HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, partisinin Kadın Meclisi’ne gönderdiği mesajda, “Bizlere yaşatılan zulmün, savaşın, nefretin inadına ‘Hayır’ mührünü basmaktır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) tutuklu Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, HDP Kadın Meclisi’ne yazılı bir mesaj gönderdi. Gönderdiği mesajda referandumda “Hayır” gerekçelerine dikkat çeken Yüksekdağ, “Hepinize bugün direngen ve kocaman bir merhaba. Birliğinizi, coşkunuzu, emeğinizi, hiçbir fark gözetmeden fark yaratan, çoğulculuğunuzu ve ‘Hayır’a hayat veren iradenizi selamlıyorum. İnanıyorum ki, ‘Hayır’ diyen kadınlar topluma ve siyasete hayat verecektir” diye belirtti.

Yüksekdağ, mesajında şunları dile getirdi: 

“Otoriter, tekelci iktidar, dayattığı her şerre ‘evet’ diyen bir toplum istiyor. Anayasa referandumu yoluyla, ‘tek adam’ ve ‘tek parti’ rejimini, şer ve zor siyasetini kurumsallaştırmayı hedefliyor. Halklarımızdan istedikleri süregiden savaşa, ölümlere ‘evet’ denmesi; yolsuzluğa, yokluğa, ekonomik krize ‘evet’ denmesi; kadına dönük şiddete, ayrımcılığa, tek adamların zulmüne ‘evet’ denmesi; gençliğin işsiz bırakılmasına, ‘paran kadar oku’ sistemine kurban edilmesine ‘evet’ denmesi; yargının Saray’a zincirlenip hukuk ve adaletin esir alınmasına ‘evet’ denmesi, en temel hak ve özgürlüklerin tek adamın insafına terk edilmesine ‘evet’ denmesi... İşte bütün bunlara ve belki de çok daha fazlasına ‘evet’ diyenler, kendileri ve gelecek kuşaklar adına kaybedecekler. Ama ‘HAYIR’ deme aklını, cesaretini, kararlılığını sergileyenler, bugün ve gelecek adına kazanmanın adresi olacaklar.

HAYIR’ DİYEN KARANLIĞA MEŞALE OLAN KADINLAR VAR

Kazanmak çoğu zaman ‘HAYIR’ demekle başlar. Bunu en iyi kadınlar bilir. Eğer eşitsizliğe, ayrımcılığa, şiddete, ölüme, hayatı zindana çeviren erkeklere ‘HAYIR’ diyen kadınlar olmasaydı, bugün büyük cehennemî bir karanlıkta yaşıyor olurduk. İyi ki, cehennemin mahkûmiyetine ‘HAYIR’ diyen ve karanlıkta kaybolmaya karşı meşale olan kadınlar var. Ve onlar hep var olacaklar.

İKTİDARA EN ESASLI CEVABI KADINLAR VERECEK

Tarih boyunca her sosyal ilerlemenin, aydınlanmanın, devrimci değişimin kilit noktasında kadınlar olmuştur. Her şeye ‘evet’ demeye zorlananlar, çoğu zaman sessizce ‘evet’ diyenlerin arasında bir ‘HAYIR’ dendiğinde tarihin akışı değişmiştir. Bugün de bu kötü gidişatı değiştirecek olan kadınlardır. Bu kötü gidişatı, ayağa kalkınca erkek egemenlerden daha büyük olduğunu, ayaklarını yere basınca duruşunun ne kadar sağlam olduğunu, ‘HAYIR’ deyince ne kadar özgüvenli olduğunu fark eden kadınlar değiştirecek. Anayasa kafesiyle, ‘tek adam’ sultasıyla toplumu tutsak etmeye çalışan iktidara en esaslı cevabı kadınlar verecek. 

MÜCADELEYE SARILMA AZMİYLE BİLDİĞİMİZİ UYGULAYACAĞIZ

Bugün elbette özgür ve eşit koşullarda bir seçime gidilmiyor. Referandum, seçim sandıkları, zorla rıza üretme siyasetinin bir kılıfına, kabuğuna dönüştürülmüş durumda. Yine ağır baskılar, haksızlıklar ortasında bir kampanya yürüteceğiz. Ama güveneceğimiz ve savunacağımız en önemli şey ‘HAYIR’ deme hakkımız ve haklılığımızdır. Bu hakkı ve haklılığı her koşulda savunacağız ve başaracağız. Haklılığın gücü ve özgüveni, yaşamda ve siyasette çok şeyi değiştirebilir. Bunu da en iyi bizler, HDP ve HDK’li kadınlar ve tüm özgür kadın hareketi bilir. Şimdi de yeni, taze bir heyecanla, yaşama ve mücadeleye sarılma azmiyle bildiğimizi uygulayacağız.

NEFRETİN İNADINA ‘HAYIR’ MÜHRÜNÜ BASACAĞIZ

Unutmayalım ki, bugünlere, tüm kazandıklarımıza ağır bedeller ödeyerek ulaştık. Derdimiz sadece bir referandum değil; kazanımlarımızı korumak, bizden koparılanlara yeniden ulaşmak, ödenen bedellere layık olarak yeniden kazanma ruhunu büyütmektir. Bizlere yaşatılan zulmün, savaşın, nefretin inadına ‘HAYIR’ mührünü basmaktır. Şimdi Türkiye halklarının ve kadınların tarihe ‘hayır’ mührünü basmasının zamanıdır.”