Kırık seramik parçaları ise çöp olarak görülüyordu. Lattara’da da bu çöpler, buradaki eğlencelere ışık tutuyor. Luley “Makul ölçüde yemek yemişler, fakat en yaygın olarak bulduğumuz eserler, içki bardakları oldu” diyor.

(Kaynak: Arkeofili)